Arslan, yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını süresince dünya genelinde elektrik altyapısında meydana gelen dengesizliklerin dijital teknolojilerin kullanılmasıyla düzenlenebileceğini söyledi.
Blockchain (blokzinciri) uygulamalarıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının, her saatte arz ve talebin bire bir örtüşmesini ve böylelikle sürekli enerji arzı sağlanabileceğini ifade eden Arslan, bu sistemler sayesinde iletim operatörü Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin talepteki artış-azalış düzensizliğini tahmin etmesini ve ona göre daha esnek harekete geçmesinin öngörülebileceğini belirtti.
Arslan, salgınla beraber küresel ölçekte elektrik altyapılarının yeniden gözden geçirileceğini ve bunun enerji altyapısında dönüşüm fırsatı oluşturduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Kovid-19 salgınının elektrik üretim, iletim ve dağıtım alanlarında düzenleme ihtiyacını beraberinde getirdi. Salgınla elektrik talebi küresel ölçekte azaldı. Yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretimindeki payı arttı. Elektrikte arz ve talebin dengelenmesi için enerji yönetiminde yeni dijital teknolojilerin kullanılması gerekiyor. Bizim iletim ve dağıtım şebekelerini yönetebilmemiz, elektrik üretiminin sürekli talep ile eşleşebilmesi ya da elektrik kaynaklarının birbirini kolayca ikame edebilmesi ile mümkün. Şu an Türkiye’de elektrik kaynaklarının birbirini ikame edebilmesi sadece talebe fiziken uzak olan, yüksek kapasiteli, fosil yakıtlı santraller ile mümkün oluyor. Kovid-19 salgını bize dağıtık enerji kaynaklarının yani lisanssız düşük kapasiteli talebe yakın yenilenebilir enerji santrallerinin önemini gösterdi. Böylece talebe yakın noktadan elektrik arzı sağlamak mümkün. Bununla beraber talebin elektrik üretimiyle sürekli eşleşebilmesi için esneklik piyasasının gerekliliğini görüyoruz ve tabii enerji depolama sistemlerinin önemini. Bizim böylesi dağıtık ve karmaşık sistemi daha doğru yönetebilmemiz için kurulacak bilişim altyapısının çok esnek olması lazım, blockchain bize bu esnekliği sağlıyor. Blockchain uygulamaları özellikle Türkiye gibi ülkelerde artan temiz enerji üretiminin dengelenmesinde kullanılabilir.”
“Arz-talep dengesi, enerjinin sürdürülebilirliği için şart”
Arslan, esneklik mekanizmalarının AB’de yeni uygulanmaya başlandığını, Türkiye’de de bunun elektrik piyasasının tartışma konularından bir tanesi haline geldiğini kaydetti.
Altyapıda şu anda en önemli noktanın akıllı şebekeler olduğunun altını çizen Arslan, “Akılı sayaçların kullanılması ve haberleşme teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Elektrik dağıtım şirketlerinden büyük olanlar zaten bu yatırımları geçtiğimiz yıllarda yaptılar ve çalışmalarına devam ediyorlar. Bu sebeple en başında o dağıtım bölgelerinden başlanarak blockchain uygulamaları test edilebilir. Energy Web Foundation üyesi olan Avusturya İletim Operatörü dağıtık enerji kaynaklarının esneklik piyasasında blockchain teknolojisi kullanılarak daha verimli teklif vermelerini sağladı.” ifadelerini kullandı.
Arslan, enerji piyasasında işlem yapmak için kişinin ticari lisansı olması gerektiğini, bu yazılım ve teknolojilerin kullanıldığı altyapılarda tüketiciye esneklik sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi.
Her tüketicinin enerji ticaret lisansı olmayabileceğinin altını çizen Arslan, “Bunu enerji ticaret lisansı olan perakende enerji şirketlerinin, onların adına işlem yapabilmesi esnekliğini getirmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Onların adına bir işlem yapıldığı zaman iki taraf arasında bir hakeme ihtiyaç var, aslında blockchain burada bir hakem görevini görüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Enerjide depolama tüketici için yatırım olabilir”
Arslan, bir elektrik depolama sistemi kurulduğunda, bunun tüketici için yatırım olarak düşünülmesi gerektiğini anlattı.
Enerjide depo yatırımı yapmanın en önemli sebebinin gelir elde etmek olduğunu dile getiren Arslan, “Elinizdeki depolama sistemi ile siz şebekeye yardımcı olacaksınız, şebekeye ihtiyaç olduğu zaman elektrik vereceksiniz ya da şebekede fazla elektrik olduğu zaman onu depolayacaksınız. Bu ticareti sizin
adınıza elektrik ticaret lisansı olan şirketler gerçekleştirecek. Bu yaptığınız yatırımın karşılığında her saat sisteme sağladığınız fayda için gerçekten para kazandınız mı? İki taraf birbirine nasıl güvenecek? Bu soruların cevaplarını blockchain teknolojisi bize sağlıyor.” diye konuştu. Arslan, ayrıca söz konusu verilerin toplanıp değerlendirilmesini kolaylaştırmak için bir bilişim altyapısı kullanmak gerektiğini ve blockchain uygulamalarının bu bilişim altyapısını sağladığını ifade etti.