İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Toran koordinatörlüğünde Kovid-19 karantina sürecinde profesyonel iş yaşantısında yer alan Türk ve Çinli ebeveynlerin evde çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere yönelik bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmada, ebeveynlerin, salgın sonrası çocuklarını yaşamlarının merkezine almak istedikleri ortaya çıktı. Araştırmanın Türkiye bölümü İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Toran’ın yanı sıra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ramazan Sak ve Doç. Dr. İkbal Tuba Şahin Sak tarafından yürütülürken, Çin ayağı ise University College London’dan Dr. Yuwei Xu ve East China Normal University’den Dr. Yun Yu tarafından yapıldı.
TÜRKİYE’DEN 13, ÇİN’DEN 11 GÖNÜLLÜ EBEVEYN
Doç. Dr. Mehmet Toran, araştırma kapsamında Türkiye’den gönüllü 13 ebeveyn (yedi anne, altı baba), Çin’den ise 11 gönüllü ebeveyn (sekiz anne, üç baba) olmak üzere toplam 24 ebeveynle yaklaşık iki hafta süren online görüşmeler yapıldığını söyledi. Türk ve Çinli anne babalarla karantina sürecini tanımlama, çocukla olan ilişkiler ve karantina sonrasına ilişkin düşünceleri açığa çıkarmayı hedefleyen sorulardan oluşan görüşmeler yapıldığını belirten Toran, araştırmanın ilk analizine göre, iki ülke ebeveynlerinin çocuklarıyla ilişkilerinde birçok ortak tutum ve davranış içerisinde olduğunun belirlendiğini anlattı.
‘BAZI ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARIYLA OYUN OYNAMAYI ÖĞRENDİ’
Hem Türk hem de Çinli ebeveynlerin, ilk defa uzun bir süre çocuklarıyla aynı evde yaşadıklarını ifade ettiklerini belirten Toran, şöyle konuştu:
“Bu sürecin olumlu etkisi olarak hem Türk hem de Çinli ebeveynler, çocuklarını yeniden tanımaya başladı, çocuklarıyla nasıl ilgileneceklerine yönelik beceriler geliştirdi. Çocuklarıyla oyun oynamayı öğrenen bazı ebeveynler ise bu süreçte ebeveyn-çocuk ilişkisinden akran ilişkisine doğru bir eğilim içerisine girdi. Ebeveynlerin çocuklarıyla ilişkilerindeki olumsuz değişimlere bakıldığında, bu hem Türk hem de Çinli ebeveynlerde ortak. Bu süreç ebeveynler için oldukça yorucu oldu, anne babalar çocuklarıyla ciddi disiplin sorunları yaşadı Çocuklarının beklentilerini ve sürekli ilgi isteğini salgın kaygısıyla birlikte karşılayamadıkları şikayetinde bulunan iki ülke ebeveynleri de ebeveynlik rolünde yetersizlik duygusuna kapıldı
ÇOCUKLARININ YAŞAMLARININ MERKEZİNDE OLMADIKLARINI FARK ETTİLER
Araştırmanın öne çıkan bir diğer önemli bulgusu ise ebeveynlerin çocuklarda gözlemledikleri davranışlar. Hem Türk hem de Çinli çocukların karantina sürecinde evde bulunmaktan sıkıldıkları, hırçınlaştıkları, salgın karşısında çok kaygılandıkları, ebeveynlerine aşırı bağımlı hale geldikleri ve evde yapılan etkinliklere odaklanamadıkları belirlendi. Bununla birlikte çocukların aşırı düzeyde televizyon, tablet karşısında vakit geçirmek istedikleri ve ebeveynlerin bu süreci yönetmek üzere buna izin verdikleri görüldü. Ayrıca, karantina sürecinde çocuğun günlük rutininin tamamen değiştiğini, uyku-beslenme ve diğer saatlerinde değişikliklerin meydana geldiğini, bunun da ebeveyn-çocuk ilişkisi üzerinde olumsuz etkisinin olabileceği söylenebilir. Araştırma da öne çıkan ilginç bulgulardan biri de hem Türk hem de Çinli ebeveynlerin karantina sonrası çocuklarıyla daha çok vakit geçirmek istemeleri. Karantina öncesi süreçte çocuklarının yaşamlarının merkezinde olmadıklarını fark eden anne ve babalar, karantina sonrası çocuklarını yaşamlarının merkezine almak istediklerini belirtti. Tüm veriler detaylı analiz edildikten sonra araştırmanın nihai sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacağız.”