ABD’de araştırmacılar yüksek sıcaklıkların yeni koronavirüs vakalarının sayısını düşürdüğüne dair sağlam kanıtlar bulduklarını duyurdular. Buna göre, hava sıcaklığındaki her bir derece artış, her bir milyon kişi içindeki COVID-19 vakasını yüzde 13 oranında düşürüyor.
Chicago Üniversitesi’nden Tamma Carleton ve Santa Barbara şehrindeki California Üniversitesi’nden Kyle C. Meng, COVID-19’un bulaşma hızı ve yerel hava sıcaklığı arasındaki ilişkiyi ortaya koymak üzere, 22 Ocak-15 Mart tarihleri arasında 134 ülkede 166.686 yeni COVID-19 vakası üzerinde çalıştı.
Araştırmaya göre, mart ve temmuz ayları arasında beklenen mevsimsel sıcaklık artışı göz önünde bulundurulduğunda, salgın bu dönemde, kuzey yarımküredeki ülkeler için ortalama yüzde 43 düşüş, güney yarımküre ülkeleri içinse ortalama yüzde 71 artış gösterecek. Ancak bu durum kış aylarında tersine dönerek Ocak-Mart 2021 döneminde kuzey yarımkürede yüzde 59 oranında yeniden artıp, güney yarımkürede yüzde 2 azalacak.
DÜŞÜK NEM SOĞUK HAVA
Dünya çapında COVID-19 vakalarını izleyen ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden immünolog Prof. Andrew Pekosz, virüsün yayılmasının mevsimsellik rolü için, “Birçok solunum yolu virüsünün mevsimselliği vardır. Dört mevsimin de yaşandığı bölgelerde, kışın, yaz aylarında olduğundan daha sık solunum yolu hastalığı görülür. Çünkü soğuk hava ve daha düşük nem koşulları virüsün bulaşmasını kolaylaştırır” ifadesini kullandı. Johns Hopkins Üniversitesi’nin internet sitesinde COVID-19’un mevsimsel yayılımına ilişkin soruları cevaplayan Pekosz, ilk defa bu kış ayında görülen COVID-19’ün mevsimsellik açısından tipik bir solunum virüsü gibi davranıp davranmayacağını ve grip gibi etkili bir şekilde bulaşmak için kışa bağımlı olup olmayacağını veya yıl boyunca etkili bir şekilde bulaşmanın yollarını bulup bulamayacağını henüz bilmediklerini kaydetti.
SICAK HAVADA YAYILMA
Halen yaz aylarının yaşandığı güney yarımküreye, Güney Amerika’nın ve Avustralya’nın bazı bölgelerine baktıklarında önemli sayıda COVID-19 vakası görüldüğüne dikkat çeken Pekosz, bu yüzden virüsün en azından kış aylarından sonra sıcak havalarda da bir dereceye kadar bulaşabileceğini tahmin ettiklerini söyledi. ABD’deki Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi (UMSOM) ve Küresel Virüs Ağı’nda (GVN) İnsan Virolojisi Enstitüsü’ndeki (IHV) araştırmacıların yayınladığı raporda da, koronavirüsün mevsimsel grip gibi yayılacağı öne sürüldü. İddia, virüsün bulunduğu ve yayıldığı ülkelerdeki hava durumu modellemelerine dayandırıldı.
?
TROPİK ÇİN
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin 25 Mart tarihli raporunda ise solunum yoluyla bulaşan virüslerin orta nem koşullarında daha etkisiz olduğu belirtildi. Rapora göre soğuk hava gibi daha kuru koşullar solunum sisteminin savunma mekanizmalarını baskılayarak virüslere ve enfeksiyonlara karşı savaşmasını zorlaştırıyor. Ancak Çin’den elde edilen bazı veriler, hava durumu ile COVID-19 virüsünün yaşayabilirliği arasında net bir bağlantı olmadığını gösterir nitelikte. Buna göre, hem kuru, soğuk alanlarda hem de Çin ve Singapur’un Guangşi bölgesi gibi yüksek nemli tropik bölgelerde virüsün yüksek oranlarda yayıldığı gözlendi.
SOSYAL MESAFE
ABD’de Harvard Üniversitesi’nden epidemiyolog Marc Lipsitch ise tecrit ve sosyal mesafe gibi önlemlerin önemine dikkat çekti. Lipsitch’in ilgili makalesinde geçmişte SARS salgınının yaz aylarında doğal nedenlerle ölmediği, Çin, Hong Kong, Vietnam, Tayland, Kanada ve başka yerlerde son derece yoğun bilimsel müdahalelerle yok edildiği hatırlatıldı. Bununla beraber Lipsitch, insanların sıcak havalarda daha çok dışarıda olma eğiliminde olduğu, pencerelerini açtığı, okulların genellikle kapalı olduğunu ve kapalı ortamda çok fazla bir araya gelmediklerini kaydetti. Ayrıca Marc Lipsitch, insan bağışıklık sistemlerinin kışın, yaz mevsimine göre biraz daha zayıf olduğunu da belirtti.