Şencan, sağlık sigortasında salgın sigorta kapsamında değilken tüm sektörün salgını dahil ettiğini ifade ederek, “Salgın sigorta sektörünü de tahsilat konusunda etkiledi. Ancak şirketlerin mali bünyeleri ve bilançoları son derece sağlam olduğu için bu finansmanı sigortalılara sağlamaya çalıştılar. Alınan önlemlerle özellikle tahsilatta ciddi imkanlar getirildi. Taksitlendirme getirildi, sigorta primleriyle ilgili ötelemeler getirildi, bir-iki aylık taksitler 9-10 aya bölünde. Hem sigortalılarımıza, hem işletmelerimize hem acentelerimize ciddi imkanlar sağlandı. Herkesin işletme sermayesine destek olduk, bu destekler şimdi de sürüyor. O bakımdan Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile -ki, şimdi Sigortacılık Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu oldu-Türkiye Sigorta Birliği, sigorta şirketleri, acenteler ile sigorta sektörünün iyi bir sınav verdiğini düşünüyorum. Hiçbir eksiklik yaşanmadı” dedi.
Mehmet Şencan, “Salgın döneminde hasarlar azaldı, bunun etkisi oldu mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Sokağa çıkma yasağı dönemlerinde kaza frekanslarında düşme olduğu doğru. Bir takım maliyetlerde de özellikle hasar ve tazminat maliyetlerinde düşüş oldu. Sigorta sektörüne böyle bir avantajı oldu ama son dönemlerde de kurda artış oldu. Oto sektöründe ithalat önemli bir miktar tutuyor. Buradaki artış da o avantajları kompanse etti.”
Mehmet Şencan, salgın etkisiyle önümüzdeki dönemde bazı sigortaların öne çıkacağına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık konusunda ciddi bir farkındalık oluştu, özellikle tamamlayıcı sağlık konusunda. Hizmete göre fiyatlar çok uygun. Tüm gelir düzeylerine seslenen bir ürün setimiz var; hem şirketimizin hem de diğer şirketlerin. Siber sigortalar da önemli, burada da ciddi gelişme olacak. Alacak sigortası, kredi sigortaları; bunlar da gelişecek diye düşünüyorum.”