Samsung Electronics Tüketici Elektroniği Başkanı ve CEO’su H.S. Kim, CES Fuarı’ndaki açılış konuşmasında “Deneyim Çağı”nı duyurdu. H.S. Kim yaptığı konuşmada, hayatı daha rahat, daha keyifli ve daha anlamlı hale getiren kişiselleştirilmiş deneyimler oluşturmak için donanım ve yazılımı sorunsuz bir şekilde birleştiren on yıllık insan merkezli yenilikleri müjdeledi.
Deneyim Çağı, kendimize ve ailemize nasıl önem verdiğimizi, evlerimizi bireysel ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde nasıl özelleştirebileceğimizi ve daha güvenli, sürdürülebilir akıllı şehirleri nasıl inşa edebileceğimizi şekillendirecek. Samsung bu amaçla fuarda robotik, Yapay Zekâ, 5G ve İleri Seviye Algoritma alanındaki en son gelişmelerini sergiledi. Bu teknolojiler; tüketicilere daha zengin ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için bir araya gelerek geleceğe bir bakış sunuyor.
Samsung Electronics Tüketici Elektroniği Bölümü Başkanı ve CEO’su H.S. Kim, “Deneyim Çağında, yaşam tarzlarımıza uyum sağlamak için gerekli olan alanı yeniden düşünmemiz gerekiyor. Samsung’un insan merkezli yenilik üzerine inşa edilmiş felsefesi, bu yöndeki yaklaşımını benzersiz kılıyor. Sorunları çözmek ve insanların yaşamlarını geliştirmek için inşa ediyor ve yaratıyoruz.” dedi.
Kişisel asistanda bir sonraki seviye
Samsung’un insan merkezli vizyonunun temeli olan kişiselleşmiş bakım, bireysel ihtiyaçları karşılayarak tüketicilerin sağlığını ve refahını artırıyor. Açılış konuşması sırasında H.S. Kim, Samsung’un robot vizyonunu “evinizdeki yardımcınız” olarak aktardı. H.S. Kim burada sizi anlayan, sizi destekleyen ve evin her yerinde aktif olarak gereksinimlerinize cevap veren küçük, yuvarlanan bir robot olan Ballie’yi tanıttı.
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Baş Bilim Araştırmacısı Sebastian Seung ise Ballie hakkında ayrıntılı bilgiler paylaştı. Seung, cihazın üzerindeki Yapay Zekâ kabiliyetleri sayesinde bir fitness asistanına ve insanların değişen ihtiyaçlarına çözüm arayan mobil bir arayüze dönüştüğünü aktardı. Ayrıca tüm bunlar, sıkı veri koruma ve gizlilik standartları korunarak yapılıyor.
Seung, “Yapay Zekânın kişiselleştirilmiş bakımın geleceği olduğuna inanıyoruz. Cihaz üzerindeki Yapay Zekâyı gerçekten kişiselleştirilmiş deneyimlerin merkezi olarak görüyoruz. Cihaz üzerindeki Yapay Zekâ, kişiselleştirme gücü sunarken bilgilerinizi kontrol etmenizi ve gizliliğinizi korumanızı sağlıyor.” dedi.
Samsung ayrıca gelişmiş ve kişiselleştirilmiş sağlık çözümleri de sergiliyor. Örneğin, bir Samsung akıllı saatini Bluetooth üzerinden bir akıllı telefonla eşleştiren, ev tabanlı, sanal bir kardiyak rehabilitasyon çözümü geliştirmek için Kaiser Permanente ile iş birliği yapıldı. Samsung’un HeartWise uygulaması egzersiz yapması için hastaya hatırlatmalar gönderiyor, aktivite verilerini topluyor ve egzersiz sırasında hastanın kalp atış hızını sürekli olarak görüntülüyor. Bu veriler daha sonra klinik tedavi uzmanlarının takibi için hasta dosyasına işleniyor.
Program, kullanıcıların bir hastaneye veya kliniğe gitmeden evden kalp rehabilitasyonuna katılmalarını sağlıyor. Böylece kullanıcılar bunun için günlük yaşamlarından zaman ayırmak zorunda da kalmıyor. Evde yapılan kardiyak rehabilitasyon programının olumlu sonuçları geçen yıl New England Journal of Medicine (NEJM) Catalyst’te yayınlandı. Samsung, ona güvenen bireylerin özel ihtiyaçlarını karşılayan insan merkezli sağlık çözümleri geliştirmeye devam edecek.
Size özel bir ev
Samsung ayrıca gelecekteki ev anlayışına da bir bakış sundu. Samsung Tasarım İnovasyon Merkezi Baş Tasarım İnovasyon Yöneticisi Federico Casalegno; evlerin Yapay Zekâ, sensörler ve veri analizi gibi en son yenilikler sayesinde benzersiz ve sürükleyici deneyimler sunacağını belirtti. Dr. Casalegno, “Yaşayan bir organizma olan akıllı ev; ihtiyaçlarımıza göre, her birimiz için deneyimlerimizi uyarlayan tamamen kişisel bir alan olacak.” dedi.
Dr. Casalegno konuşmasında ayrıca fiziksel ve dijital dünyaların mekânsal sınırlarının nasıl ortadan kalktığına da değindi. Dr. Casalegno, yaşam alanlarının bir sanat galerisi veya bir yoga stüdyosu gibi ihtiyaca göre deneyim alanlarına dönüştüğünü de vurguladı. Dr. Casalegno’ya göre alanların bu şekilde birbirine geçmesi nedeniyle önümüzdeki on yıl içinde evler de değişecek.
Dr. Casalegno ayrıca Samsung’un GEMS (Yürüyüşü Destekleme ve Motive Etme Sistemi) teknolojisini içeren ilk sürükleyici tanıtım gösterisini de yönetti. Bu tanıtım, tüketicilerin Artırılmış Gerçeklik gözlükleri ile odalarının konforunda sanal bir kişisel antrenörle çalışmasını, bir dağa tırmanmasını veya su altında yürüyüş yapmasını nasıl mümkün hale getirdiğini gösterdi. GEMS ayrıca kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için de sonuçları toplayarak analiz ediyor.
Samsung ayrıca bir mekânın MicroLED gibi bir ekran ve yazılım, Yapay Zekâ, Nesnelerin İnterneti ve donanım birleşimiyle nasıl dönüştürülebileceğini de gösterdi. Akıllı mekânların sınırsız deneyimler sağlayacağını vurgulayan Dr. Casalegno, “Ekran sadece bir ürün değil, sevdiklerinize ve arkadaşlarınıza aynı odadaymış gibi anında bağlanmanıza sağlayan, dünyaya açılan pencereniz.” diye konuştu.
Samsung; kişisel şef, beslenme uzmanı ve alışveriş asistanın bir araya gelerek mutfak cihazlarını yemek pişirme ortaklarına dönüştüren modern mutfak yolculuğunun evrimini de aktardı. Akıllı ve yenilikçi teknolojiler; tarif önerileri, tercihlere göre ayarlanmış yemek planlaması, sorunsuz alışveriş, teslimatlar ve yemek pişirme gibi alanlarda tüketiciler için tüm gıda deneyimini özelleştirebiliyor. Şirket ayrıca evde bahçe ürünleri yetiştirme ve robotik bir gıda hazırlama asistanı Bot Chef’i de tanıttı.
Akıllı şehirlerde daha güvenli ve daha sürdürülebilir kentsel yaşam
Artan küresel kentleşmeye işaret eden Samsung; akıllı cihazlar, platformlar ve veriler tarafından sağlanan akıllı sistemlerin şehir hayatını daha güvenli ve daha kolay hale getireceği akıllı şehirler vizyonunu da özetledi. Samsung Kıdemli Başkan Yardımcısı ve NEXT Global Müdürü Emily Becher, “Çocuklarımızın ve onların çocuklarının şehir hayatını çoğumuzun sevdiği kadar sevebilmesi için şehir yaşamını daha çekici, güvenli ve verimli hale getirecek akıllı sistemler oluşturmak için gerekli araçlara ve bilgiye sahibiz. Yapay Zekâ, Nesnelerin İnterneti ve 5G’yi kullanan akıllı şehirler, çevre ile etkileşimimizi daha da kolaylaştıracak ve daha fazla keyif almamızı sağlayacak.” şeklinde konuştu.
Nesnelerin İnterneti teknolojisinin erişimini evin ötesine, her türlü binaya yaygınlaşmasının altında, Samsung’un temel vizyonu bulunuyor. Bu vizyon içerisinde enerji tasarrufu, emisyonları azaltma ve nüfus büyüdükçe sürdürülebilirliği arttırma konuları yer alıyor. Akıllı binalar ayrıca hayatı daha bağlantılı ve rahat hale getirecek. Örneğin, akıllı bina sakinleri basit bir kaydırma veya ses komutuyla asansör çağırabilir, ışıkları kapatabilir, teslimatları yönetebilir veya park yerlerini kontrol edebilir. Akıllı binalara monte edilen akıllı cihazlar, konut sakinleri sorunu fark etmeden önce onarım talep edecek ve sorunun ne olduğunu belirtecek.
Akıllı binalarla akıllı bir şehir yaratma hedefini gerçekleştiren Samsung, açık iş birliğinin önemini de vurguladı. Samsung, akıllı bina çözümlerini geliştirmek için ABD merkezli lider bir küresel emlak müteahhit firması olan Greystar Real Estate Partners gibi inşaatçılar ve emlak yöneticileri ile ortaklıklar kurmak amacıyla çalışmalar yapıyor. Greystar Başkanı ve CEO’su Bob Faith, “Akıllı binalarla bölge sakinlerinin deneyimi daha akıllı, daha verimli, daha etkili olacak. Bu yüzden daha az enerji kullanacaklar. Samsung, tüm teknolojileri bir araya getirme yeteneğine sahip ve teknolojilerin tek bir yerde birleşmesi gerçekten kritik.” dedi.
Samsung ayrıca 5G, İleri Seviye Algoritma ve Yapay Zekâ kombinasyonunun kentsel ulaşım deneyimini nasıl dönüştüreceğini de gösterdi. Becher şirketin, 5G teknolojisi ile yeni araç çağına öncülük etme vizyonunu da paylaştı. 5G teknolojisi otomobillerin şehrin geri kalanına sorunsuz bir şekilde bağlanmasını sağlayan, Araçtan Her Şeye iletişimi mümkün hale getiriyor.
Becher, 5G ile birleşen akıllı şehirlerin toplumlara birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edilemeyecek deneyimler sağlayabileceğini de sözlerine ekledi. Becher, “Birbiriyle daha hızlı ve daha kolay dijital bağlantı, toplum anlayışımızı güçlendirecek ve tamamen yeni etkileşim biçimleri yaratacak.” ifadelerini kullandı.
Herkes için daha iyi bir yer yaratmak
H.S. Kim, 2020 CES açılış konuşmasını tamamlarken, şirketin herkes için daha iyi bir yer yaratmak için teknolojiyi kullanmaya odaklandığını vurguladı. Şirket için ileriye dönük üç önemli alanı vurgulayan H.S. Kim, bu alanları şu şekilde sıraladı: Güvenlik ve gizlilik, iyilik için teknoloji ve vatandaşlık.
H.S. Kim, bir endüstri lideri olarak şirketin veri güvenliği ve kişisel gizliliğe olan bağlılığının değişmeyeceğini ve teknoloji ilerledikçe güvenlik ve gizliliğin korunmasının en büyük öncelikleri olacağını da belirtti. En önemli şeyin insanların kendi bilgilerini kendilerinin kontrol etmesi olduğunu kaydeden H.S. Kim, “Samsung, verilerinizi önceden ve doğrudan onayınız olmadan üçüncü taraflarla asla paylaşmayacaktır.” dedi.
H.S. Kim, ayrıca şirketin güvenlik alanındaki özgün platformu Samsung Knox’un mobil ve TV’lerden ev aletlerine kadar tüm Samsung cihazlarını korumak için gelişmeye devam edeceğini de söyledi. H.S. Kim, “Cihaz üzerindeki yapay zekâ, İleri Seviye Algoritma ve blok zinciri teknolojisi ile veri koruma çabalarımızı geliştirerek şeffaf veri yönetimi ve aktarımı da sağlayacağız.” diye konuştu.
Samsung görme engellilere yardımcı olabilecek Relumino; itfaiyecilerin çalışmalarını daha güvenli hale getirmelerine yardımcı olacak IGNIS ve yaşlılar ile engellilerin hareket etmesine yardımcı olacak GEMS. gibi teknolojilerle nasıl “iyilik” için yenilikler yaptığını gösterdi.
Samsung, “Yarın için Hep Birlikte! İnsanları Etkinleştirme” isimli KSS vizyonunun bir ayağı olarak 2020 yılında Samsung İnovasyon Kampüsü programının genişletildiğini de duyurdu. Son on yıldan beri birçok eğitim programının başarısından yararlanan Samsung İnovasyon Kampüsü, yeni nesle en yeni Yapay Zekâ, Nesnelerin İnterneti ve bulut teknolojileri hakkında eğitimler sağlıyor. Samsung, kampüsün 2019’daki lansmanından bu yana 13 ülkeden 20.000’den fazla öğrenciyi eğittiğini ve bu yıl bu sayının iki katına çıkacağını açıkladı. Samsung, gelecek nesiller için eğitim sağlayarak teknolojinin amacının sosyal sorunları çözmek ve insanların daha iyi bir dünya için daha fazlasını başarmalarını sağlamak olduğu felsefesini ileriye taşıyor.