Aralık ayında iki şirketin de farklı üretim modelleriyle Türkiye’ye gelmeye hazırlandığı basına yansımıştı. Bu şirketlerin ardından Çin merkezli Tecno, TCL, Xiaomi ve Vivo gibi akıllı telefon üreticilerinin de Türkiye’de yatırım yapacağı ortaya çıktı. Çin merkezli telefon şirketlerinin özellikle Türkiye’de üretim yapmayı seçmesinin ardında ABD ile yaşanılan ticaret savaşının da etkisi var.
Şimdilik bu durumdan en çok Çin teknoloji şirketi Huawei olumsuz etkileniyor. Diğer Çinli akıllı telefon şirketleri ise en kötüsüne hazırlanarak pazar çeşitliliğini artırmaya çalışıyor.
Öte yandan Türkiye’nin geçen yıl getirdiği ithalat uygulaması dolayısıyla ucuz telefonların fiyatları artmıştı. O yüzden şirketlerin amacı, Türkiye’de fiyat avantajını elde ederek rekabet edebilmek ve Türkiye’ye yakın pazarlarla ticaret olarak öne çıkıyor.
Bu şirketlerin üretim yapmak için neden Türkiye’yi tercih ettiğini, bu durumun telefon fiyatları ile sektöre etkilerini ele aldık.
İthalat uygulaması ucuz telefon fiyatlarını yükseltti
Bu şirketlerin Türkiye’de üretim yapmayı seçmesinin arkasında yatan en büyük nedenlerden biri geçen yıl cep telefonu ithalatıyla ilgili yapılan değişiklik.
Buna göre birim fiyatı 200 doların altında olan cep telefonlarına ithalatta gözetim uygulaması getirildi.
Böylece fiyatı 200 doların altında olan cep telefonları, Türkiye’ye giriş yaparken fiyatı 200 dolarmış gibi vergiye tabi tutuldu.
Daha ucuza vergilendirilmek isteyen şirketlerin gözetim belgesi talebine başvuru yapması; ancak bunun için de şirketin açığa çıkarmak istemeyebileceği bilgilerini sunması gerekiyordu.
Gözetim uygulaması, ithal edilen bir malın gerçek bedeli üzerinden değil de idare tarafından belirlenen bedel üzerinden vergilendirilmesine deniyor.
Bu uygulamayla ucuz telefonların fiyatları yükseldi.
Ancak şimdi Samsung ve Oppo gibi şirketlerin Türkiye’de üretim yapmasının önünü açmak için cep telefonu üretiminde kullanılacak aksam ve parçaların demonte halde ithal edilmesi bu uygulamadan 31 Ağustos’a kadar muaf tutuldu.
‘Bütün Android telefon üreticileri gelecek’
Bu yüzden teknoloji yazarı Erdi Özüağ’a göre Samsung ve Oppo’yu başka şirketler de izleyecek.
Erdi Özüağ, Android işletim sistemiyle çalışan bütün akıllı telefon markalarının Türkiye’de üretime başlamasını bekliyor.
Özüağ, Samsung ve Oppo gibi şirketlerin Türkiye’de üretim yapmayı tercih etmelerinin nedenlerini şu şekilde sıralıyor:
Türkiye, ekonomik şartlar ne olursa olsun nüfusun, sosyolojik ve ekonomik etmenlerin etkisiyle telefon satışının yüksek olduğu bir ülke. Türkiye’de yıllık telefon satışı 10-13 milyon arasında değişiyor. Türkiye, canlı ve cezbedici bir pazar.
Türkiye’nin geçen yıl mayıs ayında getirdiği ithalatta gözetim uygulamasıyla fiyatlar yükseldi. Firmalar rekabet edebilmek için bunu aşmaya çalışınca çözüm olarak yerli üretim ortaya çıktı.
TL’nin dolar karşısındaki performansı dolayısıyla üretim maliyetleri azaldı.
Türkiye’de üretilen bir cihazı, pazar potansiyeli olan diğer ülkelere satmak daha kolay. Türkiye, Gümrük Birliği üyesi; dolayısıyla Avrupa’ya ürün sevkiyatı ticaret savaşı dolayısıyla Çin’den daha kolay. Henüz doygunluğa ulaşmamış, bu teknolojilere açık ve büyüme potansiyeli olan Balkan ülkeleri ve Türki cumhuriyetlere ürün göndermek daha kolay.
5 bin lira altı cihazlarda yüksek rekabet
Üretime ilk başlayan şirketlerin avantajlı bir konum elde edebileceğini vurgulayan Özüağ, Türkiye telefon piyasasını 5 bin lira altı ve üstü cihazlar olarak ikiye ayırıyor.
5 bin liranın üzerinde cihaz satabilen tek markanın Apple olduğunu vurgulayan Özüağ, 5 bin liradan daha az fiyata sahip cihazlar arasında büyük bir rekabet olduğunu, özellikle Samsung ve Xioami gibi Çinli firmalar arasında bir yarışın olduğunu ifade ediyor.
Özüağ’a göre üretime önce başlayan şirketler fiyat avantajı elde edebilir.
Örnek vermek gerekirse eğer söylenildiği gibi Türkiye’de ilk Oppo üretime başlarsa bu şirkete 700-800 liralık bir fiyat avantajı sağlayabilir.
Samsung, Atmaca Elektronik ile anlaştı
Bu şirketler, Türkiye’de yapacakları yatırıma yönelik farklı üretim modelleri seçti.
Akıllı telefon üretimini Türkiye’de gerçekleştirmek için ne kadarlık bir yatırım yapacakları ya da ne kadarlık bir istihdam sağlanacağına dair resmi bir açıklama ortada olmasa da basına yansıyan haberler var.
Dünya gazetesi, Samsung’un Atmaca Elektronik’le üretim konusunda aylar önce anlaşma imzaladığı ve ilk yerli telefonların satışına birkaç hafta içinde başlanacağını duyurdu.
Güney Kore merkezli Samsung’un yerli cep telefonlarının üretimine Atmaca Elektronik’in Esenyurt’ta bulunan tesisinde haftalar önce başladığı aktarıldı.
Almanya merkezli araştırma şirketi GfK’ye göre Türkiye akıllı telefon pazarında adet bazında yüzde 40,4’le en büyük pay Samsung’a ait.
Oppo fabrika kiraladı
Dünya gazetesinin bir başka haberine göre Oppo ise Tadım’ın sahibi olan Tekinalp ailesiyle fabrika kiralamak için anlaştı.
50 milyon dolarlık bir yatırım yapacağı söylenen Oppo’nın kiraladığı fabrikanın bir yıldır boş durduğu ve ilk başta 1000 kişinin istihdam edileceği kaydedildi.
2018 yılı sonunda Türkiye’ye giren şirket, bir yılda pazar payını yüzde 8’e ulaştırmıştı.
Xiaomi, 20 milyon dolarlık yatırım yapacak
Bloomberg HT’nin haberine göre Xiaomi ise Türkiye’de üretime yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırımla girecek.
İstanbul Avcılar’da bir fabrika kuracak olan Xiaomi ilk fazda 2 bin kişiye istihdam sağlayacak, ikinci fazda ise kapasite artışına gidecek.
İkinci fazla birlikte yatırım miktarının 30-40 milyon dolara ulaşması olması bekleniyor.
Tecno’nun ise Türkiye’de yerli üretim için 25 milyon dolardan fazla yatırım yapacağı aktarıldı.
‘Yetişmiş insan kaynağı açısından önemli olacak’
Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, bu şirketlerin Türkiye’de üretim yapmaya başlamasının; tüketici, devlet ve sektör açısından olumlu olduğunu aktarıyor:
“Alt segment ürünlere daha kolay ulaşılabilecek ve fiyatlar daha uygun olacak. Devlete yansıması da olumlu. Her vergi artışından sonra kayıt dışı alanın beslendiğini görüyoruz; sektör için de bu da önemli.”
Mobil telefon sektörünün sadece Türkiye’de değil bütün dünyada ithalata dayalı olduğunu aktaran Turnacı, Ortadoğu ve Rusya gibi pazarlara yakınlığı nedeniyle Türkiye’nin coğrafi avantajını daha iyi kullanması gerektiğini vurguluyor.
Turnacı’ya göre bu atılımın insan kaynağının yetişmesi açısından da olumlu sonuçları olacak:
“Dünyaca ünlü bu firmaların bizim yetişmiş insan kaynağımızı değerlendirecek olması, gelecek teknolojilerde söz sahibi olmamız açısından önemli. Bu firmaların içinde yetişen Türk mühendisleri, Türk yazılımcıları, yarın hızlı gelişen teknolojilerde sürprizlerle bizi karşılayabilir.”