Sonsuz Şükran köyünün kurucusu Mehmet Taşdiken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce kurulan sanatçılara ait kerpiç yapılardan oluşan köyde bir hayallerinin daha gerçeğe dönüştüğünü görmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Benzerleri tarihin derinliklerinde kalmış bir sivil sanat ve kültür hareketinin artık kurumsallaşmaya doğru gittiğini ifade eden Taşdiken, “Sonsuz Şükran köyünde 45 önemli ve geniş spektrumlu daimi atölye hedefimizin ilk temellerini atıyoruz. Kerpiç evlerde kurulacak atölyelerle her ev sahibi, kendisi için de kalıcı olacak, birikimlerini aktarabilecek bir self-disiplin sistemi kurmuş olacaktır.” dedi.
“Çevredeki insanları da meslek sahibi yapacak”
Taşdiken, proje çerçevesinde kurulacak atölyelerin kalıcı ve daimi atölyeler şeklinde olacağını dile getirerek, şunları kaydetti: “Köyün etrafında insanları hem sanatta, hem de kendi mesleklerinde daha profesyonel bilgilerle mücehhez kılacak olan bu atölyeler, aynı zamanda çevredeki insanları da meslek sahibi yapacak. Kerpiç evlerde kurulacak 45 atölye, çok yetkin isimlerle yazın faaliyetlerine başlıyor. Sonsuz Şükran köyü artık kalıcı olarak Türkiye’nin çok önemli kültür sanat merkezlerinden biri haline dönüşüyor. Bu kapsamda sanatçıların kaldığı her kerpiç ev, ayrı bir atölye olacak. Yine diğer mevsimlerde de burada faaliyetler artarak devam edecek.”
“Meslek edindirme atölyeleri olacak ama bunlar çok yüksek nitelikli olacak”
Her sanatçının kendi ismiyle açacağını atölyelerin kalıcı olacağını anlatan Taşdiken, sanatçıların ömürleri boyunca bu atölyelerde her türlü faaliyeti gerçekleştireceğini bildirdi. Taşdiken, atölyelerde sanatın resim, heykel, sinema, müzik, fotoğraf gibi bütün alanlarıyla ilgili konular üzerinde profesyonel olarak yoğunlaşılacağını vurgulayarak, “Buralar meslek edindirme atölyeleri olacak ama bunlar çok yüksek nitelikli olacak. Bir bakıma master ya da doktora seviyesinde atölyeler olacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bu tür atölyelerin genelde kişisel değil, toplu açıldığını anlatan Taşdiken, “Bu atölyeler de geçici süreler için oluyor ve paralı, ticari olarak yapılıyor. Bu bakımdan da burası çok farklı olacak. Dünyada bir örneği var mı? Ben gerçekten bilmiyorum ama Türkiye’de olmadığını biliyorum.” diye konuştu.