Edirne sınırlarında yer alan, doğası, kendi kendini temizleme özelliği ve berraklığıyla dikkati çeken Saros Körfezi, su altı canlıları ve batıklarıyla dalış turizminde de adından söz ettiriyor.
Turizmin geliştirilmesi amacıyla Saros Körfezi’nde 10 yıl önce başlatılan su altı müzesi çalışmaları kapsamında oluşturulan resifler, yerli ve yabancı dalgıçların ilgisini çekiyor.
Çanakkale Şavaşları’nın canlandırıldığı yapay resiflerin yanı sıra Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği ve Keşan Belediyesi organizasyonuyla haziranda İbrice Limanı’nın bir mil açığında batırılan Airbus A330 tipi yolcu uçağı, dalış tutkunlarından ilgi görüyor. İbrice Limanı’na dalış okulları açılırken, bölgeye gelen dalgıçlar körfezin su altı güzelliklerine tanık oluyor.
“Batıklar sayesinde su altı canlıları da çoğalıyor”
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Edirne Temsilci Özkan Arsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Saros Körfezi’nin temizliği ve su altı zenginliğiyle dünyadaki eşsiz güzelliklerden olduğunu söyledi.
Körfezde canlı çeşitliliğinin de fazla olduğunu belirten Arsu, şöyle konuştu:
“Öncelikle doğa güzelliklerinin bilinçli kullanılması gerekiyor. Burayı da ne kadar bilinçli kullanırsak su altı canlılarını o kadar net görürüz. Su altı müzesi çalışmaları kapsamında batık projeleri hayata geçirildi. Bu yıl batırılan uçak ve önceki yıllarda batırılan gemi ilgi görüyor. Batıklar sayesinde su altı canlıları da çoğalıyor.”
Arsu, Saros Körfezi’nin kendi kendini temizleme özelliğinin yanı sıra su altı, su üstü güzellikleriyle yerli ve yabancı dalgıçların yeni adresi haline geldiğini dile getirdi.
“Dalış camiasının yeni adresi İbrice Limanı”
Dev yolcu uçağının batırılmasının, bölgede su altı turizmini canlandırdığını vurgulayan Arsu, limana Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan, Bulgaristan ve Almanya’dan dalgıçların geldiğini belirtti.
Arsu, “Dalış camiasının yeni adresi İbrice Limanı oldu. Profesyonel su altı fotoğrafçıları da bölgeye geliyor. Buradaki su altı güzelliklerini anlatan sergiler açıyorlar.” dedi.
Temsilciliklerinden dalgıçların da bölgede derin dalış gerçekleştirdiğine işaret eden Arsu, şu ifadeleri kullandı: “Uçak ve gemi batığı, tecrübeli dalgıçların dalacağı noktalarda. Uçağımız 26 metre, gemi ise 30 metre derinlikte yer alıyor. Tecrübeli dalgıçlarımızla körfezdeki 42 metre derinliği görüntüledik. Batıkların yanı sıra gelincik, gümüş, karagöz, müren, orfoz balık türlerini ve ıstakoz, denizanası, denizatı ile süngerlerin görüntüsünü çektik.”
Arsu, deniz canlılarının korunması gerektiğine dikkati çekerek, “Yediklerinizi, içtiklerini denize atmayın. Bu güzellikleri ilerleyen yıllarda da görebilmek için bilinçli olmalıyız. Denizi ve çevremizi temiz tutalım. Herkesi Saros Körfezi’ne bekliyoruz.” diye konuştu.
“Dalgıçlar sıraya giriyor”
Dalış eğitmeni Özgür Karaahmet de Ankara’da kamu kuruluşunda çalıştığını, dalışın kendisi için tutku olduğunu söyledi. Batıkların su altı turizmini canlandırdığına işaret eden Karaahmet, “Uçak ve gemi gibi batıklar aynı zamanda balık popülasyonu için de yarar sağlıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla, limanda dalgıçların sıraya girdiğini ve yoğunluk oluşturduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.
Dalış eğitmeni Özgür Seven ise Saros Körfezi’nin İstanbul’a yakınlığının turizm açısından avantaj olduğunu belirtti. İstanbul’da yaşadığını dile getiren Seven, şunları kaydetti: “Tekstil alanında iş insanıyım ama dalmak en büyük tutkum. Saros Körfezi’nin su altı güzellikleri anlatmakla bitirilmez. Uçak ve gemi batığının yanı sıra körfezde dalmak için yaklaşık 25 lokasyon var. Bu da dalgıçlar için büyük avantaj. Deniz altı turizmine ilginin artması ve bu yönde çalışmalar yapılması sevindirici.”