Şirketin Ataşehir’deki Genel Merkezinde kurulan İnovasyon Merkezi, hastaneler, oteller, endüstri tesisleri, veri merkezleri, üst yapı yatırımları gibi tüm uygulama alanlarında gerçek zamanlı teknoloji çözümlerinin deneyimlenebileceği bir alan olarak hizmet verecek. Schneider Electric, yapay zeka, dijital ikiz teknolojilerini de temel alan 50’nin üzerinde yazılım ile donattığı İnovasyon Merkezi’nde gerçek zamanlı verilerle tüm dünyadan tesisleri birbirine bağlayarak ve karşılaştırma yaparak her müşteriye özel çözüm üretmeyi amaçlıyor. Merkezin aynı zamanda meslek örgütleri, enerji sektörü profesyonelleri ve mühendislik fakültelerinden üniversite öğrencileri için bir deneyim, eğitim ve gelişim alanı olarak hizmet vermesi bekleniyor. Bu yıl 1000’den fazla kişi ve kurumu ağırlaması hedeflenen İnovasyon Merkezi İstanbul, Schneider Electric’in dünyanın diğer şehirlerindeki merkezlerle ortak projeler içerisinde yer alarak ve know-how paylaşımı yaparak, enerji verimliliğinde küresel dijital dönüşüm hamlesine de katkı sunacak.
Schneider Electric’in dünya çapında farklı amaçlara hizmet eden 50’nin üzerinde İnovasyon Merkezi olduğunu kaydeden şirketin Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer, Ortadoğu ve Afrika coğrafyasındaki ilk İnovasyon Merkezini, endüstrileşme ve dijitalleşme açısından hızlı bir gelişme gösteren Türkiye’de açmaktan gurur duyduklarını kaydetti.
2012-2023 Enerji Verimliliği Strateji Belgesinde yer alan enerji verimliliğine ilişkin Enerji Politikası hedefleri doğrultusunda 2023 yılı itibariyle, Türkiye’nin GSYİH’si başına harcanan enerji miktarının en az %20 oranında azaltılmasının hedeflendiğini hatırlatan Tuncer, şunları söyledi:
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez’in geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin 2017-2019 yıllarında enerji verimliliği uygulamalarıyla 1 milyar dolara yakın tasarruf sağladığını ve bununla birlikte getirisi çok yüksek olan enerji verimliliği uygulamalarının artırılması gerektiğini bildirdi. Bakanımızın açıklaması dikkatleri bir kez daha bu alandaki yenilik, yatırım ve inisiyatiflere çekti. Bu yenilik ve inisiyatifleri Türkiye’nin hizmetine sunan şirketlerin başında ise, endüstrileşme, şehirleşme ve dijitalleşme trendlerine paralel olarak dünyada artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla teknolojik çözümler geliştiren ve Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir faaliyetlerini sürdüren Schneider Electric geliyor.
Schneider Electric, Türkiye’de kamu ve özel sektörlerde bu alandaki artan bilinç doğrultusunda ihtiyaçlara cevap vermek ve Türkiye’nin enerji kaynaklarını daha verimli kullanmasına destek olmak amacıyla yatırımlarına pandeminin hakim olduğu 2020 yılında da devam etti. Bu yatırımlarımızın son halkası olarak devreye giren İnovasyon Merkezi, kurumların bina otomasyonu, güvenli güç, endüstriyel otomasyon ve güç dağıtımı için ihtiyaçlarına özel olarak terzi usulü oluşturulacak çözümlerin gerçek zamanlı test edilebileceği bir merkez olarak hizmet verecek. Bu sayede, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hamlesi kapsamında enerji verimliliği hedeflerine ulaşmasına daha etkin katkıda bulunabileceğiz.”
Pandemi dönemi ile birlikte özellikle enerjinin kritik önem taşıdığı hastaneler, veri merkezleri ve gıda sektörlerine uzaktan enerji yönetimi, bakım onarım hizmetleri, 7/24 servis desteği vermeyi sürdürdüklerini aktaran Tuncer, “Schneider Electric olarak bu dönemde enerji yönetimi alanında güvenilen ve danışılan bir iş ortağı olarak kurumların yanında olmanın önemini bir kez daha gördük. Bu nedenle, Türk iş dünyasına ve kamu sektörüne daha çevik ve esnek çözümler üreterek, enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için İnovasyon Merkezimizi çok hızlı hayata geçirme kararı aldık,” diye konuştu.
Açılışa ABD’nin Utah eyaletinden Zoom ile katılan Schneider Electric Global İnovasyon Başkanı Emmanuel Lagarrigue ise, “Herkesi enerjimizden ve kaynaklarımızdan en verimli şekilde yararlanmaları için güçlendirmek, herkes için ilerleme ve sürdürülebilirlik arasında köprü oluşturmak, tüm dünyadaki insanları güvenilir enerji ve kaynaklara bağlarken emisyonlarımızı yarıya indirmek istiyoruz. Misyonumuz, sürdürülebilirlik ve verimlilik için müşterilerimizin dijital ortağı olmak.” dedi.
Verimlilikte yapılacak ilk eylemin, sistemlerdeki verimsizliklerden kaynaklanan kaynak israfını ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Lagarrigue, verimliliğe devrimsel bir yaklaşım getirmenin yolunun ise dijital teknoloji ve bağlanabilirlik olduğunu ifade etti. Yazılım, analiz ve yapay zekâ ile her şeyi birbirine bağlayarak, tüketimi optimize ederek hem süreç hem de enerji verimliliği sağlanabileceğini aktaran Lagarrigue, “Çevremizdeki her şeyi birbirine bağlarsak, bu kaynaklarımızın büyük bir bölümünü kurtarabilir ve binalarımız ve endüstrilerimiz %30 daha verimli hale gelebilir,” şeklinde konuştu.
Ekim 2014-Mart 2021 tarihleri arasında Dünya Ekonomik Forumu İcra Kurulu üyesi olarak görev yapan ve Forum bünyesinde 4. Endüstri Devrimi Merkezi’nin kuruluşuna öncülük eden Murat Sönmez ise pandeminin dijital dönüşümde 4-5 yıl kazandırdığını vurguladı. Artık dünyadaki sosyal ve ekonomik yatırımlara büyük oranda çevre, insanlık ve topluma fayda ekseninde karar verildiğini belirten Sönmez, 3-5 sene içinde her ürünün bir karbon sertifikası olmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Sönmez, şunları söyledi:
“Türkiye, 4. Endüstri Devrimi’nde kendi zihinsel devrimini tamamladı. Buna Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde MESS bünyesinde yapılanan Dünya Ekonomik Forumu 4. Endüstri Devrimi Türkiye Merkezi’nin kuruluşu sürecinde bizzat şahit oldum ve bir Türk olarak gurur duydum. Türkiye artık endüstriyel ve dijital dönüşüm için dünyada yatırım için yer arayan sermayeyi çekmeye ve büyük bir atılım gerçekleştirmeye hazır. Bu tip İnovasyon Merkezleri bu atılımın gerçekleşmesinde ve start-up ekosisteminin gelişmesinde önemli bir katalizör olarak görev yapacak.”
Enerji verimliliği için harcanan her 1 dolara karşı 1,5 dolara kadar fayda
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin “Türkiye Elektrik Sistemi İçin En Ekonomik Katkı: Enerji Verimliliği ve Yeni İş Modelleri” raporuna göre Türkiye’de 10 yılda 30 milyar dolar enerji verimliliği, 13 milyar dolar elektrifikasyon ve 11 milyar dolar dağıtık enerji üretimi alanında olmak üzere toplam 54 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç duyuluyor. Söz konusu yatırımla 2030’da 18 milyon hanenin elektrik tüketimine eş değer seviyede (42,3 TWh) enerji tasarrufu sağlanabileceği hesaplanıyor.
Enerji verimliliği alanında ihtiyaç duyulan yatırımın ise yarısını elektrikli ev aletleri, 5 milyar dolarını sanayideki enerji verimliliği yatırımları, 3 milyar dolarını akıllı evler, 2 milyar dolarını klimalar, 2 milyar dolarını yemek pişirme ve kalan 3 milyar dolarlık kısmını da diğer nihai tüketim alanları oluşturuyor.
Enerji verimliliği teknolojilerinin uygulanması için harcanan her 1 dolar karşılığında yatırımcıya sağlanan faydanın ise 1,2 ila 1,5 dolar arasında olacağı öngörülüyor.