Gözde Alsan köyde yaşamın zor olmadığını belirterek, “Çocuklarımız bitkileri, ağaçları benden daha iyi tanıyor. Hayvanlarla ilgileniyorlar. Bu bize çok iyi geliyor. Yakınlarımız bizim yaşıtlarımız gibi bir yerlere girip çalışmamızı bekledi. Fakat görünce onlar da alıştılar” dedi.
ODTÜ Şehir Planlamacılığı Bölümü’nden mezun olan Burak Alsan ile İstanbul Teknik Üniversitesi İmalat Mühendisliği mezunu olan eşi Gözde Alsan, 2 çocuğuyla birlikte 4 yıl önce Ankara’daki işlerini bırakarak İzmit’in Fethiye köyüne yerleşti. Alsan çifti burada 60 dönüm arazide organik tarım yapmaya başlarken 3 dönüm araziye de 8 sera kurdu. Kaz, tavuk ve koyun beslemeye başlayan çift, yetiştirdikleri sebze ve meyveleri kurutup, paketleyerek yurdun dört bir yanına satıyor. Alsan çifti, Türkiye’den ve dünyanın birçok ülkesinden çiftliklerine konuk olan gönüllülerin yemek ve barınma ihtiyaçlarını karşılıyor. Gönüllüler de çiftliğin günlük yapılması gereken işlerine yardımcı oluyor.
‘DÜNYANIN HER YERİNDEN GÖNÜLLÜ KABUL EDİYORUZ’
Doğa ile baş başa sağlıklı bir yaşam için köye yerleştiklerini söyleyen Burak Alsan, “Her zaman aklımızda olan bir şeydi ve baktık şehirde aradığımız yaşamı bulamadık, çocuklarımızı burada yetiştirip doğal beslenmek istedik. İnsanın yaptığı işin sevdiği iş olması gerekiyor. Birçok insanın hayali emekliliğinden sonra bu işleri yapmaktır. Ancak emeklilik yaşına geldiklerinde insanlar bu işi yapamayacak seviyeye gelmiş oluyorlar. Çiftlik içerisinde bitkisel, hayvansal üretimler ile paketli üretimler yapıyoruz. 80 çeşit organik ürün yetiştirebiliyoruz. Dünyanın her yerinden gönüllü kabul ediyoruz. Bu insanlar hem Türk kültürünü öğrenmiş oluyorlar hem de günlük işlerin bir parçası oluyorlar. Burada temel işleri yapıyorlar ve birkaç ay kalıyorlar. Önce ot yolma ve çapa yapıyorlar, sonra diğer işleri yapıyorlar. Günde 5 saat çalışıyorlar. Yemek ve barınma ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz” dedi.
‘40’LI YAŞLARDA DÜŞÜNÜYORDUK, 30’LU YAŞLARDA BAŞARDIK’
Yakın çevrelerinin de kendilerininki gibi bir hayat kurmayı planladıklarını ve arsalar aradıklarını söyleyen Gözde Alsan ise, “Biz hep doğada yaşam hayali kuruyorduk. O da çocukların doğumuyla oldu. Bir organik pazara gitmiştik ve sera alıp dedemin arazisinde yaşamak için yola çıktık. Bana hiç zor gelmiyor. Bazı şehir konforlarını kaybediyorsunuz. Pandemi sürecinde herkes kapısının önüne çıkamıyorken bizim hayatımız burada devam ediyor. Biz 40 yaşlarında düşünüyorduk böyle yaşamayı ama 30’lu yaşlarda başardık. Çocuklarımız bitkileri, ağaçları benden daha iyi tanıyor. Hayvanlarla ilgileniyorlar. Bu bize çok iyi geliyor. Yakınlarımız bizim yaşıtlarımız gibi bir yerlere girip çalışmamızı bekledi. Fakat görünce onlar da alıştılar. Yakın arkadaşlarımızda arsalar arıyor ve böyle bir hayat kurmayı planlıyorlar” diye konuştu.