Antalya merkezli Akdeniz Bölgesi’ne hizmet veren bir yedek parça firmasının bölge sorumlusu olan evli ve 1 çocuk babası Ömer Mırçık, ’çocukluk aşkım’ dediği hayvancılıkla uğraşmaya karar verdi. Yaklaşık 7 ay önce de 6 bin lira maaş aldığı işinden istifa edip, Isparta’nın Eğirdir ilçesine bağlı Konyabucağı mevkiindeki dağlık alanda çiftlik kurdu. Mırçık, kızı Duru’nun adını verdiği çiftliğinde ’ildo france’ koyunu ve ’alpine keçisi’ yetiştiriciliğine başladı.
ŞEHRİN STRESİNDEN KAÇIP DAĞA YERLEŞTİ
Ömer Mırçık, çocukluk hayalini nasıl gerçeğe dönüştürdüğünü şöyle anlattı:
“Antalya’da yedek parça firmasında Antalya, Burdur ve Isparta illerinde bölge sorumlusu olarak çalışıyordum. Otomasyon sistemi ve yoğun tempodan dolayı, bir de insanlarla uğraşmanın daha fazla zor geldiğini anladığımdan dolayı çocukluk hayalim ve çocukluk aşkım olan ve bu aşkı bana aşılayan babamın sayesinde hayvancılık yapmaya karar verdim. Zaten hayvancılık hayatımın bir yerinde olacaktı. Ama bunun ne zaman olacağını konusunda fikrim yoktu. Yaklaşık bir yıl önce ırk araştırmalarına başladım. Yer araştırmaları sonrasında geçen ocak ayı itibariyle şirketimden istifa edip, kiraladığımız bu bölgeye yatırım yaptık. 21 dönüm boş tarla üzerine 3 tane ısı yalıtımlı çadır sistemi kurduk. Maliyeti 150 bin TL’yi buldu. Koyun ve keçi olmak üzere küçükbaş hayvancılık yapıyorum. Dünyanın her yerinde hızlı kilo artışı olan bir ırk yetiştiriyorum.”
ÇADIRINA KENDİ ÇAPINDA KİTAPLIK KURDU
Antalya’da çalışırken çok yorulduğunu, stresli ve sıkıntılı bir yaşam sürdüğünü, kitap okumaya bile fırsat bulamadığını kaydeden Ömer Mırçık, “Eşimle konuşacak halim dahi olmuyordu. Şimdi ise boş vakitlerimi kitap okuyarak, değerlendiriyorum. Misafirlerime kitap veriyorum”dedi.
‘ÇOĞU KADIN KABULLENMEZ’
Çiftlikte tek başına yaşayan, ailesinin ise Eğirdir kent merkezinde olduğunu anlatan Ömer Mırçık, şöyle devam etti:
“Haftanın yedi günü 24 saat buradayım. Eşimin hakkını ödeyemem. Bu işe girerken maddi manevi desteğini esirgemedi. Sabrı konusunda desteğini esirgemedi. Şehir hayatında her gün saat 08.30’da arabalarımızın kontağına basmamız lazımdı. Ama burada canlı yetiştiriciliği yaptığım için saat 04.00-05.00’de hayata başlıyorum.
Günün ilk saatinde ufak çaplı gezdirme ve hava aldırma yapıyorum. Koyun ırkı zaten 09.30’da yatışa geçiyor. Gündüz keçilerle ilgileniyorum. Hastalıkları ve ters gördüğümüz durumlar varsa bakımlarını yapıyorum. Saat 16.00’ya kadar yemleri hazırlıyorum. Hayvanların bakımlarıyla ilgili olarak buraya veteriner girmesini istemedim. Kendim yapmak istedim. “
KİMSEDEN DESTEK ALMADI HER ŞEYİ KENDİSİ YAPTI
Bu hayalini gerçekleştirirken kimseden destek almadığını, kredi ve devlet hibesi kullanmadığını da ifade eden Ömer Mırçık, “18 tane ’ildo france’ ve 13 tane ’alpine’ keçisiyle başladık. Süt verimiyle meşhur bir ırk. Amacım süt keçiciliği . Bütün hayvanlarımızı kuzu olarak aldık. 31 hayvanımız var” dedi.
‘STRES VE SIKINTILI HAYAT KAZANDIĞINIZ PARAYA EŞ DEĞER DEĞİL’
Ömer Mırçık, “Primlerle beraber 6-7 bin TL civarında maaşım vardı. Şehirdeki insanların stresi ve sıkıntısı kazandığınız paraya eş değer değil. Bana ’6-7 bin TL maaşı alıyorsun, niye geldin’ diyorlar. Ama huzur ve rahatlık 5- 6 bin TL’lerden daha iyi yerlere getiriyor. 1 yıl gelir beklemiyorum. Hayvan satışı olması halinde de parayı sermaye olarak kullanacağım” diye konuştu.