Larende Caddesi üzerinde yer alan bu külliyenin inşasına ilk olarak 1258 yılında caminin yapımı ile başlanmış olup 1283 yılında türbenin yenilenmesi ile tamamlanmış. Taş ve tuğladan inşa edilen Türbe bölümüne, Hankahın kubbeli avlusunun kuzeydoğu köşesindeki kapıdan geçiliyor. Türbe bugün, çatıyla örtülü bir dehlizle bu bölüme geniş bir sivri kemerle açılan, kare planlı ve Türk üçgenleriyle geçişi sağlanan kubbeli ziyaret bölümünden oluşuyor.
Bu bölümdeki üçü önde, diğerleri arkada altı adet çinili sanduka Sâhib Ata Fahreddin Ali’ye, büyük oğlu Tâceddin Hüseyin’e, küçük oğlu Nusretüddin Hasan’a, kızı Melike Hatun’a, muhtemelen torunu Şemseddin Mehmed’e ait. Cami ise, kuzeyden bir portal girişine sahip. Portalın sağ ve solunda altlı üstlü ikişer hücre bulunuyor ve alttakiler sebil vazifesi görmekte. Giriş kapısını çevreleyen pervazın üzerinde Besmele ve Fâtiha suresi yazılı. Külliyenin hânkâh (dergâh) kısmı Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Sâhib Atâ Vakıf Müzesi olarak düzenlenmiş ve ziyarete açık.