İngiliz hükümetinin, ekim ayının sonunda ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) anlaşmasız şekilde ayrılması halinde serbest dolaşımı sonlandıracak olmasının, ekonominin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan hizmet sektörüne darbe vurması bekleniyor.
İngiliz hükümetinin, anlaşmasız çıkış halinde AB vatandaşlarının 31 Ekim’den sonra İngiltere’de serbest yaşama ve çalışma hakkını sonlandıracağını açıklamasının ardından, ülkede kalifiye istihdama ilişkin endişeler arttı.
Ülkede 2016’nın haziran ayında yapılan AB referandumundan bu yana ekonominin itici gücü olarak görülen hizmet sektöründeki işverenler, kararın devreye alınması durumunda kalifiye istihdama erişmekte ciddi zorluklarla karşılaşılacağı uyarısında bulunuyor.
AB vatandaşlarının serbest dolaşımının sonlandırılması halinde, bu durumdan en çok İngiltere ulusal sağlık sisteminin (NHS) etkilenmesi bekleniyor. Hali hazırda AB vatandaşlarının, kendi ülkelerinden aldıkları eğitim ve yeterlilik belgeleri İngiltere’de kabul görüyor ve serbest dolaşım imkanı dolayısıyla çalışmaları için vize almaları gerekmiyor. Bu imkanların 31 Ekim’de sona ermesi halinde ise sektörün ciddi yara alabileceği belirtiliyor.
İngiliz parlamentosunun verilerine göre, İngiltere’nin ulusal sağlık sisteminde AB vatandaşı olan 65 bin çalışanın toplam içerisindeki payı yüzde 5,5 düzeyinde bulunuyor. Doktorların yüzde 9,5’ini, hemşirelerin yüzde 6,4’ünü, terapist ve teknik çalışanların ise yüzde 5,7’sini AB vatandaşları oluşturuyor.
İngiliz vatandaşı olmayan sağlık sektörü çalışanlarının içerisinde Hintli ve Filipinlilerin ardından 13 bin 320 çalışanla İrlandalılar üçüncü, 9 bin 272 çalışanla Portekizliler dördüncü sırada yer alıyor.
SAĞLIK SEKTÖRÜNDE AB VATANDAŞLARININ PAYI AZALIYOR
İngiliz sağlık sektöründe çalışan AB vatandaşlarının yaklaşık üçte biri başkent Londra’da bulunuyor.
Bununla birlikte veriler, AB referandumunun yapıldığı 2016’dan bu yana İngiltere sağlık sektöründe çalışan AB vatandaşlarının toplam içerisindeki payının azaldığını gösteriyor.
İngiliz sağlık sisteminde çalışan AB vatandaşı hemşirelerin toplam içerisindeki payı 2016 öncesinde yüzde 7,4 düzeyinde bulunurken, bu rakam mevcutta yüzde 6,4 civarına gerilemiş durumda. Aynı dönemde, AB vatandaşı doktorların payı ise yüzde 9,9’dan yüzde 9,5’e düştü. Sağlık sektöründe İspanyol vatandaşlarının sayısının da yüzde 19 azalarak 5 bin 899’a gerilediği görülüyor.
Söz konusu veriler, sağlık sektöründe çalışan AB vatandaşlarının referandumun ardından İngiltere’yi daha az tercih ettiğini ortaya koyuyor.
HİZMET SEKTÖRÜNDE AB VATANDAŞLARI
Londra’nın toplam 32 ilçe konseyini temsil eden London Councils verilerine göre, Londra’da kayıtlı işletmelerin yüzde 90’ı AB vatandaşlarını çalıştırıyor. Londra finans sektöründe çalışanların ise yüzde 15’ini AB vatandaşları oluşturuyor.
Londra bu anlamda en yetenekli ve donanımlı finans sektörü çalışanlarını İngiltere’ye çekebilmek için Paris, Frankfurt, Lüksemburg ve Dublin gibi diğer finans merkezleriyle yarışıyor. İngiliz hükümetinin ekim sonunda AB vatandaşlarının serbest dolaşımını durdurması halinde, ülkenin mevcut cazibesini kaybedebileceğine dair endişeler dillendiriliyor.
İngiltere’de toptan ve perakende satış sektörlerinde AB vatandaşı çalışanların payı yüzde 12 iken, bu rakam inşaat sektöründe yüzde 30 seviyesinde bulunuyor.
PUANLAMAYLA GÖÇMEN ALIMI YAPILABİLİR
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İngiltere’nin en büyük iş dünyası çatı kuruluşlarından Britanya Endüstri Konfederasyonu (CBI) Genel Direktörü Josh Hardie, iş dünyası ve çalışanların göçmenlik sisteminin değişeceğini bildiğini belirtti.
Yeni bir sistem tasarlamadan, denemeden ve uygulamadan mevcut düzenlemelerin sonlandırılacağını açıklamanın sadece kafa karışıklığını artıracağını vurgulayan Hardie, “Şu anda hükümetin belirsizliği artırması değil azaltması gerekir.” ifadesini kullandı.
İngiltere’de iktidarda olan Muhafazakar Parti’nin vekili Alberto Costa ise hükümetin AB vatandaşlarının serbest dolaşımını kısıtlama kararının endişe verici olduğunu belirterek, “Brexit’in ardında AB vatandaşlarına nasıl davranırsak onlar da Avrupa’da yaşayan İngiliz vatandaşlarına aynı şekilde cevap verecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
AB vatandaşlarının İngiltere’de serbest yaşama ve çalışma hakkının sonlandırılması durumunda, ülkenin Avustralya’daki gibi ihtiyaç duyulan becerilerin puanlanacağı bir sisteme göre göçmen alımı yapacağı tahmin ediliyor.
İngiliz parlamentosunda üç kez reddedilen, eski Başbakan Theresa May’in AB ile mutabık kaldığı anlaşmaya göre, İngiltere’nin birlikten çıkışının ardından iki yıllık geçiş süreci boyunca serbest dolaşımın devam etmesi öngörülüyordu.
Öte yandan İngiltere’de, halihazırda yaklaşık 3,2 milyon AB vatandaşı ikamet ediyor.
BREXİT’TE SON DURUM
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkeyi AB’den 31 Ekim’de anlaşma olsun veya olmasın ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor.
Öte yandan, Johnson’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti içindeki muhalif milletvekilleri ile muhalefet partileri, anlaşmasız Brexit’i engellemek için çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor.
İngiliz basınında yer alan en güçlü senaryoya göre, muhalif blok bir güvensizlik oylamasıyla Johnson hükümetini devirecek. Üzerinde anlaşılacak bir ismin kuracağı geçici hükümetle önce Brexit tarihi ertelenecek, ardından ülke erken seçime götürülecek.
Ancak Johnson’ın güvensizlik oylamasını kaybetmesi durumunda istifa etmeyi reddedebileceği yorumları yapılıyor. Johnson’ın istifa etmek yerine Brexit’ten sonraki bir tarih için erken seçim kararı alacağı ve ülkeyi AB’den fiili durum oluşturarak ayırmayı planladığı iddiası da gündemde…
Milletvekilleri, 29 Mart’ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit’i de yasa çıkartarak engellemiş, hükümet AB’nin onayıyla Brexit’i 31 Ekim’e ertelemişti.
İngiltere, 2016’da yapılan referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.