SESMİR Başkanı Ökmen, Türkiye’nin döviz rezervleri hakkında değerlendirmede bulundu.
Değerlendirmede öne çıkanlar şöyle:
– Türkiye’nin döviz rezervleriyle ilgili olarak günlük, haftalık ve aylık olarak yaptığı raporlama ve açıklamalr, IMF raporlama standartların uygun ve üye ülkelerle karşılaştırılabilir kalite ve şeffaflıktadır: Piyasaların Türkiye’nin sahip olduğu resmi uluslararası rezerv miktarlarını, TCMB tarafından günlük olarak açıkalanan ‘Analitik Bilanço’lar ve aynı zamanda aylık olarak açıklanan ‘Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Tablosu’ üzerinden takip etmektedirler. Özellikle ‘Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Tablosu’ , IMF Özel Veri Yayımlama Standartları (SDDS)’na uygun olarak ve üye ülkelerle karşılaştırılabililir şekilde raporlanmaktadır.Ayrıca rezerv verilerine ilişkin olarak ayrıca, haftalık bilgilendirmeler de yapılmakatdır.
– Brüt rezervler içerinde yer alan varlıklar, uluslara arası genel kabul gören koşulların tamamına sahiptir: Türkiye’de para otoritesi olan Merkez bankası’nın serbest kullanımında/kontrolünde olması ve uluslararası yabancı para bazlı varlık ve altın olması şartları yönünden Brüt rezervler Uluslararası genel kabul görmüş kurallarla birebir uyumludur.
– Net Rezerv kavramının satandart bir tanımı literatürde henüz yapılmamıştır: Ülkelerin yabancı para yükümlülükleri ve vadeli/vadesiz döviz çıkışları konusunda literatürde uluslararası genel kabul görmüş bir standart hala bulunmamaktadır. Dolayısıyla Net Rezerv kavramının satandart bir tanımı literatürde henüz yapılmamıştır.
– Rezerv yeterliliği kavramı ve ölçümlenmesi, genel kabul gören prensipler dahilinde Net rezervler üzerinden değil, brüt rezerv üzerinden yapılmaktadır: Rezervlerin, ithalatı karşılama oranlarının yeterliliği, net döviz açık pozisyonuna göre yeterliliği, para arzına göre yeterliliği gibi ölçümlerde tamamen brüt rezerv kavramı kullanılmaktadır
– İç yükümlülüklerin karşılanmasında Merkez Bankası’ndan yapılan döviz çıkışları, eşzamanlı olarak, hem finansal kesimin döviz yükümlülüklerinin ve hem de reel kesimin dış finansman ihtiyacının azalmasına yol açarak brüt rezervlerin önemini ortaya çıkaracak matematiksel bir denge oluşturacaktır: Türkiye’nin döviz yükümlülüklerinin ortalama %75’lik ksımı iç yükümlülüklerdir. İç yükümlülüklerin en büyük kısmı ise bankacılık sektröüne aittir. Bu kalemlerde yaşanacak olası bir çıkış Merkez Bankası’nın rezervlerini azaltmakla beraber, pozitif yönde finansal piyasaların da yükümlülüklerini aynı anda azaltacaktır. Bu matematiksel denge, rezerv yeterliliği açısından Brüt rezerlerin net rezervlerden daha önemli ve öncelikli yapmakatdır.
– Ülkelerin iç ve dış yükümlülüklerinin birbirlerinden farklı bileşimleri nedeniyle net rezerv kavramı uluslararası karşılaştırılabilir bir kavram değildir: Her ülkenin net rezervi kendine özgü olacaktır.
– Net rezerv kavramı, finansal ve reel kesimin yabancı para varlıklarını içermediği için mevcut haliyle ekonomietrik ölçümlere uygun değildir.
– SWAP işlemleri yoluyle elde edilen dövizler de özünde bir borçlanma işlemdir. Kısa ve uzun vadeli olanların birbirinden ayırt edilmesi gerekir.
-iDeal Haber Merkezi-