Evli veya bir ilişki içinde olan insanların internet davranışlarını analiz eden çalışmalar gösteriyor ki, partnerlerin yarısına yakını (%47), çeşitli hesaplar için giriş bilgilerini bir güven belirtisi olarak birbirleriyle paylaşıyor. Birçok çift bu tür bir kararı karşılıklı güven, rahatlık ve şefkat ifadeleriyle ilgili nedenlerle ilişkilendirmiş gibi gördükleri için alsalar da, şifrelerinizi partnerinizle paylaşmanızın, çoğu zaman ciddi güvenlik problemlerine ve ilişki içerisinde düzeltilemez hasarlara neden olabileceği görülüyor.
HESAP PAYLAŞIMI BİR İSTİSMAR MODELİNİN PARÇASI OLABİLİR?
Parolalarınızın her zaman benzersiz olmasına dikkat etmelisiniz ancak aşk faktörü dijital güvenliğiniz için tam olarak hesaba katmadığınız bir tehdit olabilir. Çoğu zaman, hesapları paylaşmanın nedeni, özellikle birlikte yaşayan çiftler için sadece bir kolaylık meselesidir. Örneğin, bir Netflix veya Spotify hesabını paylaşmak, maliyetlerden tasarruf sağlayabilir. Bir ilişkide, hesapların paylaşımı, samimiyetin bir işareti olarak görülebilir. Partnerinizin banyosunda diş fırçasını bırakmak ya da yedek kapı anahtarı çıkarmak gibi bir güven unsuru olarak dijital dünyanıza daha fazla erişim izni verebilirsiniz. Bazı çiftler, hesap şifrelerini isteyerek paylaşsalar da sağlıksız bir ilişkide hesap paylaşımı, bir istismar modelinin parçası olabilir. Bazı ilişkilerde kişiler partnerlerinin kimleri takip ettiğini, sohbet ettiği kişileri ve beğendiği fotoğrafları kontrol etmek için şifre paylaşmaya zorlayabilir. Ancak sağlıklı bir ilişkide şifreleri paylaşma beklentisinin asla olmaması gerekir.
Akkoyunlu, ilişkilerde rollerin hızla değiştiğini ve bir zamanlar çiftleri mutlu eden şifre paylaşımının ayrılık sonrasında tarafların güvenliğini tehdit edecek bir koza dönüştüğünü dile getirerek neden şifrelerin paylaşılmaması gerektiğini sıralıyor.
1. Paylaştığınız şifreler size karşı bir koz olarak kullanılabilir. Çiftlerin güven ve yakınlığın simgesi olarak gördüğü şifre paylaşımının kısa sürede kişisel alanların aşılmasına yol açtığını belirten Akkoyunlu, ilişkilerde rollerin hızla değiştiğini ve bir zamanlar çiftleri mutlu eden şifre paylaşımının ayrılık sonrasında tarafların güvenliğini tehdit edecek bir koza dönüştüğünü dile getiriyor.
2. Sadece şimdiki etkinliğinizi değil, geçmiş etkinliğinizi de paylaşıyorsunuz. Partnerinizle şifrelerinizi paylaşmaya karar verdiğinizde, ilişkiden önce gelen tüm online etkinliğinizi silmediyseniz geçmişinizin büyük bir kısmına, önceki ilişkilerinize ve özel etkileşimlerinize hayatınızdaki yeni kişinin erişmesine izin veriyorsunuz demektir. Bu nadiren iyi bir fikirdir. Ayrıca, ilişkiden bağımsız öğeler, birçok gereksiz tartışmayı ve hatta argümanı tetikleyebilir.
3. Genç çiftler için yıkıcı sonuçları olabilir. Özellikle küçük yaştaki çiftlerin şifrelerini birbiriyle paylaşmamaları gerekiyor. Gençler, ilişkide istedikleri yapılmadığında ya da ilişki sonrasında bu hesaplardan elde ettikleri verilerle şantaj başta olmak üzere siber zorbalığa varan birçok davranışta bulunabiliyorlar. Bu nedenle Akkoyunlu, özellikle küçük yaştaki çocukların kullandığı bilgisayar, tablet ya da telefonlarında bir ebeveyn kontrolü yazılımı bulunması gerektiğini ve ebeveynlerin düzenli olarak çocuklarının dijital dünyadaki davranışlarını izlemeleri gerektiğini öneriyor.
4. Yanlış verileri analiz ediyor ve bunlara tepki veriyor olabilirsiniz. Online dünyada sahip olunan kimlikler, sevdiklerimizle yüz yüze yaptığımız etkileşimlerdeki kişilerle her zaman eşleşmeyebilir. Her şey gerçek hayattan daha iyi veya daha kötü olabilir, ancak yine de online içeriği analiz etmek, hazırlanan bir kurguyu analiz etmek ve tepki vermek anlamına gelebilir.
5. Başkalarının özel bilgilerini ifşa edersiniz. Bir kişiye size özel iletişim araçlarına erişim izni verdiğinizde telefon mesajları, sosyal medyadaki doğrudan mesajlar, e-posta hesapları gibi yalnızca sizinle ilgili bilgilere değil, aynı zamanda tüm sosyal çevrenizle ilgili bilgilere de erişmelerine izin verirsiniz. İlişkilerinizi kaybetme riski ile karşılaşabilir ya da onlara ait özel bilgileri de ifşa etmiş olabilirsiniz.
6. Şifrenizi yanlış kişiyle paylaşırsanız sonuçlar ciddi olabilir. Birisini gerçekten iyi bir seviyede tanımak zaman alır. İnsanlar da zamanla değişir. Kötü ayrılıklar olabileceğini unutmayın. İlişki sonrası hesabınızı silmek veya sizi telefonunuzdan engellemek gibi nispeten basit şeylerden, kişilerinize uygunsuz mesaj gönderme veya herkese açık olarak özel içerik yayınlama gibi gerçekten kötü işlemlerle karşılaşabilirsiniz. Böyle bir şeyden kurtulmak gerçekten zor olabilir.
7. Özel bilgilerinizi yalnızca partnerinizle değil, aynı zamanda sosyal temaslarıyla da paylaşıyor olabilirsiniz. Partnerinizin hesap giriş bilgilerini nasıl koruyacağınızı bilmiyorsunuz. İhmalden ya da art niyetten bağımsız olarak, partnerinizin kişisel verilerine tanımadığınız veya güvenmediğiniz kişiler erişebilir.
8. Şifre paylaşımı kusursuz bir izleme stratejisi değildir. Partnerinizin tüm online hesaplarına erişmenin size kesinlikle ihtiyacınız olan tüm yanıtları vereceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu kadar cömertçe erişim iznine sahip olduğunuz hesaplar, partnerinizin oluşturduğu tek hesaplar olmayabilir. İkinci bir telefon, üçüncü bir e-posta adresi ya da yedinci bir sosyal medya hesabı olabilir. Bir ilişkinin yalnızca çevrimdışı olarak gelişebileceğinden ve yine de internette herhangi bir iz kalmayacağını da gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu gibi durumlar için de şifre paylaşımı yeterince güvenli değildir ve doğru sonuçlar vermez.