Çeşitli uygarlıklara ve medeniyetlere başkentlik yapmış Van’da birçok uygarlığın izlerine rastlamak mümkün. Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye’nin de en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde bilim insanları araştırmalarını sürdürüyor. 600 bin yıl yaşında olan Van Gölü, uzun yıllar içinde kimi zaman alçaldı kimi zaman yükseldi. Suyun alçaldığı ve şu an göl tabanı olan bazı yerler binlerce yıl önce yerleşim yeri olarak kullanıldı. Van Gölü’ndeki bu değişim ise şu an içindeki sırları barındırıyor. Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin tespit edildiği Van Gölü’nde, 2017 yılında Urartular dönemine ait 3 bin yıllık kale de tespit edildi. Büyük heyecan uyandıran bu görüntüler, dalış severlerin ilgisini uyandırdı.
‘VAN GÖLÜ’NDE GEÇMİŞ UYGARLIKLARIN İZLERİ VAR’
Van’da yaşayan birçok uygarlığın, çok büyük olması nedeniyle ‘Yukarı deniz’ diye tabir ettiği Van Gölü’nün çok orijinal bir eko sistem olduğunu belirten Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü 600 bin yaşında ve bu süre içinde kimi zaman alçalmış kimi zaman yükselmiş. Çünkü göl kapalı bir eko sistemdir. Yani yağışlarla gelen su, yaz aylarındaki buharlaşmayla beraber gölden uzaklaşıyor. Ve böylece gölün bir su bütçesi oluşuyor. 600 bin yıl boyunca göl değişim süreci yaşadı. Van Gölü’nün yükselip alçaldığı dönem içinde insanlar şu an göl tabanı olan yerlerde yerleşim yerleri kurup, burada yaşadılar. Van Gölü’nün altında geçmiş uygarlıklara ait birçok izler var ve turizme kazandırılmalı” diye konuştu.
‘VAN GÖLÜ’NÜN SIRLARINI ARAŞTIRIYORUZ’
Urartular dönemine ait olduğu tahmin edilen yaklaşık 3 bin yıllık kale, Su Altı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan tarafından görüntülendi. Bu görüntüler, bilim insanlarına da önemli bir yol haritası oluşturdu. Van Gölü’nde 10 yıldır çalışmalar yürüttüklerini ve gölün gizemlerini, sırlarını araştırdıklarını anlatan Akkuş, Van Gölü’nün Adilcevaz açıklarında bulunan kalenin de geçmiş uygarlıkların göl seviyesi düşükken burada yapmış olduğu izlerden eserlerden birisi olduğunu söyledi. Akkuş, “2017 yılında Van Gölü’nde bulduğumuz gizemlerden birisi Adilcevaz’da yaşayan dalgıç Cumali Birol’un keşfettiği daha sonra da bizim sualtı görüntüleme cihazlarıyla beraber tespit etmiş olduğumuz Van Gölü’nün altındaki devasa kaledir. Bunu 2017 yılında duyurduk. Aradan geçen süre içerisinde yapmış olduğumuz dalışlara devam ettik. Bu bölge geçmişten bu yana çeşitli büyük uygarlıkların yerleştiği kurulduğu bölgeyi oluşturuyor. Çünkü adeta doğu ile batı arasında bir köprü konumunda. Birçok uygarlık burada büyük eserler bırakmışlar” dedi.
KALENİN KESİN TARİHİ ARAŞTIRILIYOR
Kalenin kesin tarihini sualtı arkeologlarının yapacağı çalışmalarla belirleneceğini anlatan Akkuş, kalenin kimler tarafından kullanıldığı ne amaçla yapıldığının da detaylı bir şekilde araştırıldığını söyledi. Akkuş, “Ama şu anda var olan bir gerçek, Van Gölü’nün altında 3-4 kilometrelik bir alana yayılmış surlarıyla, burçlarıyla, figürlerle, odalarıyla beraber devasa bir kale bulunduğudur. Bu kaleyi buradaki eko turizme kazandırmamız lazım. Tabi öncelikle korumamız, daha sonra da buraya dalgıçları çekmemiz lazım. Çünkü koruyamadığımız her bir eseri kaybetmeye mahkumuz. Türkiye’de dalış sporu ile ilgilenenlere de sesleniyorum. Van Gölü, sırlarla, mucizelerle dolu. Bu sırları keşfetmek istiyorsanız yaz aylarında hepinizi Van Gölü’ne bekliyoruz” diye konuştu.