9 Aralık 2020 günü İstanbul’un Şişli ilçesinde Tuğba Erçakar isimli kadın, arkadaşı Ceylan A’nın evinde ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından şiddete uğradı.
Yaşanan olayın ardından evin güvenlik kamerası görüntülerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaşan Erçakar, “Sesimi duyurmak istiyorum.” notunu düştü.
Defalarca yumruklanan kadının o anları kısa sürede tepki topladı.
SERBEST BIRAKILDI
Erçakar’ın erkek arkadaşı Mehmet Hanifi B., görüntülerin ardından iki defa gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Uzlaşma Bürosu’nda taraflar arasında uzlaşma sağlanamadı. Mehmet Hanifi B. hakkında Tuğba Erçakar’a yönelik “Basit yaralama” ve “Tehdit” suçlarından 10 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle, şikayetçi Ceylan A.’ya karşı da “Hakaret”, “Kişilerin huzur ve sükununu bozma” ve “Tehdit” suçlarından 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi cezası istemiyle dava açıldı.
“PİŞMANLIK DUYMAKTADIR”
İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi, basit yargılama usulü ile yargılamaya karar vedi. Taraflardan dosya üzerinden beyanlarının sunulması istedi.
“PSİKOLOJİK OLARAK RAHATSIZDIR”
Avukatı Sedat Çakar aracılığıyla dosyaya savunmasını sunan Mehmet Hanif b., savunma dilekçesinde, Hatice Tuğba Erçakar’a kasten yaralama hariç, diğer suçların hiçbirini kabul etmedikleri belirttiği dilekçede, şu ifadelere yerildi:
“Kamera kaydından da görüleceği üzere müvekkilin hareketlerinin hayatın olağan akışı içerisinde akli sağlığı ve dengesi yerinde olmadığı açıkça görülecektir. Müvekkil zaten bunların nasıl yaşandığını hatırlamamaktadır ve pişmanlık duymaktadır. Psikolojik olarak rahatsızdır. Anksiyete bozukluğu ve panik atak vardır ve bu hususlarla ilgili olarak reçete ve belgeleri sunmuştuk. Zaten bunca denli uzun bir ilişki içerisinde müştekilerin bu durumu bilmemelerinin imkanı olmamakla birlikte müvekkil de tanışıklıklarında dile getirmiştir.”
“İDDİALAR GERÇEKLİKTEN UZAK VE SOYUT”
Ayrıca, müşteki Erçakar’a ‘hiçbir tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma’ eyleminde bulunmadığı, müşteki Ceylan A’nın iddialarının ise gerçeklikten uzak ve soyut olduğu, sahte hesaplardan atılan mesajların sanığa ait olmadığı belirtildi.
KAMERANIN KAYITTA OLMASI YER ALDI
Ceylan A’nın evinde bulunan kameraya değinilen dilekçede, “Müvekkilim mücevherat (altın model çizimi,işleme vs.) sektöründe çalışmaktadır. Salonda bulunan bir kameranın her zaman kayıtta olabileceği hayatın olağan akışına sığan bir durum mudur? Her zaman kayıtta olan bir kameranın belleğinin ne denli büyük olması gerektiği açıkça ortadadır.” ifadeleri de kullanıldı.
BERAATI İSTENDİ
Dilekçede, sanığın beraatı ya da hakkında lehe hükümlerin uygulanması, ceza verilirse kamuya yararlı bir işte çalışmak yerine adli para cezasına karar verilmesi ve şartları oluştuğu takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması talep edildi.
“SORUŞTURMA AŞAMASINDA HAKARET VE TEHDİTE MARUZ KALDILAR”
Müşteki Tuğba Erçakar’ın avukatı Ayşegül Mermer sanıktan şikayetçi olduklarını, Erçakar ve diğer müşteki Ceylan A’nın soruşturma aşamasında birçok defa hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını belirtti.
Sanığın cezalandırılmasını talep etti. Hakimin, tarafların sunduğu dilekçeler üzerinden değerlendirme yaparak ileriki günlerde karar vermesi bekleniyor.