TOBB, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Barolar Birliği, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Türkiye Emekliler Derneği, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından Barış Pınarı Harekatı’na destek için ortak basın toplantısı düzenlendi. Hisarcıklıoğlu, toplantıda, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası adına hazırlanan ortak bildiriyi okudu.
Türkiye’nin harekattaki amacının sınırlarının güvenliğini sağlamak, ülke ve diğer bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Amaç, bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Bizler işçi, memur, esnaf, çiftçi, avukat, emekli ve işveren temsilcileri olarak devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz.”
Türkiye’nin uluslararası kurallardan doğan hakkını kullandığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, harekatın, evrensel hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvelik Konseyi terörle mücadele kararlarıyla BM Sözleşmesi’nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatıldığını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterildiğini ifade ederek, harekatın meşru ve uluslararası hukuka uygun olduğunu dile getirdi.
“SESSİZ KALMAMIZ BEKLENEMEZ”
Masum insanları katleden ve Türkiye’nin güvenliğine açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmanın beklenemeyeceğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dahil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekat, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Geçmişte de olduğu gibi Türk ordusu, ‘selam Türk’ün bayrağına’ şeklinde karşılanmaktadır.”
Hisarcıklıoğlu, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hakim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, Türkiye’ye destek vermeye davet etti.
“GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜ”
Türkiye ve ekonomisine yöneltilen tehditlere Türk milleti, iş dünyası ve sivil toplumun, bir ve beraber olarak en güzel cevabı vereceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bu tehditler karşısında bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma değil, milli birlik ruhuyla bir ve beraber olarak ses verme günüdür.” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye sivil toplumu ve iş dünyası olarak dualarıyla devletin ve “kahraman askerlerin” yanında olduklarını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki terör unsurlarını yok edeceğine ve terör örgütlerini hezimete uğratacağına inandıklarını söyledi.
Basın toplantısında ayrıca, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Yunus Değirmenci, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir, Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve TZOB Genel Sekreteri Hasan Hüseyin Coşkun da hazır bulundu.