Gazeteci Yavuz Selim Demirağ bugün Yeniçağ Gazetesi‘ndeki yazısında, 11 ay 20 günlük cezasının infazı için hapse gireceğini yazdı. ‘Mahpus çantası’ başlıklı yazısında “Siz bu satırları okurken ben de kapının arkasında hazır bekleyen çantamı alıp cezaevine girmiş olacağım” diyen Demirağ, şu ifadeleri kullandı:
“Suçum ‘Cumhurbaşkanına hakaret’
Daha önce yazdım. FETÖ’cü polislerin kumpası ile tutulan fezleke, konuşma metninin kaseti bana verilmedi. Montajsız video izletilmedi. Karar gıyabımda verildi. Hakim dinlemedi bile. Talimatla alınan ifadeyi yeterli gördü. İstinaf Mahkemesi de hiç bir işlem yapmadan onayladı.
Sayılı gün gelip geçer
250 binden fazla insanımız tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde yatıyor. Aralarında gazeteci arkadaşlarımızda var. Ben biraz daha şanslıyım. Sayılı gün gelip geçer. En azından kısıtlı olmayacağım. Okuyup-yazmaya devam edeceğim.
Cezaevlerinin kuralları var
Çantanıza her şeyi doldurup götüremiyorsunuz. Kitaplarınızı bile tek tek kontrol edip “sakıncalı” değilse alabiliyorsunuz. 5 den fazlası da yasak. Maphus çantamın içinde 4 kitap var.
(…)
Mahpus çantamda başka neler mi var?
Üç adedi geçemeyen çamaşır. İki gömlek, bir pantolon bir de eşofman. Birer kazak ve hırka… Bir top A-4 kağıt. Üç kalem. Bir çift terlik… Kalp, şeker, tansiyon, kolesterol ilaçlarından oluşan poşeti de ekledim. Çantanın fermuarını kapattım.
Birkaç gün kitap tanıtım yazılarımla idare edin. En kısa zamanda içeriden de yazmaya devam edeceğim. Hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi, adalete güvenin tazelenmesi dileğiyle… Sevgi ile kalın…”
Yavuz Selim Demirağ’ın yazıları için tıklayın