Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir ülkenin dünyaya açılan yüzü havalimanlarıdır derler. Roma’da iki adet havalimanı bulunmakta. Ancak havalimanlarının bilet fiyatlarını göz önünde bulundurduğumuzda, Fuimicino Havalimanı muhtemelen tercih sebebiniz olacaktır. Fuimicino Havalimanı orta ölçekte bir büyüklüğe sahip olup; uçaktan indiğinizde bagaj temini, pasaport kontrolü, çıkış ve havalimanı sonrası yararlanacağınız ulaşım araçları için yönünüzü çok rahat bulacağınızı düşünüyorum. Şehrin ana arteri Termini tren istasyonuna ulaşmanız için taksi dışında iki seçeneğiniz var; tren ve farklı firmalara ait şehir otobüsleri. Tren halihazırda 14 Euro iken, otobüsler 5 Euro’dan başlayan fiyatlarla yolcularına merhaba diyor. Bu noktada, otobüs firmalarından erken tarihte ve online siteler üzerinden yapacağınız bir rezervasyonun, özellikle düşük fiyatla bilet temini için, son derece faydalı olduğunu ufak bir tüyo olarak belirtmemde fayda var.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

Termini’ye ulaştıktan sonra, Roma’da merak ettiğiniz neredeyse tüm lokasyonlara erişim için ise en yakın arkadaşınız ayaklarınız olacak. Nitekim o ayaklar seyahatiniz boyunca, özellikle de seyahatinizin son günü, size çok söylenecekler benden söylemesi. Bu yüzden heyecanınızın sizi hızlı adımlara sevk etmediği bir esere gitmeyin derim. Roma’da zaman büyülü, zaman kıymetli…

Bazı eserler, bazı şehirler ne kadar uzun anlatılırsa anlatılsın görülmeden gezilmeden anlaşılmıyor. Roma seyahatimde benim ilk durağım Fontana di Trevi. Biz Türklerin ‘Aşk Çeşmesi’ olarak bildiği, orijinal isminden tercüme ettiğimizde ise ‘Üçyol Çeşmesi’ anlamına gelen Fontana di Trevi’ye yürürken kalp atışlarımın hızlandığını söylemeden geçemeyeceğim. Adındaki çeşme sıradanlığına aldanılmadan önündeki büyük kalabalıkla mücadele ederek, Avrupa’da ücretsiz görülebilecek en güzel eseri geride bırakıyorum.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

İstikametimi İspanyol merdivenlerine çevirmişken üzerinde yürüdüğüm Via dei Condotti isimli alışveriş caddesi göz kamaştırıyor. Pahalı İtalyan giyim markalarıyla süslenmiş bu caddede aralara serpilmiş şekilde yer alan restoranların davetine kapılmamak ne mümkün. Hemen kendimi al ye ve git mantığında hizmet veren Pastaficio’da buluyorum. Burada her gün iki farklı makarna çıktığını görüp, en klasiğinden domates soslu makarnayı afiyetle yiyorum. Başlangıçları klasiklerle yapmak tercihimdir. Restoranın önüne bir güzel kurulup, ‘Mekanın sahibi’ gibi makarnamı yedikten sonra, hemen arka sokağındaki Pompi’nin enfes tiramisularına doğru sokakları arşınlamaya devam ediyorum. Pompi’de Türkçe konuştuğumu duyup benimle Türkçe konuşmaya çalışan garsonların sempatikliği aklıma kazınanlardan. Buradan muzlu tiramisumu alıp merdivenlerde yemek için yola devam ediyorum. Fakat o da ne merdivenlere oturmak yasaklanmış.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

Bu defa karşımda gördüğüm devasa merdivenlerden sola dönüp istikametimi Piazza di Popolo’ya çeviriyorum. Meydanlar şehri Roma bu konuda örneğine az rastlanır bir deneyim teşkil ediyor. Popolo Meydanı’nı özel kılan eser ise dikilitaş. Yanlış duymadınız. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan ve diğer örnekleri Kahire, New York, Paris, Londra ve İstanbul’da bulunan dikilitaş, burada da var ve bu eser etrafını çevreleyen çeşme ile gerçekten görülmeye değer.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

Dikilitaşı gördükten sonra Pizzeria di Baffetto’ya doğru yola çıkıyorum. Bu şehrin olmazsa olmaz lezzetlerinden makarna ve tiramisudan sonra pizza tadım görevini de en özeli ve en klasiği ile tamamlamayı kafama koymuştum. Novano Meydanı arkasında muhteşem güzellikteki sokaklarında hedefim doğrultusunda kaybolarak Pizzeria di Baffetto’yu arıyoruz. Benim deyişimle; Pizzacı Baffetto Amca’yı. Baştan söylemeliyim ki; yol üstünde birbirinden kışkırtıcı restoranlar aklınızı karıştırmaya çalışacaktır. Hatta restorana ulaştığınızda önünde mutlaka kuyruk da olacaktır. Ancak kesinlikle bekleyeme değer. Restoranın uzun kuyruğunu aşarak kapısından girip güzel bir masa bulduğunuzda, siparişiniz hemen önünüzdeki üç kişinin zar zor sığdığı bir tezgahta, bu işin gerçek ustaları tarafından hazırlanacak. Siz siparişinizi beklerken hemen önünüzde pizzanızın hamuru açılacak, malzemesi konulacak ve fırından çıkar çıkmaz masanıza getirilecek. Bence bu şahane bir ayrıcalık. Baffetto dışında atlanmaması gereken bir diğer pizza restoranı ise Saltimbocca. Saltimbocca’nın adını anlamadan geçmem mümkün olmamakla birlikte tadım detaylarını deneyimlerinize bırakıyorum.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

Baffetto Amca’da pizzanın icabına baktıktan sonra yeni bir tiramisu deneyimlemeden önce kendimi yollara atıyorum. Bu defa hedefim herkesin önünden geçip ilgisiz bıraktığı, Marcellus Tiyatrosu, başka bir tabirle Roma’nın ikinci kolezyumu. Venedik meydanındaki büyüleyici heykelin hemen yakınında bulunan bu tiyatroda yaşamın hala devam etmesi en ilginç nokta. Yani İtalya’da kolezyumda ev sahibi olmak mümkün diyebiliriz.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

Venedik meydanını Popolo meydanı ile birleştiren ünlü at yarışlarının yapıldığı Via di Corso caddesinden istikametimi Roma’nın son lezzeti olan Antico Cafe Greco’ya çeviriyorum. Nefis tiramisumu espresso ile içiyorum.

Sokakları tarih ve sanat kokan aşk şehri: Roma

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

Darıca Kombi

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts