Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye’nin yaşayan miras değerlerinin ve eşsiz kültürel hazinelerinin kayıt altına alındığı ulusal envanter, Bakanlık Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş başkanlığında, çeşitli üniversitelerden uzman akademisyenlerin oluşturduğu Somut Olmayan Kültürel Miras Değerlendirme Kurulunun kararıyla yeniden düzenlendi.
Kurulda, Prof. Dr. Dilaver Düzgün, Prof. Dr. Ali Yakıcı, Prof. Dr. Muharrem Dayanç, Prof. Dr. Ali Duymaz ve Doç. Dr. Evrim Ölçer Özünel görev aldı. Klasik Türk süsleme sanatlarından dokuma sanatı geleneklerine, geleneksel çalgı yapım ve icracılığından çocuk oyun ve oyuncakları geleneklerine, geleneksel sporlardan misafir ağırlama geleneklerine ve Türk mutfak kültüründen geleneksel seyirlik sanatlara kadar oldukça geniş bir yelpazede 180 kültürel ve sanatsal değer ulusal envantere eklendi. Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanter sistemini revize eden Bakanlık, ulusal ve il envanteri kayıtlarının birleştirilmesi ve modüler bazlı kodlama sistemine geçilmesi çalışması da yaptı. Bu çalışma ile 294’e çıkartılması kararı alınan unsurlar kapsamında 1249 yerel ve alt uygulamanın illerdeki envanter kayıtları da yapılarak, bunların ulusal envanter sisteme dahil edilmesi sağlandı. Çalışmanın, 81 ildeki Somut Olmayan Kültürel Miras İl Tespit Komisyonları için rehber niteliği taşıması ve kısa zaman içinde ulusal envanterdeki unsur sayısının ve illerde yapılacak kayıt sayısının hızla artması hedefleniyor.
Ulusal envanter “https://aregem.ktb.gov.tr/” adresinde yayınlanacak. Türkiye, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdiği 18 unsuruyla en çok unsur kaydettiren ilk 5 ülke içinde yer alıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş, bir unsurun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine sunulabilmesi için öncelikle ulusal envantere kayıtlı olması gerektiğini belirtti. İbiş, envanter çalışmasıyla hem Türkiye’nin sahip olduğu kültürel ve sanatsal değerlerin tespit ve kayıt işlemlerinin gerçekleştirildiğini hem de UNESCO’ya kaydettirebilecek somut olmayan kültürel miras unsuru potansiyelinin yüksekliğinin ortaya konulduğunu kaydetti