Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF), A Milli Takım’dan sorumlu yönetim kurulu üyesi Selim Soydan, 2022 Dünya Kupası elemelerine fırtına gibi başlayan ay yıldızlı kadro için çarpıcı değerlendirmeler yaptı. “Bu milli takım son 50 yılın en iyi milli takımı. Hollanda ve Norveç’e 7 gol attık. Üstelik bu galibiyetleri şans eseri falan değil, iyi oynayarak kazandık” diyen Soydan, bu kadronun Fransa’yı 2-0, Rusya’yı 2-1 yenip, Almanya ile deplasmanda 3-3 berabere kaldığını hatırlattı. Kendisi de uzun yıllar ay yıldızlı formayı giyen Soydan’ın bu iddiasını, futbol otoritelerine sorduk…
İLKER YASİN: SON 50 YILIN EN iYiSi SAYILABiLiR
1980’den itibaren her şeyde büyük patlama oldu. Endüstride, tıpta, bilişimde ve her şeyde… 2002’deki dünya üçüncülüğü bu yeni gelişen dünya düzeninin bir sonucuydu ve 21. yüzyıla geldiğimizde futbol bazında herkesin herkesi yenebileceği dönemleri yaşıyoruz. Şenol Güneş’in “Eskiden futbolu fakirler oynardı zenginler seyrederdi. Şimdi zenginler oynuyor fakirler seyrediyor” diye bir yorumu vardır. Milli takımın şu anki oyuncularının hepsi tam profesyonel, endüstriyel futbolun birer askerleri. Bugünkü milli takım kendi ülkesinde çok az gelişmiş futbol eğitmenlerine rağmen filozof yönü fazla, gerçek eğitmen Şenol Güneş’in önderliğinde, değişen ve gelişen yeni düzeninde, evet son 50 yılın en iyi takımı sayılabilir.
ATTİLA GÖKÇE: TÜM OYUNCULARIN KAFASINDA FiNAL VAR
Bu takım, tarihimizin en iyi milli takımı. Çünkü bu takımın doğruları, emeği, eğitimi çok fazla, ağır çekiyor. EURO 2008’de yarı final oynadık, çok değerli bir başarı ama o gün oynanan futbolu tanımlamak zordu. Bir İngiliz gazeteci “Türkler nasıl oynuyor?” diye sordu. Ben de “Bilmiyorum” dedim. Kaotik futbol oynuyorduk, rakibin oyununu bozarak, top çalarak, beklenmedik goller atarak… Dünya Kupası üçüncülüğünde de Galatasaray çelik şasesi üzerine oluşturulmuş bir milli takım vardı. Ama o takımda da çözemediğimiz takıntılar vardı. Bu takım Dünya veya Avrupa üçüncüsü olmayabilir, ama bilin ki onların kafalarında final var.
GÜNTEKİN ONAY: KIYASLAMA YAPMAK iÇiN ERKEN
Harika bir jenerasyon yakaladık. Mevcut milli takımımızın potansiyeli çok yüksek. Üst düzey liglerde oynayan yıldız futbolcularımız var ancak kıyaslama yapmak için henüz çok erken. Çünkü bu takım henüz 2002 Dünya Kupası veya 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki başarıları henüz kazanmış değil. Kale, savunma ve orta saha rotasyonumuz ulusal takımı yıllarca taşıyabilecek düzeyde. Zaman bize bu sorunun cevabını verecek.
ŞANSAL BÜYÜKA: BU KADRO YEREL DEĞiL ULUSLARARASI
Bugünün milli takımı üst düzey oyunculardan kurulu. Ancak 50 yılın en iyisi dersek 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olan milli takıma ve EURO 2008’de dünyayı ayağa kaldıran milli takıma haksızlık etmiş oluruz. Ancak bugünkü kadronun bir farkı var; oyuncuların çoğu Avrupa kulüplerinde oynuyor. Yerel değil, uluslararası tecrübeye sahipler. Bu bakımdan şu anki milli takımın geçmişteki takımlara oranla daha ileri gideceğini düşünüyorum.
UĞUR MELEKE: 2002 ALTIN 2008 GÜMÜŞ YENi JENERASYON BRONZ
Ben 2002 takımını altın, 2008’i de gümüş jenerasyon olarak görüyorum. Bu takım da şimdilik bronz jenerasyon. Ama gelecekte altın olma potansiyelleri var. Zira Norveç 11’indeki Burak Yılmaz (35) ve Mert Müldür (21) dışında hepsi 24-27 aralığında oyunculardı. Yani ne toy, ne de olgun bir takım bu. Pekalâ bir arada 3-4 büyük turnuva oynayabilirler. Bunu yapabilirlerse de altın jenerasyon unvanını devralma şansları olabilir. 50 yılın en iyisi demek için erken. Ama umut verdikleri kesin.