Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Sabah gazetesinin “Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları” etkinliğine video konferans yöntemiyle katılarak “Sigorta Paneli”nin açılış konuşmasını yaptı.
Ülke ekonomisine tasarruf sağlama işlevini yerine getiren sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün her geçen yıl istikrarlı şekilde büyümeye devam ettiğini aktaran Elvan, sektörde 63 şirketin faaliyet gösterdiğini, aktif toplamının 284 milyar liraya, toplam primlerin 59 milyar liraya ve toplam katılımcı sayısının 12,5 milyon kişiye ulaştığını bildirdi.
Elvan, sektörün istihdama doğrudan katkısının da 100 bin kişinin üzerinde olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Tabii sistemin istikrarlı ve güvenilir şekilde işletilmesini sağlama noktasında, güçlü kurumsal çerçevenin varlığı kritik bir fonksiyon üstleniyor. Geçtiğimiz sene kurulan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), hızla teşkilatlanarak, sektördeki ihtiyaçları tespit etti. Sigorta sektörümüz ilk günden itibaren pandemiyle mücadeleye destek vermek adına pek çok adım attı. Paydaşlarla, kamuyla ve vatandaşlarımızla güçlü bir dayanışma örneği sergiledi. Teminat kapsamı dışında olmasına rağmen, salgından kaynaklanan tedavi giderlerinin özel sağlık sigortası kapsamında karşılanması için harekete geçildi. Bu kapsamda Kovid-19 nedeniyle kasım ayı itibarıyla 13 bin 823 sigortalıya ödenen tazminat 74 milyon lira oldu. Başka bir ifadeyle, sektör Kovid-19 döneminde aktif, dinamik ve çözüm üreten bir sektör olarak ülkemize hizmet etti.”
Sigortacılık ve emeklilik sektöründe kendine has dinamiklerinin etkin şekilde çalışabilmesi için farklı yapılar kurduklarını anlatan Elvan, bunlar arasında belki de en çok bilineninin afet hasarlarının sigortayla finansmanı noktasında hayata geçirilen ve diğer ülkelere de örnek teşkil eden Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) olduğunu söyledi.
DASK’ın kurulduğu günden itibaren üzerine düşen yükümlülükleri en iyi şekilde karşılamaya çalıştığını belirten Elvan, “Çok güncel bir örnek vereyim. 30 Ekim’de meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan İzmir depremi sonrasında başta DASK olmak üzere sigortacılık sektörümüz seferber oldu. Hasar tespit çalışmaları hızla sonuçlandırılıp, tazminat ödemelerine başlandı. Zorunlu deprem sigortası sahiplerine 170 milyon lira hasar ödemesi yapıldı. Zorunlu deprem sigortası dışındaki alanlardaysa, sigorta şirketlerimiz 15 milyon lira hasar ödemesi gerçekleştirdi. İncelemesi henüz sonuçlanmamış hasarlar içinse, 137 milyon lira karşılık ayrıldı.” bilgisini verdi.
“ÜLKEMİZİN KATILIM SİGORTACILIĞI ALANINDA REHBER ÜLKE OLMASI HEDEFLENİYOR”
Elvan, DASK’a benzer şekilde kurulan Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) tarafından da her yıl çiftçi ve üreticiye önemli tutarda destek sağlandığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Kamu şirketlerinin daha etkin yönetilmesi amacıyla kamu sigorta ve emeklilik şirketleri Türkiye Sigorta AŞ ve Türkiye Hayat ve Emeklilik AŞ altında birleştirildi. Önümüzdeki dönemde, sektörü daha ileri taşımak adına somut adımlar atacağız. Vatandaşlarımızın BES sistemi aracılığıyla tasarruf etmelerini cazip hale getirecek yenilikler üzerinde çalışıyoruz. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, katılım sigortacılığının geliştirilmesi için de hazırlıklara başladı. Bu kapsamda, yenilikçi ve dinamik bir düzenleme geliştirilmesi amaçlanıyor. Atılacak adımlarla farklı uygulamaların önü açılıp, ülkemizin katılım sigortacılığı alanında rehber ülke olması hedefleniyor.”
Sektörün uluslararası sisteme entegrasyonunu artırmak için yol haritası üzerinde çalıştıklarına da işaret eden Elvan, bu kapsamda, sigorta sözleşmeleri hakkındaki Türkiye Finansal Raporlama Standardı’na uyum çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Elvan, “Burada hedef, ülkemiz sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün kurumsal yeterliliğini yükseltip, uluslararası piyasalara uyumunu artırmak.” ifadesini kullandı.
“SORUNLARI GİDERME NOKTASINDA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Bakan Elvan, sektörün ihtiyaçları ve sorunlarının farkında olduklarını da belirterek şöyle dedi:
“Özellikle yargı kararlarıyla ortaya çıkan belirsizlikleri biliyoruz. Bu ihtiyaç ve sorunları giderme noktasında ilgili kurumlarımıza gereken her türlü desteği vereceğiz. Şeffaf, öngörülebilir ve rekabeti güçlendiren bir düzenleme çerçevesi geliştirmek temel önceliklerimizden biri olacak. Tabii, bizim de sizlerden beklentilerimiz bulunuyor. Sektördeki ürün çeşitliliğini artırmaya odaklanmanızı, sadece zorunlu sigortalara değil, diğer alanlara da yoğunlaşmanızı arzu ediyoruz. Bu yönde yaptığınız çalışmalara, önerilere ve mevzuat tekliflerinize her zaman açığız. Ortak akılla sektörü çok daha iyi noktalara taşıyabiliriz.”