Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Firmalar, bankalara yaptıkları kredi geri ödemelerinde aksama olması durumunda faiz desteğinden yararlanamıyorlardı, aldığımız yeni kararla bu dönemde bankalara karşı yükümlülüğünü yerine getiremeyen firmalar için bu kuralı askıya alıyoruz.” dedi.
Varank, basın toplantısında şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi korona virüs salgını riskine karşı ülkemiz tüm kurumlarıyla tam bir seferberlik halinde çalışıyor. Özellikle sağlık emekçilerimiz büyük bir özveriyle gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Onlara şükran duyduğumuzu bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum.
Tüm bakanlıklarımız küresel salgının olumsuz etkilerini en aza indirmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde eş güdüm içerisinde bu mücadeleyi yürütüyor.
Yakın tarihimizde eşi benzeri görülmemiş küresel bir hadiseyle karşı karşıya olduğumuz herkesin malumu.
Yaşadığımız bu sürecin, ticarette, tüketimde ve diğer tüm sosyal alanlarda köklü değişiklikleri beraberinde getireceğinin farkındayız.
Bu tarihi dönemde, ülkemizin etkin tedbirler almasının yanında öncü adımlar atmasının da önemine inanıyoruz.
Bunun için Dünyadaki tüm gelişmeleri yakından takip ediyor?
Bilimde, teknolojide, sanayide ve tüm üretim süreçlerinde ülkemizi güçlü tutmak için gayret gösteriyoruz.
Türkiye nitelikli bilim insanları, gelişmiş araştırma altyapıları, güçlü sanayisi ve proaktif girişimcileri sayesinde şoklara cevap verebilme kabiliyeti sağlam bir ülkedir.
Bu sürecin sıkıntılarını hep birlikte aşacağımızdan şüpheniz olmasın.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ilk günlerden itibaren üretimin bütün cephelerinde faaliyet gösteren sektör meclisleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi odaları ile istişare halindeyiz.
Elbette işin ar-ge ve teknoloji ayağındaki araştırmacılarımız da bu sürecin içerisinde.
Ben bu anlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla şekillendirdiğimiz yeni adımları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dün KOSGEB’in 3’lü koruma paketini açıkladık.
Bu kapsamda?
– Teknoyatırım destek programına yeni ürünler ilave ettik
– KOSGEB alacaklarını 3 ay erteledik
– KOSGEB projelerine de 4 ay ek süre verdik
Detaylara girmek gerekirse
Bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz dezenfektan, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske, eldiven gibi sağlık ürünlerinin yerli üretimine işletme başına 6 milyon liraya kadar destek verebileceğiz.
KOVİD-19’un global bir tehdide dönüşmesiyle medikal ekipmanlarda yüksek bir talep artışı oldu.
Talebi karşılamak için üreticilerle temas halindeyiz.
Vereceğimiz destekleri işte tam da bu ihtiyacı sağlıklı bir şekilde karşılamak için devreye soktuk
Böylece düzgün ve dürüst işletmeleri destekleyerek fırsatçıların spekülasyon yapmasını engellemiş olacağız.
İhtiyaca göre vereceğimiz bu desteklerle, atıl kapasite oluşmasına da izin vermeyeceğiz.
KOSGEB paketimizin ikinci ayağında alacakların ertelenmesi var.
KOBİ’lerimizin 30 Haziran’a kadar KOSGEB’e yapmaları gereken ödemeleri 3 ay öteledik.
İşletmelerin ödeyecekleri taksitlerin tamamı bu düzenleme kapsamına alındı.
Yani vade sayısı değişmeyecek.
Herhangi bir yasal faiz de uygulanmayacak.
KOSGEB paketinin son ayağında ise proje yükümlülüklerine getirdiğimiz 4 ay ek süre var.
Proje süresi ya da girişimcilik programı kapsamında 11 Mart’a kadar yükümlülüklerini yerine getirmesi gereken işletmelere 4 aya kadar ek süre veriyoruz.
Burada amaç, projelerin devamlılığını sağlamak ve olası kesintilerin önüne geçmektir.
Bu durumdaki işletmeler bize ek süre taleplerini iletebilirler.
Karar süreçlerini hızlandırdık.
Talep eden KOBİ’lerimize gerektiği anda süre uzatımını hemen vereceğiz.
Yatırım teşvikleriyle ilgili de önemli bir karar aldık.
Buna göre, yatırım teşviklerinde verdiğimiz kredi faiz desteği uygulamasına esneklik getiriyoruz.
Yatırım teşviklerinden faydalanan firmaların, kullandıkları kredi faizinin veya kar payının bir kısmını bildiğiniz gibi Bakanlığımız karşılıyor.
Mevcut uygulamada firmalar, bankalara yaptıkları kredi geri ödemelerinde aksama olması durumunda, faiz desteğinden yararlanamıyorlardı.
Aldığımız yeni kararla, bu dönemde bankalara karşı yükümlülüğünü yerine getiremeyen firmalar için bu kuralı askıya alıyoruz.
Firmalar, bu döneme ilişkin banka ödemelerini daha sonra gerçekleştirdiğinde de faiz veya kar payı desteğinden aynen faydalanabilecek.
TÜBİTAK tarafında da sizlerle paylaşmak istediğimiz yeni adımlarımız var.
Biz tüm taraflarla yoğun iletişim halinde her fikirden istifade etmeye çalışsak da hiçbir öneriyi atlamak istemiyoruz.
Bu sebeple COVID-19’la mücadele kapsamında girişimcilerin ve bilim insanlarımızın getirecekleri projelerin bir an önce hayata geçmesini sağlayacak özel ve hızlı bir destek programı hazırladık.
Bugün itibarıyla çağrıya çıkıyoruz.
2 Nisan’a kadar açık olacak bu çağrılar, maksimum bir hafta içinde değerlendirilecek ve sonuçlandırılacak.
Bu çerçevede
– COVID-19’un teşhis ve tedavisinde kullanılacak ürünlere,
– Ortam koşullarının iyileştirilmesine yönelik ekipmanlara,
– Hastalığın önlenmesinde etkili koruyucu ürünleri geliştiren
Ar-Ge projelerine
– Salgının doğrudan veya dolaylı sonuçlarına etki edebilecek bilişim uygulamalarına hızlıca destek vereceğiz.
Bu alanlarda çalışanlar, TÜBİTAK’ın bu yeni programına başvurabilirler.
Bilimin ve teknolojinin gücünden maksimum seviyede faydalanmamız gereken böyle bir dönemde?
Yeni bir uygulama olarak geliştirdiğimiz TÜBİTAK COVID-19 portalını da bugün itibariyle devreye aldık.
Araştırmacılarımızın birlikte iş yapmaları ve güçlü bir sinerji oluşturmaları çok önemli.
Bilim ve teknoloji odaklı süreçlerde birlikte başarma anlayışıyla tasarladığımız bu interaktif portalda:
– Covid-19 ile ilgili ülkemizin yetkinliklerine,
– güncel bilgilere,
– akademik araştırma ve makalelere yer veriyoruz.
covid19.tubitak.gov.tr adresinden ulaşılabilecek portalda, araştırmacılara özel bir de bölüm oluşturduk.
Ülkemizde bu konuda çalışan tüm araştırmacılar bilgi, tecrübe ve veri paylaşımını bu portal üzerinden yapabilecek.
Yine bu dönemde bilim insanlarımız ve işletmelerden de TÜBİTAK süreçlerindeki yükümlülük tarihleriyle ilgili yoğun talepler aldık.
Tıpkı KOSGEB’te yaptığımız ertelemelere benzer şekilde TÜBİTAK’ta da süre uzatımları yapılmasına karar verdik.
TÜBİTAK’a teslim edilmesi gereken tüm proje raporlarının teslim tarihlerini 3 aya kadar erteledik.
Ayrıca çağrı ve etkinliklere ilişkin başvuru sürelerini de uzattık.
Burada kolaylaştırıcı bir yaklaşım izleyeceğiz.
Yani, okul ve üniversitelerin eğitime başlama tarihine bağlı olarak planlamalarımızı yapacağız.
Aşı ve ilaç geliştirme projelerindeki temel araştırmalara TÜBİTAK liderlik ediyor.
Dikkatinizi çekmek istiyorum.
Yaklaşık 2 ay önce, 31 Ocak tarihinde, TÜBİTAK ve üniversitelerden bilim insanlarımızla aşı geliştirme koordinasyon toplantılarına başladık.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine bağlı Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünün koordinasyonunda, aşı ve ilaç geliştirme projelerini desteklemek için COVİD-19 alt platformunu oluşturduk.
Türkiye’de devam eden projelerden spesifik olarak bu virüse karşı dönüştürülebilecek olanları ya da yenilikçi bir anlayışla çok hızlı bir şekilde netice alabileceğimiz projeleri belirledik.
Destek süreçlerini başlattık.
Biz bu mekanizmayı oldukça esnek bir şekilde tasarladık.
Yeni öneri getiren tüm araştırmacılarımızı sürece kolaylıkla dâhil edebileceğiz.
Bu konu bizim için kritik bir öneme sahip.
Bürokratik süreçleri neredeyse tamamen ortadan kaldırdık.
Tübitak MAM, Ege, Acıbadem, Ankara, Selçuk, Bilkent, Boğaziçi, Medipol ve İstanbul Üniversitleri ile İzmir Biyoteknoloji ve Gen Enstitüsü’den bilim insanlarımız, COVİD-19 platformu koordinasyonunda aşı ve ilaç geliştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyor.
Tüm bu projelerin klinik çalışmalarını da Sağlık Bakanlığımıza bağlı TÜSEB destekleyecek.
Bu süreçte kamu vicdanını derinden yaralayan fırsatçıların olduğunu da maalesef gördük.
Çok açık söylüyorum bu fırsatçıların canlarını yakacağız.
Tabi diğer yandan canla başla çalışıp, milli duruş sergileyen tüm üreticilerimizin de yanında olmaya devam edeceğiz.
İşte bugün açıkladığımız TÜBİTAK ve KOSGEB destekleri bu milli duruş sahibi firmalarımız içindir.
Şunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Fırsatçılık yaptığı tespit edilen firmalar, bundan sonra hiçbir şekilde Bakanlığımızın desteklerinden yararlanamayacaklar.
Buradan Milletimize tekrar bir çağrıda bulunmak istiyorum,
Lütfen bilim kurulunun, bakanlıklarımızın açıklamalarına riayet edip, bireysel tedbirlerinizi almaya devam edin.
Gerekmedikçe, zaruri haller dışında evlerinizden çıkmayın.
Hijyen kurallarına dikkate ederek, sosyal mesafeyi korumak bu virüsle mücadelede en etkin yöntem.
Üretim cephesinde büyük bir özveriyle çalışan emekçilerimiz ve sanayicilerimiz için fabrikalarda uyulması gereken temel kuralları da belirledik.
Ateş ölçümünden, vardiyaların ve servislerin ayarlanmasına, hijyen alanında yapılması gerekenlerden, iş-sürekliliğinin sağlanmasına varıncaya dek alınması gereken tedbirleri üretim tesisleriyle paylaştık.
Türkiye’de solunum cihazı üreten firmalarımız ile katkı sağlamak isteyenleri buluşturduk, 1000 cihaz Sağlık Bakanlığımıza hediye edilecek.
Üretim alanındaki tüm paydaşlarımızın bu kurallara harfiyen riayet etmesi, tehdide karşı önemli bir kalkan olacaktır.
Küresel salgına karşı topyekün milli mücadele verdiğimiz bu dönemden inşallah güçlenerek çıkacağız.
Ben bu vesileyle, hepinize sağlıklı günler diliyor, teşekkürlerimi sunuyorum.”