Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, manipülasyon girişimlerine karşı koymaya kararlılıkla devam edeceklerini belirterek, “Üç banka yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde işlem yasağı kaldırılabilir ama soruşturma sürecek.” dedi.
Akben, AA muhabirinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapsamında atılan adımlar ve finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemlere ilişkin yapılan yeni düzenlemenin detaylarına ilişkin sorularına şu cevapları verdi:
SORU: Kurul kararı ile üç yabancı bankanın yerli bankalar ile bir bacağı Türk lirası olan döviz işlemi yapması yasaklandı. Süreç nasıl işleyecek? Bankalar hangi durumlarda benzer yaptırımlarla karşılaşabilir?
CEVAP: “Geçtiğimiz hafta, Londra merkezli üç yabancı banka, Türk bankalarından döviz satın almış, ancak alınan döviz karşılığında ödemesi gereken TL’yi zamanında ödemeyerek temerrüde düşmüştür. Temerrüt halindeyken dahi açığa TL satıp döviz almaya devam eden yabancı bankalar olmuştur. Yaşanan temerrüt ile işlemlerin karşı tarafında yer alan bankalara ve finansal istikrara zarar verme riskine karşı tedbir alma gereği doğmuştur. Bankacılık Kanunu’nun 93’üncü maddesi kurumumuza, bankacılık sektöründe ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamayı önleme görevi vermektedir.
“BDDK MANİPÜLASYON GİRİŞİMLERİNE KARŞI KOYMAYA KARARLILIKLA DEVAM EDECEKTİR
Kurumumuz, bankacılık sisteminin tüm paydaşlarını finansal sistemi tehdit eden manipülatif işlemler karşısında korumak için benzer girişimlere karşı gerekenleri aynı kararlılıkla yerine getirecektir. Bu çerçevede, geçtiğimiz hafta bir Kurul Kararı aldık. Elinde TL olmadığı halde, açığa TL satıp döviz alan ve günü geldiğinde TL yükümlülüğünü yerine getirmeyen yabancı bankalara Türk bankaları ile bir bacağı TL olan döviz işlemler için yasak getirdik. Bu karara aykırı olarak işlem yapan bankalara yaptırım uygulayacağımızı da ifade ettik.
“ÜÇ BANKA YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRDİĞİ TAKDİRDE İŞLEM YASAĞI KALDIRILABİLİR AMA SORUŞTURMA SÜRECEK”
Kurul kararının ardından, söz konusu yabancı bankaların yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde işlem yasağının kaldırılması hususu değerlendirmeye alınabilir. Bu üç bankanın taraf olduğu işlemlerin kur manipülasyonu teşkil edip etmediği ile ilgili inceleme ve soruşturmalar devam edecek ve sonuçlandırılacaktır.”
“MANİPÜLASYON YÖNETMELİĞİNDE İLGİLİ AB REGÜLASYONU ESAS ALINMIŞTIR”
SORU: “Sayın Başkan, Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler Hakkında yönetmelikle bankaların manipülasyon kapsamındaki işlemleri belirlendi. Yönetmelik kapsamına dair sizden bilgi alabilir miyiz?”
CEVAP: “Bilindiği üzere, 25 Şubat 2020’de 5411 sayılı Bankacılık Kanununda önemli değişiklikler getiren kanun değişikliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikliklerin bazıları ile var olan hükümler değiştirilmiş, bazıları ile de yeni hükümler eklenmiştir. Kanuna yeni eklenen maddelerden birisi de finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin düzenlendiği 76/A maddesidir. Uzun süredir üzerinde çalışılmakta olan bu maddede Avrupa Birliği’nin 2014 tarihli ‘Piyasa Bozucu Eylemler Regülasyonu (Market Abuse Regulation)’ esas alınmış ve böylelikle Kanunun 76/A maddesinde, hangi işlem ve uygulamaların Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler olarak kabul edileceğine ilişkin çerçeve belirlenmiştir. Bu maddede ayrıca hangi işlem ve uygulamaların, manipülasyon ve yanıltıcı işlem ve uygulamalar kapsamına gireceğinin Kurul tarafından belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
İşte bugün gündemde olan ve 7 Mayıs 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler Hakkında Yönetmelik, Kanunun 76/A maddesinin alt düzenlemesidir. Yönetmelik hükümleri, AB’nin 2014 tarihli regülasyonunun ilgili maddelerine, maddelerde geçen terim ve ifadelere ve bu maddelere ilişkin getirilen yorum ve açıklamalara uyumlu şekilde kaleme alınmıştır.
“YÖNETMELİĞİN AMACI HABER VE ANALİZE DAYALI YORUMLARI ENGELLEMEK DEĞİLDİR”
Burada özellikle vurgulamak gerekir ki mevzuatta yanıltıcı haber ve yorumlarla ilgili başka düzenlemeler bulunmakla beraber, söz konusu BDDK yönetmeliğinin muhatabı manipülatif bankacılık işlemleridir. Kurumumuzun finansal piyasalar ve varlıklarla ilgili haber ve analize dayalı yorum yapılmasını kısıtlayıcı veya engelleyici bir amacı yoktur. Bu yöndeki iddialar aldatıcı ve asılsızdır”
“SALGIN ŞARTLARI DÜZELDİĞİNDE UYGULAMALAR ESKİ HALİNE DÖNECEKTİR”
SORU: Salgın döneminin hem finansal piyasalarda hem de ekonomik dinamiklere etkisi bankacılık sektörü düzenlemesinde birçok kez aksiyon almanızı gerektirdi. Swap kararları, yurt dışına TL plasmanının sınırlandırılması ve aktif rasyosu düzenlemesi bunlardan bazıları. Düzenlemelerin ilk sonuçları nasıl gözüküyor? Yakın dönemde Kurumdan hangi adımlar beklenmeli?”
CEVAP: “BDDK olarak finansal piyasalarda güveni devam ettirmek için salgının etkilerinin görülmeye başlandığı ilk günden itibaren gerekli önlemleri hızlı ve kararlı bir şekilde hayata geçirmeye başladık. Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünya finansal piyasalarında aşırı dalgalanmalar söz konusu olmakta, bu durum ise gerek faiz oranları gerekse de döviz kurları üzerinde olumsuz bir baskı yaratmaktadır. Söz konusu baskının, bankaların sermaye yeterliliği ve yabancı para net genel pozisyonu üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla özkaynak, sermaye yeterliliği, yabancı para net genel pozisyonu ve likidite düzeyi asgari oranlarına ilişkin hesaplama usullerinde birtakım geçici uygulamalara gidilmesinin faydalı olacağı mülahaza edilerek, esneklik sağlayıcı gerekli kararlar alınmıştır. Salgın şartları düzeldiğinde uygulamalar eski haline dönecektir. Şunu da söylemek gerekir ki bankacılık sektörümüzün küresel durgunluk riski ve finansal piyasalar şokunun eş zamanlı etkisine karşı sağlam duruşunda gerekli olanın çok üzerinde güçlü bir sermaye yapısına sahip olması önemli bir direnç noktamız konumundadır.
“PROAKTİF DÜZENLEME YAKLAŞIMI RİSKLERİ SINIRLANDIRMADA SON DERECE MÜHİMDİR”
Bunun yanında, yaşadığımız sürecin ekonomimize, piyasaya, üretime ve istihdama olumsuz etkisini mümkün olan en az seviyeye indirmek ve bankaların ellerinde bulundurduğu kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak ve asli fonksiyonlarını yerine getirmeye dönük yaklaşımımız devam edecektir. Bu kapsamda 5 Mayıs tarihli Kurul kararı da Kovid-19 etkileri ortadan kalkana kadar bankaların yurt dışında yerleşik finansal kuruluşlara Türk lirası plasmanını sınırlandırarak, kaynakların yurt içinde kaynak ihtiyacı olan kesimlere aktarılması ile bankaların esas işlevlerine odaklanmasını sağlamayı amaçlamıştır. Proaktif olmak, esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyetiyle düzenlemelerin zamanında yapılması finansal sistemimiz üzerindeki riskleri sınırlandırmada ve azaltmada son derece mühimdir. Bu dönemde finansal sistemin tüm paydaşlarının üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerini ve sektör düzenlemelerinin etrafından dolanma çabası içinde olmamalarını bekliyor ve bunun 7/24 takibinde olacağımızı da tüm paydaşlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”