İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
* Faize dayalı sisteme karşı çıkmamızın sebebi sistemin insan yükünün ağırlaşmış olmasıdır. Dün bunları söylediğimiz için bize saldıranlar bu sistemi konuşuyor ve uyguluyor. Türkiye’nin bu konuda geride kaldığını düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki dönem kararlı adımlar atacağız.
* Dünyada gelir ve servet dağılımı bozulurken bu düzenin üzerimize yıkılmasını bekleyemeyiz. Faize dayalı sisteme karşı çıkmamızın nedeni sistemin insani yükünün de ağırlaşmış olmasıdır. Geleceğin dünyasına faize dayalı bir sistemin yerini katılımcılığın aldığı yeni, bir finansal mimariye bırakacağına inanıyorum. Önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda daha cesur kararlar alacağız.
* 17-25 Aralık darbe girişiminin hedefinde ekonomimizin omurgasını oluşturan projeler de vardı. Geçtiğimiz ağustos ayında doğrudan ekonomimize saldırı vardı. Küresel ekonomide yeniden yapılanma eğilimini kendi ekonomimiz için fırsat olarak görüyoruz. Sistemin 2008 krizinde sürdürülemez olduğu görülmüştü.
* Bugün dünyayı yeni ekonomik durgunluk korkusu sarmış durumda. Pek çok ülke ekonomik mimari ortaya koymak için yoğun çaba içinde. Türkiye büyük finans dönüşümünün seyircisi değil aktörü olacağını dünyaya gösterdi. İstanbul Finans Merkezi ile dünyada önemli merkezlerden biri olmanın peşindeyiz. 2020’de hayata geçecek. Bu dönemde kamu dışındaki bankacılık sistemimizi reel sektöre yeteri kadar destek sağlamadı.
* Üreten istihdam eden ihracat ve yatırım yapan insanlarımızı bu zor dönemlerinde yalnız bırakmadık. Çözümü kazandığı topraklarda arayan reel sektör mensuplarına teşekkür ediyorum. Her kriz fırsattır, bankacılık dışı finansal kesimin büyümesine yönelik adımlar atıyoruz. Katılım bankacılığına karşı çıktım böyle bir kavram olmaz. Faizsiz sistemse şimdi söylüyoruz. Katılım Finans Sistemi… Birbirinden ters… Birisi sömürüyü ifade ediyor. Reel sektöre gereken destek verilmeli. Kimle? Katılım finans sistemi ile. Yeni Ekonomi Programımızda bir dizi programı hayata geçiriyoruz. Sermaye piyasasının payını artırılmasına yönelik olarak.
* KOBİ’lere yönelik yeni uygulamalar geliştiriyoruz. Doğrudan finansa erişim için sistem için ağırlığının artmasını bekliyoruz. Katılım finansı varlığa dayalı olması sebebiyle herkese hitap ediyor. Tüm insanlığın sıkıntılarına çözüm getirecek. Katılım finansı olması gerektiği yerin gerisinde. Katılım finanslarının payı toplam bankacılığa bakarsak yüzde 5 seviyesinde. Hedefimiz 2025 itibariyle bankacılık varlıkları içindeki payını yüzde 15 seviyesine çıkarmaktır. Bunun için herkesten gayret ve destek bekliyoruz.
* Katılım finansını istediğimiz yere getirmek için önemli adımlar atıyoruz. Bu aynı zamanda yastık altına da ciddi anlamda yarar sağlayacak ve hareket getirecektir. Sağlıklı bir şekilde neden istenilen seviyede değil bakılmalı. Bankacılık sisteminin faiz oranlarıyla hareket etmemeli. Aldatmaca olur. Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından altına dayalı kira sertifikalarının oranı yüzde 60 seviyesinde.
* Katılım finans kuruluşlarımızın çok hızlı gelişeceğine inanıyorum. Çalışmaların sonuçları önümüzdeki aylarda kamuoyuna açıklanacaktır. Kuruluşu tamamlanan Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı’nın önemli adım olduğunu düşünüyorum. Bu tür yaklaşımların önemli payı olacaktır. Maltepe’deki muhteşem külliye bitince Marmara Üniversitesi bu dağınıklıktan çıkarak derli toplu Marmara Denizi’ne bakan bütün öğrenci ve hocalarıyla iç içe muhteşem bir külliyeye sahip olacak. Bütün bilim ve irfan hayatımıza kazandırmış olacağız.