Almanya’daki Türk toplumu, hafta sonu ortaya çıkartılan, camilere saldırı planlayan ‘Sert Çekirdek’ isimli 12 kişilik terör örgütünün şokunu yaşarken Hanau’dan katliam haberi geldi.
- Türklere yönelik ilk saldırı 22 Kasım 1982’de geldi. Kundaklanan evde Türk anne ile üç çocuğu öldü. Failler bulunamadı.
- 22 Kasım 1992’de Mölln’de Arslan ailesinin kaldığı ev kundaklandı. 3 Türk öldü. Saldırganlardan biri ömür boyu, diğeri genç olduğu için 10 yıl hapis cezası aldı.
- 29 Mayıs 1993’te Solingen’de bir Türk ailenin evi kundaklandı ve 5 Türk öldü. Saldırganlar 10 ile 15 yıl arasında ceza aldı.
- 2000-2007 yılları arasında neo-Nazi terör örgütü NSU Almanya’yı dolaşarak, 8’i Türk 10 kişiyi öldürdü. NSU davası beklentilere rağmen tüm yanlarıyla aydınlığa kavuşturulmadı.
Elebaşı Beate Zschaepe ömür boyu hapse mahkûm oldu, ancak diğer 4 sanık hafif cezalarla kurtuldu.
Almanya’da mülteci göçüyle birlikte aşırı sağ yükselişe geçerken merkez partilerin de sağcı görüşlere itibar etmesiyle yabancı karşıtlığı göçmenlere yönelik riskleri arttırıyor. Hanau saldırısı, Alman siyasetine kendisine çekidüzen vermesi için bir uyarıdır…
AŞIRI SAĞCILARIN SAYISI ARTIYOR
Almanya Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) tarafından Alman Yazı İşleri Ağı gazeteleri ile paylaşılan bilgilere göre 18 Şubat itibariyle “tehlikeli” olarak sınıflandırılan siyasi motivasyonlu aşırı sağcıların 60 civarında olduğu belirtildi. Bu sayının 2012 yılında bu yana istikrarlı bir artış göstererek beş kat arttığı kaydedildi. “Tehlikeli” tanımı Almanya’da, siyasi motivasyonla terör saldırısına kadar ağır şiddet suçu işleyebileceği düşünülen kişiler için kullanılıyor.
KARDEŞLERİMİZİ VURDULAR
Hafta sonu camilere saldırı planı yapan ‘Sert Çekirdek’ isimli ırkçı bir çetenin çökertildiği Almanya’da bu kez aşırı sağcı bir cani Hanau kentinde Türk kökenlilerin bulunduğu iki kafe ile bir büfeye terör saldırısı düzenledi. Katliamda 4’ü Türk, 9 göçmen kökenli kişi hayatını kaybetti. Saldırgan annesini öldürüp intihar etti. Kanlı olayın tanıklarından Kenan Koçak, “Kardeşlerimizi, çocuklarımızı vurdular. Kalbimizin yarısı gitti” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
ALMANYA’da göçmen kökenlilere yönelik aşırı sağcı terörün adresi bu kez Hessen eyaletinin Hanau kenti oldu. Aşırı sağcı 43 yaşındaki terörist Tobias Rathjen, Türk kökenlilerin de yoğun olduğu Heumarkt bölgesinde iki nargile kafe ile bir büfede katliam yaptı. Saldırıda 4’ü Türk 9 kişi öldü. Terörist ilk olarak saat 22.00 sularında Midnight isimli nargile kafeyi silahla bastı. Burada Sedat Gürbüz ve Fatih Saraçoğlu’nu öldüren Rathjen, daha sonra Türk asıllı Kemal Koçak’a ait bir büfeye girerek burada yemek yiyen Gökhan Gültekin (37) ve Ferhat Ünvar’ı (22) yaylım ateşine tuttu.
BABASINA DOKUNMADI
Saldırgan son olarak Türk kökenlilerin sıklıkla gittiği Arena Bar & Cafe isimli mekânda üçüncü bir saldırı gerçekleştirdi. Ölenler arasında, 35 yaşındaki iki çocuk annesi hamile bir kadının da bulunduğu bildirildi. Kanlı terör saldırılarının ardından evine giden terörist, 72 yaşındaki annesini öldürdükten sonra intihar etti. Saldırganın evdeki babasına ise dokunmadığı belirtildi. Avcılık ruhsatı bulunan teröristin arabasında mühimmat ele geçirildi. Bürokraside örgütlü aşırı sağcı yapının bulunduğu iddia edilen Almanya’da, geçen cuma günü ‘Sert Çekirdek’ isimli aşırı sağcı örgüt çökertilmişti. Örgüt camilere otomatik silahla saldırı yapmayı planlıyordu.
‘KALBİMİZİN YARISI GİTTİ’
Büfenin sahibi Kemal Koçak korkunç saldırıyı Hürriyet’e şu ifadelerle anlattı: “Büfede akrabam Gökhan Gültekin çalışıyordu. Ben olay esnasında içeride değildim. Olaydan iki dakika sonra büfeye girdim. Gökhan Gültekin ve Ferhat Ünvar ile Polonyalı Mersedes adlı kadın yerde kanlar içinde yatıyordu. Hemen yandaki Arena Bar’a girdim. Yerde 5 veya 6 kişi yatıyordu. Bazıları yaralıydı. Yardım istiyorlardı. Tanıdığım Afgan arkadaşım İdris ile Bosnalı Hamza ölmüştü. Diğer yaralılara yardım etmeye çalıştım. Yaralılar arasında omzuna kurşun isabet etmiş olan Urfalı Muhammed ile bir Türk daha vardı. İkinci Türk elinden yaralanmıştı. Polis geldi. Yaralılarla artık onlar ilgilendi. Kardeşlerimizi, çocuklarımızı vurdular. Kelimelerin bittiği yerdeyiz. Diyecek bir şey yok. Allah kalanlara sabır versin ve ölenlere rahmet eylesin. Biz iyi olsak da kalbimizin yarısı gitti. Her şeyimiz gitti. Gökhan’ım gitti, Ferhat’ım gitti. Hepsi gitti.”
BÜYÜKELÇİ ZİYARET ETTİ
Saldırı üzerine Hanau’ya giden Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, oğullarını kaybeden Hüsna & Behçet Gültekin ile acılı ailesini ziyaret etti. Memleketi Ağrı olan baba Gültekin, 52 yıldır Almanya’da yaşadığını ve kanser hastası olduğunu belirterek, “Beni hastaneye Gökhan götürüyordu. Onu benden aldılar” diye feryat etti. Büyükelçi Aydın, Hanau’da vatandaşlarla da bir araya geldi, başsağlığı diledi. Hessen İçişleri Bakanı Peter Beuth ise ilk değerlendirmelere göre saldırganın ‘yabancı düşmanı motivasyonuyla’ saldırdığını söyledi.
MAÇ İZLEYİP KEŞİF YAPMIŞ
Saldırgan Tobias Rathjen’in, 15 Şubat 2020 tarihinde, yani saldırıdan tam 4 gün önce kafelerden birine giderek keşif yaptığı ortaya çıktı. İddiaya göre Rathjen, ikinci saldırıyı gerçekleştirdiği Arena Bar’ı keşfi sırasında maç da izlemiş.
CANİ TÜRKİYE’Yİ DE KARA LİSTEYE ALMIŞ
Terörist 43 yaşındaki Tobias Rathjen, doğma büyüme Hanaulu. Üniversitede bankacılık eğitimi almış, komşuları tarafından ‘normal’ diye tarif edilen bir profil. Ancak bu onun görülen yüzü. Arka yüzünde ise komplo teorilerine kafasını takmış, istihbarat örgütlerinin beynini hack’lediğini düşünen, aşırı sağcıların internet sitelerini aktif olarak kullanan bir terörist var.
Saldırıdan önce hazırladığı 24 sayfalık manifestoda, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Latin kökenliler ile Yahudileri öldürmek istediğini söylüyor. Teröristin ‘yok edilmesi gereken halklar’ listesindeki 24 ülkenin içinde Türkiye de bulunuyor.
SON KURBANI ANNESİ
Terörist, sosyal medyaya yüklediği bir videoda ABD’nin küçük gizli ve görünmez bir grup tarafından yönetildiğini ve ABD halkının buna karşı isyan etmesi gerektiğini iddia ediyor. Terörist, 14 Şubat’ta yayınladığı videoda, “Bu benim tüm Amerikalılara kişisel mesajım. Ülkeniz görünmez, gizli toplumların kontrolü altında. Onlar zihin kontrolü gibi bilinmeyen şeytani metotları kullanarak, modern kölelik sistemini oluşturmaya çalışıyorlar” diyor.
Saldırgan, geçmişte FBI, CIA ve MOSSAD gibi istihbarat örgütlerinin dışında bilinmeyen bir güç tarafından izlendiğini söyleyerek defalarca Alman polisine şikâyette bulunmuş. Saldırıdan sonra evinde intihar eden terörist ile birlikte 72 yaşındaki annesinin cesedi de bulundu. Babası ise gözaltına alındı..