Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yapacağı yeni sismik araştırma faaliyetleriyle ilgili yayınladığı Navtex ilanına tepki gösteren Yunanistan’a Meis adasının Anadolu’ya ve Yunan ana karasına olan uzaklığını hatırlatarak yanıt verdi. Aksoy yaptığı açıklamada, “Yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratması rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez değildir” dedi.
TPAO’YA VERİLEN RUHSAT
Oruç Reis araştırma gemisinin yeni sismik faaliyetleri nedeniyle önceki gün Türkiye’nin Navtex (Denizcilere duyuru) yayınladığını hatırlatan Aksoy, şu açıklamayı yaptı: “Oruç Reis gemimizin araştırma yapacağı deniz alanı, ülkemizin Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012 yılında hükümetimizce TPAO’ya verilen ruhsat sahaları içindedir. Sözkonusu sahanın bir bölümünde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz esasen geçmiş yıllarda faaliyette bulunmuştu. Hal böyle olmasına rağmen Yunanistan bu araştırma faaliyetimize itiraz ederek, araştırma sahasının kendi kıta sahanlığında olduğunu iddia etmiştir. Yunanistan bu iddiasını başta Meis olmak üzere, kendi ana karasından uzaktaki adalarının varlığına dayandırmaktadır.”
DİYALOG ÇAĞRISI
“Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı iddiası uluslararası hukuka, içtihata ve mahkeme kararlarına aykırıdır. Türkiye, bugüne kadar çeşitli vesilelerle her düzeyde dile getirdiği üzere Yunanistan’a diyalog çağrılarını yinelemekle birlikte, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarını müdafaa etmeye devam edecektir.” Bu arada Türkiye’nin 2 Ağustos’a kadar geçerli olacağını bildirdiği Navtex’in, Oruç Reis gemisi ile Ataman ve Cengizhan açık deniz destek gemileri için ilan edildiği öğrenildi.
KITA SAHANLIĞI
Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde “Ege Denizi sorunları” başlığı altında kıta sahanlığına ilişkin değerlendirmede, “Ege’de Türkiye ve Yunanistan’a ait kıta sahanlığının sınırları henüz belirlenmemiştir. Şu anda ne Türkiye ne de Yunanistan, Ege’de 6 deniz mili mesafesindeki karasularının ötesinde, sınırlandırılmış bir deniz yetki alanına sahip değildir. Tartışmanın esas konusu, Ege Denizi kıta sahanlığının Türkiye ve Yunanistan arasında, iki kıyı devletinin 6 deniz mili olan karasularının ötesindeki alanların da sınırlandırılmasıdır” denildi.
* Türkiye’nin Oruç Reis’in yapacağı çalışmalar için Navtex ilan etmesinin ardından Türk Deniz Kuvvetleri’ne bağlı iki fırkateyn, araştırma gemisine eşlik etmeye başladı. Oruç Reis, şu anda Antalya Körfezi açıklarında demirli. (* Semih ERSÖZLER / ANTALYA, DHA)
KRİZİN MERKEZİNDE MEİS ADASI VAR
Yunanistan’ın Türkiye’nin sismik araştırma yapmasına gösterdiği tepkinin temelinde, kıta sahanlığı anlaşmazlığı ve Antalya’nın Kaş ilçesinin 2 km ötesindeki Meis adası sayesinde 40 bin km2’lik bir deniz alanına da sahip olduğu iddiası yatıyor.
Türkiye, Ege denizindeki adalar başta olmak üzere Yunanistan’la on yıllardır devam eden kıta sahanlığı bağlantılı krizlerde, adaların ana kara olmadığı ve kıta sahanlığının bulunmadığı kuralına dikkat çekiyor.
Türkiye son krizde Antalya’nın Kaş ilçesinin açığındaki Yunanistan’ın Meis adasının kıta sahanlığının doğal olarak olmadığını ve kıta sahanlığı bağlantılı, münhasır ekonomik bölgesinin de olamayacağına dikkat çekiyor. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıları bulunan Türkiye’yi yok sayarak ve Meis’i gerekçe göstererek 40 bin km2’lik bir deniz alanında hak iddia edemeyeceğini belirtiyor.
Yunanistan ise Ege’de Yunan adaları, Akdeniz’de ise Meis ve Kıbrıs adası (Kıbrıs Rum yönetimi) arasında düz çizgi çizerek, “Doğu Akdeniz benim” iddiasında bulunuyor.
ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR
Uluslararası hukuk kıyıdaş ülkelerin aralarında anlaşarak deniz yetki alanlarını belirlemesini istiyor. Uluslararası hukukta tek yetkili mahkeme, Hollanda merkezli Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Adalet Divanı (Lahey). Atina ise, “Türkiye’nin haklı bulunacağı” korkusuyla Lahey fikrine sıcak bakmıyor. (Ömer BİLGE / LEFKOŞA)
İLGİNÇ ‘KAZA’ SENARYOSU
Yunan basını, Atina’da Oruç Reis’i durduracak ‘kaza’ gibi senaryoların değerlendirildiğini yazdı.
Yunanistan’da Oruç Reis gemisinin faaliyetlerinin yankısı sürüyor. Türk sismik araştırma gemisinin, Doğu Akdeniz’e ne zaman açılacağı, refakatinde savaş gemilerinin olup olmayacağı, hangi bölgelerde ve ne tür çalışmalar gerçekleştirileceği, Atina’da heyecan ve endişe ile bekleniyor. Ta Nea gazetesine göre Yunan kurmaylar, diğer senaryoların yanı sıra, Oruç Reis’in araştırmalarını durdurmasına yol açabilecek bir ‘kaza’ senaryosunu da inceledi. Ta Nea, “Sismik araştırmalar için kullanılan cihazlar ile araç-gereçler çok pahalı. Fırtına ya da askeri olması şart değil, bir gemi veya tekne ile çarpışması Oruç Reis’e büyük zarar verir. Bu olasılık da Atina’da derinlemesine incelendi” diye yazdı.
YUNAN DONANMASININ YÜZDE 85’İ EGE’DE
Türkiye’nin Navtex yayınlaması üzerine ‘ileri hazırlık’ durumuna geçirilen Yunan ordusunda, gerek ‘Oruç Reis’, gerekse 20 civarında Türk savaş gemisinin Ege ve Doğu Akdeniz’deki hareketleri izleniyor. Yunan basını Yunan donanmasının yüzde 85’inin Ege’de seyrettiğini öne sürdü.
‘İTFAİYECİ MERKEL’
Yunan medyası Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile telefon görüşmeleri yapmasını “Merkel’den itfaiyeci gibi müdahale” başlıklarıyla duyurdu. Alman Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de ülkesinin Ankara ve Atina arasında arabuluculuk yaptığını söyledi. Bu arada Yunan Başbakanı Miçotakis dün Rusya lideri Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Görüşmede Doğu Akdeniz ve Ayasofya konularının ele alındığı açıklandı. (Yorgo KIRBAKİ / ATİNA)