“Sergen Yalçın, oyuncularını eleştirerek bir kazanım sağlayamaz. İşi, elindeki futbolcu grubundan maksimum verim almak. Eldeki kadronun kalite konusunda yetersizliği tartışılır ancak abartıldığı gibi ‘yandım, bittim, mahvoldum’ seviyesinde de asla değil.”
1- Terim’in Feghouli-Arda-Belhanda gibi deneyimlileri tercih ettiği kritik Sivas maçında kazanan Galatasaray oldu. Bu sonucu nasıl okumalı? Belhanda-Feghouli gibilerin zaferi mi bu?
2- F.Bahçe, 1989 şampiyonluğuyla kıyaslar yapılan haftanın sonunda Konya şoku yaşadı. Bu yenilgiyi nasıl okumalı?
3- Beşiktaş da Antep’ten darbe aldı. Sergen Yalçın doğrudan savunma hatalarını işaret etti. Yalçın sizce haklı mı?
4- Trabzon çok farklı bir 11’le çıktığı Alanya’da kazanamadı ama umut veren bir futbol oynadı. Avcı gelince ibre yukarıya döner mi?
5- Başakşehir hem Avrupa’da hem ligde iddialarını tazelediği müthiş bir hafta yaşadı. Sizce iki cephedeki şansı ne?
6- Milli Takım yine 2 haftada 3 maç oynayacak. Caner tekrar kadroda. Şenol Güneş’in oyuncu seçimlerini nasıl buldunuz?
MEHMET ASLAN
İKİSİ OLMAYINCA YARATICILIK SIFIR
1- Ankaragücü maçında gördük, Fatih Terim’in elinde yetenekleri kısıtlı bir kadro var. Feghouli ve Belhanda bu kadroda olmadığında yaratıcılığı sıfıra düşüyor takımın. Terim önce bu ikiliyi kadroya dahil etti, sonra da arda’yı forvetin arkasına çekti. Bu hamle yaratıcılığı artırdı. Bakın Başakşehir ile Fenerbahçe’nin orta sayılarına… Biri 50 diğeri 44 orta yapmış; Galatasaray ise 7. Bu rakamlar orta alan yaratıcılığını gösteriyor. Ama bu kadronun sıkıntısı da gücü. 60. dakikadan sonra yorgun düştüler. Bu dizilişe devam etmek en doğru karar. Terim saha içine odaklandıkça çok daha farklı formüller üretecektir verimlilik adına. Sivas maçı bunun ilk adımıydı.
BULUT BU SORUNU ÇOK RAHAT AŞAR
2- Bu yenilginin sorumlusu falan yok. Bir yenilgi ile Fenerbahçe’nin krize falan girdiğini de düşünmüyorum. Evet istatistikler şunu söylüyor; Fenerbahçe sürekli kenar ortalarıyla sonuca gitmeye çalışıyor. Bu tespit doğru, Fenerbahçe orta alan yaratıcılığı konusunda bir sıkıntı yaşıyor ama ben elindeki kaliteli kadroyla Erol Bulut’un bu sorunu da çok rahat aşacağını düşünüyorum. Oyuncuların hırsı, fizik gücü ve kapasitesi Başakşehir hariç şu anda hiçbir takımda yok. Ben iddiamın arkasındayım; Fenerbahçe iki takım çıkarsa biri şampiyon, diğeri ikinci olur.
DÖRT BÜYÜKTE EN ZAYIF KADRO BEŞiKTAŞ’TA
3- Ah bir de Sergen Yalçın eldivensiz konuşabilseydi, yani sözlerini sansürlemeden, içinden geldiği gibi dile getirebilseydi… Dört büyük takımın içinde kadro olarak bence en zayıf kadro Sergen Yalçın’ın elinde. Bu kadronun başarılı olabilmesi için her hafta kapasitesinin üzerine çıkması gerekiyor. Sergen Yalçın’ın satır aralarında yatan gerçek sözleri de aslında bu. Ben Beşiktaş’ı bu ligde iddialı olarak göremiyorum ne yazık ki.
AVCI’NIN GELiŞiYLE iBRE YUKARIYA DÖNER AMA…
4- Abdullah Avcı ile birlikte o ibre yukarıya dönecek elbette ama bu, Trabzonspor camiasını ne kadar tatmin edecek, işte orada ciddi endişelerim var. Abdullah Avcı uzun süreli çalışmaya ve antrenmana inanan bir teknik adam. Ama öyle bir camiaya geldi ki, hemen şimdi başarılı sonuç isteyen ve artık sabrının son demlerini yaşayan bir camia. Trabzonspor taraftarlarının ve yönetiminin göstereceği sabır Abdullah Avcı’nın başarısında belirleyici olacak.
AVRUPA LiGi HiÇ UZAK DEĞiL
5- Oturmuş, kaliteli ve kenetlenmiş bir takım. Medya ve taraftar baskısını da hissetmiyorlar. Oynuyorlar, kazanıyorlar ve bundan da keyif alıyorlar. Oyuncuların maddi bir sıkıntısı yok. Böyle bir ortamı yarattıktan sonra başarılar kendiliğinden gelmeye başlıyor. Başarı geldikçe de özgüvenleri yükseliyor. Fenerbahçe ile birlikte ligin favorisi. Ve bu grupta Avrupa Ligi hiç de uzak bir ihtimal değil.
CANER’iN ÇAĞRILMAMA NEDENi TEKNiK DEĞiLDi
6- Caner Erkin doğru bir tercih. Ben Güneş’in Caner’i daha önceden Milli Takım’a davet etmemesinin arkasında teknik bir neden yattığını düşünmüyorum. Caner ile daha önceki Milli Takım teknik direktörleri arasındaki sıkıntının böyle bir daveti geciktirdiğini düşünüyorum.
UĞUR MELEKE
FATİH TERİM RİSK ALDI VE KAZANDI
1- Bu hafta eğer hadiseyi bu şekilde okursak, muhtemelen gelecek hafta bizi fena halde yanıltabilirler. Çünkü bu oyuncuların özelliği bu: Bir maçı mükemmel oynayıp ceplerine koyabiliyor, sonra 3 maç kaybolabiliyorlar. Aynı müsabaka içinde 15 dakika muhteşem oynayıp, 75 dakika saç baş yoldurabiliyorlar. Terim; Arda, Belhanda, Feghouli, Babel’in dördünü birden sahaya sürerek risk aldı ve Sivas’ta kazandı. Ama ben sezonun bütününde böyle bir tercihin sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Terim bu deneyimli-düşük enerjili yıldızlarını ekonomik kullanmak zorunda. Tabii ki şunu da eklemek lazım: Bu yıldızları ekonomik kullanacaksanız da kullanma yeriniz burasıydı. Ligin en zor deplasmanlarından birine gidiyorsunuz. Bu maçın ardından milli maç arası var ki zaten fiziksel ve mental bir dinlenme fırsatı orası. Dolayısıyla ligin tam da bu noktasında Terim’in bu yıldızlarını bir arada sahaya sürme kararı doğru görünüyor.
1989’DAKi F.BAHÇE ÇOK FARKLIYDI
2- Hafta içindeki 1989 sezonu kıyaslamaları zaten fantastikti. Rıdvan, Aykut, Schumacher, Oğuz gibi yıldızların zirve performanslarının buluştuğu bir sezonu bununla kıyaslamak, olsa olsa gençliktendir. O sezonu izleyemediklerindendir. O F.Bahçe, bu Konya tarzı kapanan takımlara karşı şapkadan tavşan çıkaracak yıldızlara sahipti. Ama bu F.Bahçe, bu Konya’yla 3 gün oynasa gol atamayacak gibiydi.
YALÇIN O SÖZLERiYLE TAKIMA ZARAR VERDi
3- Ben Sergen Yalçın’a inanan sporseverlerdendim. Çünkü tırnaklarıyla kazıyarak geldi bu noktaya. Çalıştığı her takımda fark yarattı. Bireysel performansları yükseltti. Pozitif futbol oynattı ve büyük takım çalıştırıcılığı için deneyim kazandı. Hak ederek geldiği bir noktada bu amatörce açıklamaları yapması üzücü. Eleştirdiği stoper 21, kaleci 19 yaşında. Orta-uzun vadede bolca ihtiyacının olacağı adamlar bunlar. Hem kendine hem oyuncusuna hem takımına zarar verdi bu sözlerle.
ALANYA’DAKi 11 TEPKi 11’iYDi
4- Trabzon’un Alanyaspor karşısındaki 11’i, bir tepki 11’iydi bence. Belli ki Trabzon soyunma odası, Eddie Newton’ın tarzından-seçimlerinden rahatsızmış. O görevden ayrılır ayrılmaz, onun vazgeçmediği adamlardan vazgeçildi; onun tercih etmedikleri tercih edildi. Newton’ın prensleri Baker-afobe kulübede oturdu, Pereira orta sahada oynadı. Daha dinamik, arzulu ve tutkulu bir takım vardı. Sanırım yeni teknik adama önemli veriler bıraktı bu maç.
BAŞAKŞEHiR BÜTÜN HOCALARA ÖRNEK OLMALI
5- Başakşehir’in başarısı, Avrupa kupalarına katılan tüm teknik adamlara örnek olacak cinsten. Her iki cepheyi eşit düzeyde önemsemeleri çok önemli. Manchester’ı yendikten sonra Gençlerbirliği maçında da hemen hemen aynı 11’le mücadele etmeleri derslik. Ancak tüm bunların yanına geniş bir kadroları, iyi bir kulübeleri olduğunu da eklemek gerek. Gulbrandsen hafta içinde ne kadar arzulu olduğunu göstermişti. Hafta sonunda da kaldığı yerden devam etti. Chadli de çok iyi açtı Türkiye defterini.
CANER ERKiN VARKEN NEDEN HASAN ALi?
6- EURO 2016’da bir şeyler yaşandı. Aradan 4,5 yıl geçti, hâlâ tam olarak ne yaşandığını anlamadım. Terim “Anlatacağım” dedi, anlatmadı. O hadiselerin ardından yeterince bedel ödendi, artık Caner’in de Milli Takım’a dönüş zamanı gelmişti. Zaten harika bir Caner varken, hasan Ali’nin Milli Takım’a gidiyor olması çok acıydı. Ben bu 3 maçta bolca Orkun Kökçü izleyeceğimizi de umut ediyorum.
GÜNTEKİN ONAY
KALİTE TAM, ATLETİZM EKSİK
1- Galatasaray uzun bir aradan sonra maçın büyük bir bölümünde iyi futbol oynayarak kazandı. Younes Belhanda, Arda Turan ve Sofiane Feghouli teknik kalitesi çok yüksek oyuncular. Fiziksel ve mental olarak sorunlu olmadıklarında kesinlikle katkı sağlarlar. Sivas maçında ortaya konan futbol ve alınan sonuçtan sonra bir kez daha net bir şekilde gördük ki Galatasaray, Feghouli ve Belhanda’sız yapamaz. Galatasaray teknik kalite olarak en üst seviyede ancak dinamizm ve atletizm açısından yeterli değil.
SADECE 2 HÜCUM PLANIYLA OLMAZ
2- F.Bahçe’nin hücumda 2 planı var. a) Caner’in ortaları. b-) Duran toplar. Bunun dışında farklı varyasyonları göremiyoruz. Ayrıca Samatta, Thiam ve Valencia’dan oluşan hücum hattının kalitesi sorgulanmalı. Samatta, Aston Villa’da sadece 1 gol attı. Valencia son yıllarını Meksika liginde geçirdi ve o da geçen sezon sadece 1 gol attı. Thiam da Fenerbahçe seviyesinde bir oyuncu değil. Sağlıklı oldukları sürece Perotti ve Cisse ilk 11’de oynamalı. Sosa da olmayınca yaratıcılık azaldı ve ortaya böyle bir sonuç çıktı.
TAKIMDAKi BAĞLAR GÜÇLÜ OLMALI
3- Bir lider mazeret üretmemeli ve liderlik yaptığı gruptaki kişileri şikâyet etmemeli. Sergen Yalçın oyuncularını eleştirerek bir kazanım sağlayamaz. İşi; elindeki oyuncu grubundan maksimum verim almak. Teknik adam ve futbolcular arasında güçlü bir bağ ve güven ilişkisi olmazsa orada başarı gelmez. Ayrıca Beşiktaş’ta ciddi bir PR sorunu var. Eldeki kadronun kalite konusunda yeterliliği tartışılır ancak abartıldığı gibi ‘yandım, bittim, mahvoldum’ seviyesinde de asla değil.
CAMiA ADINA ÇOK SEViNDiRiCi
4- Abdullah Avcı mutlaka Trabzonspor’un oyununu yukarıya çıkartacaktır. Alanya karşısında mücadeleye dayalı iyi bir savunma futbolu oynadı. Newton’ın ısrarla oynatmadığı Pereira orta alanda görev alıp iyi bir futbol sergiledi ve takımı sahiplendi. Zor durumdaki Trabzonspor’un güçlü bir Alanya takımına karşı vermiş olduğu reaksiyon camia açısından sevindirici. Çözülmediler ve büyük takım reaksiyonu verdiler.
SEYiRCiSiZ LiGiN FAVORiSi
5- Başakşehir yoğun maç trafiğinde haftayı 3 galibiyetle kapatıp büyük iş başardı. Kadro kalitesi ve genişliğinin yanında oturmuş bir oyun gücü var. Chadli gibi bir yetenek de takıma katıldı. Maçlar seyircisiz devam ettiği sürece Başakşehir şampiyonluk konusunda en güçlü aday olarak gözüküyor.
SON 20 YILIN EN iYi JENERASYONU
6- Güneş, en formda futbolcuları çağırdı. Caner’in de kadroya alınması doğal. Sol bek bölgesinde çok da fazla alternatif yok. Son 20 yılın en iyi jenerasyonunu yakaladık. Ancak bu kaliteyi sonuçlara yansıtamıyoruz.