Moderatör: Adil DEMİRÇUBUK – “Almanya’da VAR nasıl kullanılıyorsa burada da öyle uygulanmalı. Kural kitabı, VAR odasına yalnızca ‘net ve bariz’ bir kanıtı varsa müdahil olmasını söylüyor. Oysa burada MHK’nın hakemlere ‘şüpheli her şeye karışmaları’ talimatı verdiğini duyuyoruz.”
1- Alanyaspor-Beşiktaş maçından sonra hiçbir gazetecinin Çağdaş Atan’a soru sormamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk medyasında büyük takım- küçük takım ayrımı var mı?
2- Sergen Yalçın, “Türkiye’de futbol VAR’ın eline geçti. Kimin kazanacağına VAR karar veriyor. VAR kaldırılsın” dedi. Ne dersiniz, Sergen Hoca haklı mı?
3- F.Bahçe, Beşiktaş ve Başakşehir’in kaybettiği, G.Saray’ın bay geçtiği haftanın kazananı Alanya oldu. Alanya’yı ve galibiyet serisi biten Beşiktaş’ı nasıl buldunuz?
4- F.Bahçe’nin Malatya’ya 3-0 yenildiği maçtan sonra herkes Erol Bulut’u eleştirdi ve istifaya davet edenler oldu. Bütün faturayı Bulut’a kesmek ne derece doğru?
5- Fenerbahçe-Yeni Malatya maçı sonrası Filip Novak, Zeki Yavru ile kucaklaşıp gülümsediği için özür diledi. Siz bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
6- Biraz da alt sıralara bakalım… Süper Lig’in küme düşme hattında sizce sürpriz var mı? Mevcut performanslarıyla küme düşmeye en yakın takımlar hangileri?
MEHMET ARSLAN
GAZETECİNİN GÖREVİ BİREYSEL DEĞİLDİR
1- Gazetecinin görevi soru sormak. Çağdaş Atan’ın tavrını (gerekçeniz her ne olursa olsun) protesto etmek için soru sormamak gibi bir tavır bana doğru gelmiyor. Çünkü siz gazeteci olarak bireysel bir görevi ifa etmiyorsunuz. Size sporseverler adına Çağdaş Atan’a soru sorma görevi verilmiş. Efendim, idmanı açmamış, özel röportaj vermemiş. Eğer bunları protesto etmek istiyorsanız (ki bu konuda da kimsenin bir hakkı olduğuna inanmıyorum) ne yeri, ne de zamanı. Kaldı ki benzer bir tavrı asla Fatih Terim’e, Erol Bulut’a ya da Sergen yalçın’a sergileyemezdiniz. Bu, Çağdaş Atan’a uygulanan bir çifte standarttır.
PENALTI KURALI GÖZDEN GEÇiRiLMELi
2- VAR artık hayatımızda ve bunu kaldırmak mümkün değil. Ama ben verilen penaltı kararlarını içime sindiremiyorum. Özellikle elle oynama konusunda. Bakın Alanya maçına… Beşiktaşlı oyuncu topu görmüyor bile. Sadece o pozisyonda ‘elleri doğal konumda değil’ diye, ‘top gelip eline çarptı’ diye penaltı kararı veriliyor. Bu yorumun kesinlikle gözden geçirilmesi gerekiyor. Topu rakip oyuncunun eline çarptıran kazanıyor. Yakan topa dönüştü bu karar.
ALANYASPOR HER MAÇ BiR KiŞi FAZLA OYNUYOR
3- Beşiktaş kötü oynadı. Kabul edelim ki; kazanmayı da hak etmedi. Alanyaspor’a gelince… Her maç bir fazla oyuncu ile oynuyorlar. Kalecileri ile. Evet F.Bahçe’de Altay iyi kaleci. Beşiktaş’ta Utku güven veriyor. Ama Alanya’da kaleci Marafona üçüncü bir stoper gibi oyuna katılıyor. Savunmadan bir oyun planıyla çıkıyor Alanya ve böylelikle bir fazla oyuncu oynuyor. Oyun planları ve mücadeleleri ile birlikte en büyük farkı burada yaratıyorlar.
F.BAHÇE KONUSUNDA ÇiFTE STANDART VAR
4- F.Bahçe’nin yenilgisi konusunda çifte standart var. Beşiktaş da yenildi ama aynı tepkiyi almadı. Anlıyorum F.Bahçe evinde kaybetti ve beklenti yüksekti. Ama henüz kaybedilmiş bir şey yok ki. İşin ilginç yanı bu konuda asıl paniğin F.Bahçe camiasında yaşanması. Benim hâlâ en ciddi şampiyonluk adayım F.Bahçe. Amaaa… F.Bahçe’de son yıllarda ciddi bir sıkıntı var. Takım ya da kulüp için yönetimin hoşuna gitmeyen bir şey söylemek mümkün değil. “F.Bahçe şampiyonluğun en ciddi adayı demek” bile ‘algı yaratma’ olarak değerlendiriliyor. Pes… Özeleştiri kültürünü kaybetti F.Bahçe. Özeleştiri ve uzlaşma kültürünü hayata geçiremedikçe benzer sıkıntıları hep yaşayacaklar. Erol Bulut konusunda da tek eleştirim şu:“Sevgili hocam. Basın toplantınızı izleyin. Milyonlarca Fenerbahçeli sizden yarına dair umutlu bir cümle duymak istiyor. Ama siz yenilgiyi kabullenmiş bir tavır sergiliyorsunuz. Oysa lider olmanın tam zamanıydı.”
YENiLiNCE GÜLEMEZSiN
5- Takım kutsal, forma kutsal. Yenildin mi gülemezsin. Bu toprakların futbola bakışı bu. Eğer böyle yaklaşıyorsanız Novak’ı idam edebilirsiniz. Size her şey serbest. Ama biraz hoşgörülü yaklaşırsanız, bir futbolcunun yenilgi sonrası mutlu olmadığını olamayacağını anlarsınız.
BEŞ ADAYIM VAR
6- Kayseri, Erzurum, Denizli ve A.Gücü 4’lüsüne G.Birliği katılabilir diye düşünüyorum. Yani küme düşme için şu anda 5 adayım var.
UĞUR MELEKE
O GÖRÜNTÜDEN HİCAP DUYDUM
1- Meselenin birden fazla boyutu varmış aslında. Bir taraftan pandemi sebebiyle ajans muhabirleri dışındakilerin basın toplantısına girememesi gerçeği söz konusuymuş. Diğer yandan Çağdaş Atan’ın sezon başından beri medyaya koyduğu mesafeyi protesto edenler varmış. Ancak koşullar ne olursa olsun o basın odasındaki muhabir arkadaşlar şunu unutmamalı: Onların yerinde olmak ve Atan’a tek bir soru sorma hayali kuran binlerce/milyonlarca genç var ülkede. Ellerindeki şansın değerini bilmeliler. Ben bir gazeteci olarak hicap duydum o görüntüden. Zira orada sadece kendileri ya da kurumları adına değil, kamuoyu adına o soruları sorma yükümlülükleri var.
‘VAR’DA KAOS ÇIKMASI NORMAL
2- Sergen Hoca’nın isyanı haklı olabilir ancak çare VAR’ın kaldırılması değil. VAR’ın uluslararası standartlara kavuşturulması. Yani Almanya ve Hollanda’da VAR nasıl kullanılıyorsa burada da öyle uygulanması. Kural kitabı, VAR odasına yalnızca ‘net ve bariz’ bir kanıtı varsa müdahil olmasını söylüyor. Oysa burada MHK’nın kapalı devre toplantılarında hakemlere ‘şüpheli her şeye karışmaları’ talimatı verildiğini duyuyoruz. Kaos da bundan çıkıyor. Kitap bir tane. Kural bir tane. Sen Türkiye’de farklı bir kitap uygulamaya kalkarsan kaos çıkar tabii ki.
SEZONUN GENELi BÖYLE GEÇECEK
3- Alanya’da tam bir fiziksel savaş vardı. Alanyaspor bu ligin neden en fazla ikili mücadele kazanan takımı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her ikili mücadelede ayakta kaldılar. Sonuç olarak da maçı 20-10 şut üstünlüğü ile bitirdiler. Bu lig, sıkı bir lig. Beşiktaş 3 maçtır kazanıyordu, bu kez kaybetti. Alanya 2 maçtır kaybediyordu, bu kez kazandı. Sezonun genelinin de böyle geçeceğini düşünüyorum ben.
FENERBAHÇE’NiN BiR STRATEJiSi YOK
4- Eleştiriler normal. Erol Bulut, Beşiktaş derbisinin de normalde 6-4 biteceğini söylemiş ama F.Bahçe’nin 5 isabetli şutu var o maçta. Zaten esas mesele de bu değil. F.Bahçe’nin içinde bulunduğu durum bu kadar basit açıklanamaz. Denizli de F.Bahçe’ye şutlarda 21-10, kornerlerde 11-4 üstünlük kurmuştu. F.Bahçe galip geldi. Ve Bulut o galibiyeti hak ettikleri görüşünde. Bence F.Bahçe’nin tarif edilebilir bir oyunu yok. Bir stratejisi yok. Esas mesele bu.
BÖYLE BiR PROFESYONELE ÖZÜR DiLETMEK ÇOK ACI
5- Ben bu konuda ârafta olanlardan değilim. Amasız, fakatsız söyleyeceğim fikrimi: Büyük bir ayıptır bu. Müsabaka bittikten sonra insanlara rol yapmalarını söylemek akıl dışı. Novak’ın ya da Manchester United’lı oyuncuların maç bittikten sonraki değil, maç içindeki davranışlarına odaklanmalısınız. Eğer bu oyuncular sahada yüzde yüzlerini verdiyse, terlerinin son damlasına kadar çimlere bıraktılarsa görevlerini yapmışlardır. Son derece iyi bir profesyonele, centilmen bir sporcuya maç sonrası gülümsediği için özür diletmek, acı bir durum bence ülke futbolu için.
ÖZDiLEK NEDEN GiTTi?
6- Yabancı sınırı kalktığından beri orta sınıf takımlar arayı biraz daha kapattı üst tarafla. Ancak bu sezon benim anlam veremediğim hoca değişiklikleri oldu. Mehmet Özdilek’i gönderen Erzurumspor mesela. Prosinecki’nin de Denizlispor’da adım adım bir şeyler inşa edeceğini düşünüyordum. Bu fevri hoca değişiklikleri acı verici.
GÜNTEKİN ONAY
İKİ TARAFIN DA BİRBİRİNE İHTİYACI VAR
1- Çağdaş Atan’ın takımı Alanyaspor lider ve Beşiktaş gibi önemli bir rakibini yenmenin gururunu yaşarken takdir görmemesi ayıp. Bu kadar emek, akıl ve çalışma sonrasında başardıklarınızın yok sayılması olarak da algılanabilir. Ancak konuyla ilgili şöyle önemli bir iddia var:
Basın toplantısındaki muhabirler Çağdaş Hoca’yı sezon başından bu yana kendilerinin röportaj taleplerini sürekli olarak reddettiği gerekçesiyle protesto ettikleri ve bu yüzden soru sormadıkları ifade ediliyor. Neticede Çağdaş Hoca genç ve başarılı bir teknik adam. Geleceği parlak. İletişimini güçlü tutmalı. Medya bu işin önemli bir parçası. Her iki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Basın mensupları da işe duygusallık katmadan, objektif bir şekilde görevlerini yapmalı.
‘VAR’ NET HATADA DEVREYE GiRMELi
2- ‘VAR’ sistemi kesinlikle kaldırılmamalı ancak çok açık ve net hakem hatalarında devreye girmeli, bizde gri pozisyonlarda ‘VAR’ fazla aktif. Bu da oyunun ruhunu, doğasını olumsuz etkiliyor. ‘VAR’ uygulaması futbola adalet getirecek normlarda ve belli standartlara sadık kalarak sadece fahiş hakem hatalarında devreye girmeli.
SON ÜÇ MAÇTAKi ARZU YOKTU
3- Alanyaspor hafta içi Göztepe ile deplasmanda maç oynamasına rağmen Beşiktaş’tan çok daha diri göründü ve maça da iyi hazırlanmıştı. Beşiktaş, son 3 maçtaki kazanma arzusundan ve iştahtan yoksundu. Alanyaspor’u çözemediler. Bireysel anlamda da oyuncular beklentileri karşılamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.
KADRO KALiTESi SORGULANMALI
4- Fenerbahçe’nin kadro kalitesinin sorgulanması gerektiği inancındayım. Öyle bazılarının abarttığı gibi acayip bir kadro kalitesi falan da yok. Evet, sezon başında iyi futbolcular alındı ancak onlar da yaşlı. Erol Bulut bundan böyle daha ofansif ve rakipleri hapsedecek bir oyun anlayışına yönelmek zorunda. Top rakipte iken sorunlarının olduğu çok açık Fenerbahçe’nin. Top ayağında iken de ‘Caner orta yapsın’dan başka bir planı yok.
OYUNCULAR ARKADAŞ BU DiYALOGLAR NORMAL
5- Novak’ın özür dilemek zorunda kalması konusundaki görüşlerim net… Bunlar boş tartışmalar. Unutmayalım ki oyuncular arkadaştır ve bu tip diyaloglar doğal karşılanmalı. Dolayısıyla üstünde durmak anlamsız.
DENiZLi, ANKARAGÜCÜ, ERZURUM VE G.BiRLiĞi LiGDE KALMAK iÇiN YARIŞIR
6- Ligde bu hafta Gençlerbirliği ve Ankaragücü kazandı. Erzurumspor kazanmaya uzak ve kötü futbol oynuyor. Şu an için, “Küme düşmeye en yakın takımlar hangileri?” sorusuna cevap vermek güç ancak bugüne kadar ortaya koydukları performansa bakarsak; Denizlispor, Ankaragücü, Erzurumspor ve Gençlerbirliği takımlarının kümede kalmak için savaşacaklarını düşünüyorum.
İlk sanal oyununa 10 TL hediye!