Önceki gün meydana gelen olayla ilgili basın mensuplarına bilgi veren Aker, 4 polis aracıyla iş yerine gelen polisler tarafından elleri kelepçelenerek işçilerin önünde yere yatırıldığını, daha sonra diz çöktürülerek 6 bin metrekarelik işyerinde arama yapıldığı ve bu süre boyunca elleri kelepçeli bekletildiğini söyledi.
Aker, “Polis ifademi aldıktan sonra giderken araba anahtarımı, telefonlarımı ve kamera kayıtlarını yanlarında götürmek istedi. Özel telefonumu verebileceğimi ancak iş yeri telefonum şahsi malım olmadığı ve müşterilerle temasımızın kesilmemesi gerekçesiyle vermek istemedim. Bunun üzerine 6 polis eldivenlerini taktı ve ne olduysa ondan sonra oldu.” dedi.
Tüm işçilerin gözü önünde gerçekleşen olayda önce yumruklanarak yere düşürüldüğünü, daha sonra ise polisler tarafından feci şekilde darbedildiğini belirten Aker, şunları söyledi:
“Gelenler karakol polisiydi. İşletmede arama yapma ve telefonlarıma el koyma yetkisi yoktu. Buna rağmen işletmeyi boşaltmamızı ve mühürleyeceklerini söylediler. Telefonlarımıza el koyup kamera kayıt cihazımızı sökerek beraberlerinde götürdüler. Dikkat çeken beni kamera kayıt cihazını durduktan sonra dövmeleri oldu. Erkek polisler tutuyor kadın polisler vuruyordu. Yaptıklarını polis değil ancak kanun kaçakları yapar.”
Hastaneye giderek polis şiddetini belgeleyen Aker, polislerle ilgili suç duyurusunda bulundu.
Olayla ilgili bilgi almak amacıyla Köln Uyum Meclisi tarafından yapılan başvuruya yazılı olarak yanıt veren Köln polisi, Aker’in kendilerine karşı koyduğu için güç kullanmak zorunda kaldıklarını belirtip, olayın araştırıldığını söylemekle yetindi.