Bilim insanları önce Kovid-19’a yakalanıp iyileşen bazı insanlarda, bu hastalığa yeniden yakalanmamalarını sağlayan antikorların oluşmadığını tespit etti. Bu korkutan haberin oldukça fazla sayıda kişide görüldüğü anlaşıldı. Daha sonra ise birçok hastanın antikor geliştirmesine rağmen birkaç ayda bunların kaybolduğu tespit edildi.
Özellikle hastalığı atlatan ve aşılanan kişilerin bağışıklığının ne kadar sürdüğü ve bu bağışıklık tepkilerinin yeni ortaya çıkan ve tüm dünyada yayılan Kovid-19 mutasyonlarına karşı ne kadar etkili olduğu son günlerde bilim dünyasını ve dünya vatandaşlarını en çok kaygılandıran sorulardan bir olarak öne çıkıyor.
Bilim insanları, insan vücudunun yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirdiği bağışıklık hücrelerinin, virüsün İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan türlerine karşı da koruma sağladığını bildirdi.
ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) araştırmacıları, sonuçlarını “Open Forum Infectious Diseases” dergisinde yayımladıkları araştırmada, Kovid-19’un ilk tipinin bulaştığı bireylerde sonraki tiplere karşı da hücre düzeyinde bağışıklık tepkileri oluştuğunu tespit etti.
Kovid-19’un ilk halinde hastalığa yakalanan 30 kişiden kan örnekleri alan araştırmacılar, “CD8+” tipi bağışıklığa yardımcı T hücrelerinin virüsün mutasyonuyla ortaya çıkan türlere karşı da etkili olduğunu gözlemledi.
Araştırmaya önderlik eden Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Andrew Redd, “Veriler, ilk varyantların bulaştığı kişilerdeki T hücre tepkisinin diğer belli başlı varyantları da tamamen tanıdığını gösteriyor.” ifadesini kullandı.
Daha önce, vücudun virüse karşı ürettiği antikorları ele alan bazı araştırmalarda, virüsün ilk haline karşı geliştirilen antikorların sonraki varyantlara karşı etkisinin sınırlı olduğu ortaya konmuştu. Hücre düzeyindeki bağışıklık tepkilerine odaklanan yeni araştırmanın bulguları Kovid-19’un farklı tiplerine karşı temel bir bağışıklık korumasının varlığına işaret ediyor.
T HÜCRESİ NEDİR?
T hücreleri bir tür bağışıklık hücreleridir ve vücudu istila eden hastalık yapıcı patojenleri veya virüsün bulaştığı enfekte hücreleri tespit edip ortadan kaldırmakla görevlidirler. Bunu, virüsün dış yüzeyindeki proteinlere tutunarak yaparlar. Her T hücresi farklı bir hedefi tanıyıp tutunacak şekilde özelleşmiştir. Enfeksiyon sonrasında kanda yıllar boyunca kalabildikleri için bağışıklık sisteminin “uzun dönemli hafıza” sistemine yardımcı olup, vücudun daha önce karşılaştığı bir virüse karşı etkili bir şekilde tepki vermesini sağlar.
Birçok araştırma, Kovid-19’a yakalanmış kişilerin, semptom göstersin veya göstermesin, virüsü hedef alacak T hücrelerine sahip olduğunu ortaya koydu.
Ancak araştırmacılar bir süre önce, bazı insanların Kovid-19 antikor testleri negatif çıksa da, koronavirüse karşı T hücreleri testinin pozitif çıkabildiğini gördü. Bu durum, Kovid-19’a karşı geliştirilmiş bir tür bağışıklığın sanılanın iki katı yaygın olabileceği düşüncesini doğurdu.
KORONAVİRÜSTE GİZLİ SİLAH
Daha da ilginci, salgın henüz ortaya çıkmadan önceki yıllarda alınmış kan örneklerinde yapılan testlerde de, koronavirüsün yüzeyindeki proteinlere tutunacak şekilde özelleşmiş T hücreleri görüldü.
Bu durum, bazı insanların, virüs henüz insanlara bulaşmadan önce ona karşı belli bir düzeyde direnç geliştirmiş olduğuna işaret ediyordu. Henüz koronavirüse maruz kalmamış insanların yüzde 40-60’ında bu T hücrelerinin bulunduğu sanılıyor.
Yani T hücreleri Kovid-19’a karşı gizli bir bağışıklık kaynağı olabilir.
T hücrelerinin bu derece merkezi bir rol oynaması, yaşlıların koronavirüse yakalanma riskinin neden daha yüksek olduğu sorusuna da açıklık getirebilir.
Ayrıca bağışıklık sisteminin hangi unsurlarının daha önemli olduğunu bilmek, Kovid-19’a karşı aşı ve tedavi çabalarını da daha hedefli hale getirecektir.