Ruhani, başkent Tahran’da yerli ve yabancı gazetecilerin bulunduğu basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiirle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bir gazetecinin Erdoğan’ın okuduğu şiire ilişkin sorusu üzerine Ruhani, İran- Türkiye ilişkilerinin çok önemli olduğunu ve siyasi, ekonomik, bölgesel konular ile Astana sürecinde birlikte çalıştıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile yaptığı telefon görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında İran’ı ima dahi etmediğine dikkati çekmesinin kendisi için önemli olduğunu dile getiren Ruhani, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Türkiye’nin Tahran Büyükelçisinin de aynı noktaya vurgu yaptığı hatırlattı.
Söz konusu şiirin birçok yönü olduğunu ve bağlamına göre farklı anlamlar taşıdığını belirten Ruhani, “Bu şiiri İran’dan okursanız bir manaya gelir, İran dışında okursanız başka bir anlam taşır. Hakikat şudur ki Türk makamları açık bir şekilde Erdoğan’ın bir kastı olmadığını bildirdi. Erdoğan aynı konuşmada bölgesel meselelerle ilgili Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan’ın birlikte çok yönlü çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasının öncesi ve sonrasına da dikkat etmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 7 yıllık bir geçmişi olduğuna ve pek çok defa görüştüklerine işaret eden Ruhani, şöyle devam etti:
“Erdoğan’ın İran’ın toprak bütünlüğüne ya da halkına hakaret kastı taşımasını uzak bir ihtimal olarak görüyorum. Türkiye makamları bize resmi olarak kesinlikle böyle bir kastı olmadığını bildirdi. Türkiye makamları Erdoğan’ın Azerbaycan halkının topraklarının işgalden kurtarılması nedeniyle mutlu olduğunu söylemek istediğini aktardı. Okuduğu şiir de çok yönlüdür.”
Erdoğan’ın konuşmalarında Sadi, Hafız ve Mevlana’dan pek çok şiir okuduğuna dikkati çeken Ruhani, “Yapılan açıklamalar ile bu konuyu geride bırakabileceğimizi düşünüyorum. Ama gösterilen hassasiyet de önemlidir. Tüm dünya bilmelidir ki bir milimetrelik toprağımız bile çok önemlidir. Tüm konuşmalarda ve açıklamalarda bu hassasiyete daha fazla özen gösterilmelidir. Bir cümleye karşı gösterilen hassasiyet halkımızın hakkıdır. Toprak bütünlüğü önemli olduğu için bu konuda görüşlerini dile getirmeleri doğaldır. İtiraz edenlerin de vatanseverliklerini ve hassasiyetlerini gösterme hakları vardır.” ifadelerini kullandı.