Lefkoşa’da bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ortak açıklama yapıyor. Açıklamada Ersin Tatar “Eğer netice alınamazsa mücadeleden kaçmayacağız… Söylediklerimizin de arkasındayız. Kıbrıs eski Kıbrıs değildir… Köprünün altından çok sular akmıştır…” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu ve Tatar’ın açıklamasının satırbaşları şu şekilde:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:
“Pandemi tam bitti derken şimdi mutasyonla tüm dünya karşı karşıya… Türkiye’de ne yaptıysak kardeş KKTC’de de aynısını yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’de de aşılama dönemine başlandı. Aynı şekilde Türkiye’ye gelen aşıların bir kısmını KKTC’ye gönderiyoruz. Türkiye’ye aşı geldikçe KKTC’ye aşıyı ulaştıracağız. Tüm Kıbrıs Türk halkının aşılama konusunda KKTC’ye her türlü desteği vereceğimizi söylüyorum.”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar:
“Türkiye’nin yanımızda olması bize güç katmaktadır. Pandemi süreci devam ediyor. Bu konuda da sayın bakanımızla görüşmelerimiz olmuştur. Türkiye’den 40 bin doz aşı almış bulunmaktayız. Son gelen 6.5 milyon aşıdan da bize bir pay aktarılacaktır. Kıbrıs Türk’ü Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman yanımızda oldukları için bizi her zaman en iyi şekilde savunmuşlardır.”
KIBRIS RUM KESİMİ İLE İLİŞKİLER VE DOĞU AKDENİZ KRİZİ
Çavuşoğlu Kıbrıs Rum Kesimi ile ilgili olarak da şu sözleri sarf etti:
“5+BM gayrı resmi toplantı yapma fikri bizden geldi. Rum kesimi hiç bir şeyi KKTC ile paylaşmak istemediğini gösterdi. Bu tavırlarını bugün de sürdürüyor. Egemen eşitlik temelinde müzakereler sürmeli. Kıbrıs adasında iki toplum, iki halk, iki devlet var. Bunun resmileşmesi gerekiyor. Diplomasi yoluyla kalıcı çözüm istiyoruz. Önümüzdeki süreçte atabileceğimiz adımları, ilkesel tutumları görüşmemizde ele aldık. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında bu konuda her konuda olduğu gibi tam bir uyum var. Biz masada ne söylediysek ikili görüşmelerde de aynı şeyi söyledik. Dürüst davrandık. Rum tarafı maalesef gücü de zenginliği de paylaşmak istemiyor. Rum tarafı hidrokarbon zenginliklerini bile paylaşmak istemiyor.
Olmayacak bir şeyi müzakere etmenin faydası yok. 52 sene neden olmadı? Tahammülümüz var mı? Artık zaman kaybına tahammülümüz yok. Bazıları diyor ki iki devletli çözüm, Rum tarafında da farklı görüşler var. Anastadias’ın da iki devletli çözüm istediğini çok iyi biliyorum. Geçenlerde başpiskoposun da açıklaması oldu. Uluslararası toplum da olmayacak şeyleri dayatmamalı. Hatta Rum kesimine de böyle bir dayatmanın olmaması gerekir.
Kıbrıs’ta (doğal kaynakların) gelir paylaşımında çözüm bulabilirsek Doğu Akdeniz meselesinin yüzde 50’sini çözmüş oluruz.
5+BM toplantısına ev sahipliği yapacak olan BM. Onların akıllarından New York geçiyor ama pandemi dolayısıyla kısıtlama var. Cenevre olabilir. İstanbul’u diğer ülkeler ve Rum tarafı kabul etmeyebilir. Biz Avrupa olmasını isteriz yakın diye ama genel sekreterin aklından geçen New York. Henüz kesin bir şey yok. Türkiye’nin olmadığı hiçbir platform geçerli değildir. Bunun geçerli olmadığını diplomaside de sahada da gösterdik.
Biz herkesle oturup konuşalım, hakça paylaşım olsun diyoruz ama bizi yok sayan girişimlerin hükmü yoktur.”
Ersin Tatar ise Çavuşoğlu’nun açıklamalarına şu ifadeleri ekledi:
“Bizim pozisyonumuz egemen eşitliğe dayalı… Dünya da eğer demokrasiye saygıları varsa halkımız adına söyleyeceklerimizi dikkate alacaklardır. Siyasi eşitlik temelinde ki onu da alamamıştık, Rum tarafı paylaşmak istemiyor, egemenliği alma noktasında büyük sıkıntılar yaşadık. Alternatif kendi devletimizin KKTC’yi güçlendirmesidir. Yolumuz doğru yoldur. Bir netice alınamazsa, müzakereden kaçmayacağız ama söylediklerimizin de arkasındayız.
Şu anda Doğu Akdeniz’de sizin verdiğiniz kutsal mücadele, Kıbrıs eski Kıbrıs değildir, enerji kaynakları meselesi vardır, güçlü bir Türkiye vardır. KKTC değerine değer katmıştır. Omuzlarımızda binlerce şehidimiz, arkamızda 85 milyona yakın bir Türk ulusu vardır.