Spor Arena / Orhan ULUCA – Son derece başarılı bir futbolculuk kariyeri bulunan Tayfun Korkut, 2012’de A Milli Takım Antrenörlüğü ile başlayan teknik adamlıkta basamakları hızlı tırmandı. Bundesliga’da Hannover, Kaiserslautern ve Leverkusen takımlarını çalıştıran Korkut, ‘faal Türk teknik direktörler içinde Avrupa’nın 5 büyük liginde takım çalıştıran ender isimlerden’ olma özelliğine sahip. Zaman zaman adı Süper Lig takımlarıyla da anılan Korkut’a telefonla ulaşıp sorularımızı sıraladık. Korkut, uzun yıllar Avrupa’da çalışmanın getirdiği tecrübelerin ışığında önemli mesajlar verdi…
Teknik bilgi tabii ki önemli ama…
– Farklı koşullar altında oynanan pandemi futbolunu Almanya başlattı. Ülkemizde de yakında başlayacak. Ne gibi farklılıklar bizi bekliyor?
Taraftarın tetiklediği fiziksel mücadelenin azaldığı noktada bireysel yetenek kalitesi yüksek olan takımların, etkinliğini artırdığını söyleyebilirim.
– Avrupa’nın elit bir liginde takım çalıştırdınız. Orada çalışmak isteyen Türk teknik adamlara neleri tavsiye edersiniz?
Elbette teknik, taktik ve atletik konularda iyi olmalıdır ama bir teknik direktör, çalıştığı ülkedeki hakim kültüre yakın olup, dilini konuşmak suretiyle insanlarıyla bir bağ kurabiliyorsa ancak başarılı olabilir.
Planlı ve hazırlıklı olmak şart
– Guardiola, Ancelotti, Heynckes, Klopp, Kovac, Nagelsmann ve Simeone gibi ünlü teknik adamlara rakip oldunuz ve galip geldiniz. Bu galibiyetler size neler verdi?
Bu elit teknik adamlara karşı mücadele ederken onların futbol ideolojisini de anlamak zorundasınız. Sonuçların dışında, bu mücadeleler her teknik direktör için bir tecrübedir.
– Hannover ve Leverkusen’de çok iyi işler yaptınız ama Stuttgart ile başarınız olağanüstüydü. 14 maçta 31 puan aldınız. Farklı olan neydi orada?
Bu görevi kabul etmeden önce o dönemki Stuttgart takımını iyi bir şekilde çalıştım. Gelir gelmez böylesine bir başarı sizin öncesinde verdiğiniz emeğinizin bir sonucudur. Planlı ve hazırlıklı olmak, bu başarının sırrıdır.
Süper Lig Avrupa’ya hiç benzemez
– Kariyerli yabancı teknik adamların son yıllarda ülkemizde başarılı olamamasının sebebi nedir?
Doğrular, sahip olduğu koşullara sıkı sıkıya bağlıdır. Koşullar değişirse, doğruların da değişmesi gerekir. Her ülkenin kültürü, futbol iklimi ve koşulları farklıdır. Bu ayrıntıları kavramak, başarılı olmak için taktiksel yetkinlikten çok daha önemlidir. Üstelik Süper Lig, Avrupa’nın beş büyük liginden çok daha farklı koşullara sahip. Yönettiğiniz sadece futbolcu grubu değil aynı zamanda yönetim, taraftar ve medya ile kuracağınız ilişki de başarıda rol oynar.
– Avrupa’dan ve Süper Lig’den teklifler aldığınızı biliyoruz. Neden şu ana kadar kabul etmediniz?
Önemli olan çalışacağım kulübün istekleri ile benim ortaya koyduğum fikirlerin örtüşmesi. İki taraf da birlikte çalışmaya ve başarılı bir sonuca inanmalıdır.
Gomez’in kalbinde Beşiktaş’ın özel bir yeri var
– Mario Gomez o süreçte siz geldikten sonra form tuttu ve goller attı. Sizin hakınızda da iyi konuşuyor. İletişiminiz nasıldı?
Gomez’i o yaşta değiştiremezsiniz. Yeteneğine göre bir kurgu içerisinde olmak gerekiyordu. Ona göre bir sistem inşa edip kısa sürede harika sonuç aldık. Son maçta iki gol atıp sezonu bitirdiğinde bana geldi ve “Siz Türkler bana çok iyi geliyorsunuz” dedi. Mario’nun kalbinde Beşiktaş ve Türk insanının özel bir yeri olduğunu da hissettim.
– Genç oyuncuları yukarı taşımanız da önemliydi. Şu an dünyanın en üst düzey takımlarının istediği Kai Havertz de ilk büyük çıkışını sizinle yapmıştı…
Futbolcunun yaşına değil, içeriğine bakmak gerekir. Genç yaşına rağmen Havertz’in olgun futbolu ve saha içi duruşu öyle etkiledi ki, ilk 11’e koymaktan çekinmedik. Tersten bakarsak: Gomez ya da burada Havertz. Fiziksel yaşına çok takılmamak gerekir ve siz ona güveni verdikten sonra futbolcu sahada karşılığını verir. Beni etkileyen özelliği ise top tekniğinin yüksek oluşu kadar Havertz’in karar mekanizmasının çok gelişmiş olmasıydı.
Önce iletişim sonra taktik
– Nagelsmann ‘Teknik direktörlük yüzde 30 taktik ve yüzde 70 sosyal yeterliliktir’ diyor. Katılır mısınız?
Takımın durumuna ve oyuncu grubuna göre yüzdeler değişebilir. Taktikten bahsetmek için öncelikle sahaya çıkan 11 oyuncunun da istekli, azimli ve hedefe odaklanmış olması gerekir. Önce iletişim sonra taktik.
– Çok fazla dili konuşmanız bu konuda size yardımcı olacaktır sanırım?..
Dil araçtır sonuçta… Türkçe, Almanca, İspanyolca ve İngilizce biliyorum. Çok dil bilmek direkt ilişki kurarak futbolcuya daha rahat ulaşmamı sağlıyor ama öte yandan oyuncu psikolojisi ve farklı kültürlere olan aşinalığım da bana çok yardımcı oluyor.
– Süper Lig’i takip ediyor musunuz?
Tabii ki. Premier Lig ve La Liga maçlarına gittiğim gibi Süper Lig maçlarını da yerinden izliyorum.
– Burada çalışmaya sıcak bakıyor musunuz?
Hedefim yeni sezonda görev almak. Türkiye Süper Ligi de olabilir.