Ahmet Ağaoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları…
– Yapılan spekülasyonlar davanın gerçeğini yansıtmıyor. Futbolun içinde olan herkesin konuşacağı her konuda araştırma yapması gerekiyor.
– Finansal fair-play düzensizliğine karşı bir süreçteyiz. Finansal fair-play sürecinde forma ve kombine gelirlerimiz arttı.
– UEFA’nın bize sunduğu talimatlara uymaya devam ediyoruz. Borçların yapılandırılması ve ödenmesine yönelik bir plan yaptık.
– Önceki yönetimlerin borçlarına da kefil oldum. Trabzonspor tarihinde ilk defa transfer yasağı aldı.
– Üstelik bunlar, toplumda algı yaratabilecek kişiler tarafından yapıldığı için açıklama yapmak lazım. Kaynağı açıklanamayan gelirler olduğu için UEFA bu cezayı vermiş. Bunu söyleyenlerin sayısı az değil.
– Söz konusu olan yasak, Trabzonspor’un UEFA ile imzalamış olduğu bir mutabakat neticesinde. Bu mutabakat 2016, 2017 ve 2018 yıllarını kapsıyor. 2016 yılında diyelim işte 20 milyon euro açık vermesi öngörülüyor, 25 milyon euro açık veriyor.
– 2017 yılında 10 milyon euro açık vermesi gerekirken, 20 milyon euro veriyor. 2018 yılında da 5 milyon euro açık vermesi gerekirken 55 milyon euro açık veriyor.
– Biz geldiğimiz zaman bu yasağı yedik. Bu mutabakat anlaşması. Çok daha gerilere gidiyor aslında. 2009, 2010, 2011’den gelen bilanço bozuklukları ve FFP kurallarına aykırı davranmaktan kaynaklanan ve üst üste binen bir süreç.
– Sayın Usta yönetimi, 2016 yılında şu kadar, 2017’de şu kadar ve son 2018’e geldiğimiz zaman da 5 milyon Euro açık vereceğim. O dönem harcamalar ve gelirlerin düşüklüğü 5 milyon Euro yerine 55 milyon Euro gibi bir açık verilince biz burada devraldık. Mutabakat anlaşmasını eksi 50 milyon Euro ile.
– Mayıs ayında 22 milyon Euro sermaye artışına gittik. 12 milyon Euro açığımız olduğu gerekçesiyle men edildik. UEFA’nın sunduğu talimatlara uymaya devam ediyoruz. Borçların yapılandırılması ve ödenmesine yönelik bir plan yaptık.
– Trabzonspor’un sıkıntılı süreci vardı. Bu sürecin nihayetinde göreve geldik. Takım bütçesi 40 milyon euro’ydu, bugün 16 milyon Euro. FIFA’da ve UEFA’da kesinleşmiş 26 tane ödeme dosyası. Akabinde gelen transfer yasakları. Trabzonspor tarihinde ilk kez transfer yasağı aldı.
– Oyuncuların 6 aydır, bazılarının 7-9 aydır ödenmeyen maaşları. Personelin 3 aydır ödenmeyen maaşı. Görevi devraldığımız zaman görüntü buydu. Bakkala, manava, kasaba, yani hatta bu hoş bir şey değil, müzesine kadar icra takibi yapılan kulüp konumundaydık.
– UEFA bu yıl iki tane CAS davası kaybetti. Mahkemede ‘Sporun ruhu ceza mı, ödül mü?’ diye sordum. UEFA, kaybedilen iki davanın paniğini yaşıyor.
– UEFA Yargıçlar Kurulu, 3 şeyi de kabul etmedi ve dedi ki, “Siz 55 milyon Euro’yu 5 milyon Euro’ya değil 17 milyon Euro’ya indirdiniz. Dolayısıyla sizin 12 milyon Euro açığınız var. 12 milyon Euro açığınız olduğu için biz sizi Avrupa kupalarından önümüzdeki sezon itibariyle 1 yıl men ediyoruz.” UEFA Yargıçlar Kurulu’nun başındaki insan, 80 yaşında, emekli bir ağır ceza hakimi. Adamın hayatı ceza vermekle geçmiş. Ceza hakiminin karşısına gittiğiniz zaman ceza yersiniz.
– UEFA Disiplin Komitesi’nin Yargıçlar Kurulu vermiş olduğu karar bu. Bu konuda ikaz edildim. Aman bir şey deme. Verilmiş her karara saygı duyarım. TFF ceza verirse, kulüpler üstü bir kurumdur, amir kurumdur. Saygı duymanız kararı kabullendiğiniz anlamına gelmez. UEFA, Avrupa’da futbolun patronudur.
“CAS YOLUN SONU DEĞİL, İSVİÇRE FEDERAS MAHKEMESİ’NE GİDERİZ”
– CAS davasında önemli argümanlar sunduk. Herhangi bir intibamız yok. Dinleyen yargıçlardan biri İngiliz’di zaten onun yüzünden bir şey anlamak mümkün değil. Mahkemede UEFA avukatının tutumunu beğenmedim. UEFA bu mahkemede agresif davranıyor. Bence kaybettikleri iki davanın etkisi bu. Biz olumlu olacağına inanıyoruz. Olumsuz olursa CAS yolun sonu değil. İsviçre Federal Mahkemesi var.
– Altyapıdan yetiştirdiğimiz futbolcuların piyasa değerleri ortada. Abdulkadir Ömür’ün, Abdulkadir Parmak’ın, Hüseyin Türkmen’in, Uğurcan Çakır’ın… Kulübü o noktadan bu noktaya getirdik. Kadro maliyeti 16 milyon euro ve TFF’nin Lisans ve Transfer Limitleri’ne harfiyen uyan kulüplerden birisiyiz
– Pandeminin hemen ertesinde antrenmanlara başladık, ikinci haftası bu karar geldi. Onu da söyledim orada. “Vermiş olduğunuz karar, bütün camianın oyuncuların konsantrasyonunu ve motivasyonunu bozdu. En azından biraz bekleseydiniz, şu maçlar oynansaydı” dedim.
“BENCE BAŞARILIYIZ. İSTİFA YOK, BAŞARISIZ OLDUĞUMU HİSSETTİĞİMDE BIRAKIRIM”
– Eleştiri bu işin bir parçası, bunu kabul etmek gerekiyor. Yönetim kurulumuzu asla başarısız görmüyorum. Başarısız olduğumu hissettiğim anda görevi bırakırım. İstifa edeceğimiz konuşuluyor. Böyle bir şey yok. Olağan seçim tarihine kadar görevimizin başındayız. Sonrasında da fırsat verilirse devam etmek istiyoruz.
– Trabzonspor’da teknik direktör değişikliği yaşanmadı. Mevcut hoca ile yollar ayrıldı, yardımcı hoca göreve devam etti. Lastik hava kaçırdığında lastiği mi değiştirirsiniz yoksa arabayı mı? Türkiye’de yapılan en büyük yanlış bu. Yönetim olarak biz de, hocamız ve takımımız da asla başarısız değiliz.
“SON DÜDÜĞE KADAR HER ŞEY OLABİLİR”
– Şampiyonluk zora girdi evet. Son maçın son düdüğü çalana kadar bir şans vardır. Daha bu takım kupa finali oynayacak. 10 yıl sonra finale çıkmışız. Eleştiri olabilir. Eleştiriyi değerlendireceğiz tabii ki. Eleştiriye bakıp hata varsa onu tamir etmeye çalışacağız.
“SÖRLOTH’U ALIRKEN YEDİĞİMİZ KÜFÜRLER VARDI…”
– Alexander Sörloth’u transfer ederken yediğimiz küfürler vardı. Toplumsal tepkiyi üzerimize almamak adına bu transferi yapmasaydık, 29 gol atabilir miydi? Sörloth bizim geliştirerek Avrupa’ya tekrar sunduğumuz bir oyuncu.
Misli.com’dan herkese 5 TL hediye,