İşte Trabzonspor’un resmi sitesinden yapılan açıklama:
Biz “Yangın var” diyoruz, Zekeriya Alp de çıkıp “Vallahi ateşi ben yakmadım” diye bağırıyor!
Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp’in açıklamalarına sert tepki gösterdi.
“Başkan Yardımcımız Ertuğrul Doğan’ın açıklamalarına cevap veren MHK Başkanı Zekeriya Alp’in sergilediği tutumu anlayamadık! Çünkü biz ‘yangın var’ diyoruz o da çıkıp ‘ateşi ben yakmadım’ diye bağırıyor. İşte Türk futbolunu kaosa sürükleyen bu anlayıştır” diyen Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu, “Dün oynadığımız Gaziantep FK karşılaşması sonrası Başkan Yardımcımız Sayın Ertuğrul Doğan’ın yaptığı açıklamaların, MHK Başkanı Zekeriya Alp tarafından hiç anlaşılamadığını gördük. Zekeriya Alp’in okuduğunu idrak etme konusunda yeterlilik vasıflarını kaybettiği, anlama ve algılama kabiliyetini yitirdiği gözüküyor. Kulübümüzün dile getirdiği konuların hiçbirine cevap veremeyen Zekeriya Alp’in sergilediği bu tavır futbolumuzun neden sürekli geriye doğru gittiğinin açık bir göstergesidir” dedi.
Trabzonspor Kulübü olarak gayet açık ve net bir biçimde gerçekleri vurguladıklarını belirten Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu, “Bizler Halis Özkahya’nın yüzündeki tükürükleri silenlere diyet ödediğini, geçtiğimiz yıl uğruna bildiri hazırlayanlara biat ettiğini açıkça söylüyoruz. Trabzonspor Kulübü bunu söylüyorsa bu bir iddia değil, realitedir! Zekeriya Alp, eğer ki bizim açıklamalarımız yüzünden saygınlığını kaybediyor, rencide oluyorsa bu kendisinin sorunudur. Sonuçta MHK’yi o yönetiyor!” diye konuştu.
Zekeriya Alp’in Trabzonspor camiasının sorularını cevapsız bırakarak konuyu başka yerlere çekme lüksü olmadığına vurgu yapan Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu, “Gaziantep müsabakasını yöneten Halis Özkahya’nın, VAR’da monitör başında bulunan Özgünç Türkalp’in gözüne perde mi indi ki Abdülkadir Ömür’ün nizami bir biçimde sahip olduğu ve golle sonuçlanan pozisyonu için “iptal” kararı verildi! Zekeriya Alp açıklamasında bu konuya hiç değinmiyor. Aynı maçta iki penaltımızın verilmemesi konusuna da hiç girmiyor! Deyim yerinde ise kör göze parmak sokuyor. Açıklamasında MHK’nin hiçbir zaman ahlaksızlığın ve alçak planların içerisinde yer almayacağını anlatıyor. Peki o zaman sormak lazım! Sayın Alp, dün akşam yaşananları hangi kelimelerle özetliyor! Verilmeyen golümüz ve penaltılarımıza ne diyor? Trabzonspor Kulübü’nün hakkını, alın terini ve emeğini çalanları normal mi karşılıyor?” şeklinde konuştu.
Trabzonspor’a yönelik hukuki işlem başlatacaklarını söyleyen Zekeriya Alp’e çağrıda bulunan Sağıroğlu, “Bizce de doğru yapar. En azından muhtemel bir yargılama sürecinde, kendilerinin çok uzak olduğu hak, hukuk ve adalet gibi kavramların ne anlam ifade ettiğini, bağımsız yargının ne anlama geldiğini yakından görme şansına sahip olurlar! Belki yargılama sonucunda bu tip kurumların nasıl yönetileceğini öğrenirler ve bugüne kadar yapmış oldukları uygulamalardan bir nebze olsun utanırlar” dedi.
Sağıroğlu sözlerine şöyle tamamladı: “Bizim Zekeriya Alp’e tavsiyemiz; yönetemediği, kontrol edemediği ve hükmedemediği kişilerin sorumluluğunu üzerine almamasıdır! Çünkü derinliğini bilmediğiniz bu insanlar günü gelir sizi de satarlar. Nihayetinde bunların hayatta becerebildikleri yegane iyi şey, satmaktır!”
İşte Zekeriya Alp’in gün içinde yaptığı açıklama;
Süper Lig’in 25. Haftasında oynanan Gaziantep FK-Trabzonspor maçında yaşanan bir pozisyondan hareketle, Trabzonspor Kulübünün resmi internet sitesinde bir yöneticinin imzasıyla yayınlanan, eleştiri sınırlarını fazlasıyla aşan mesnetsiz açıklamaları hayretle ve derin bir üzüntü ile okudum.
Türk futbol ailesinin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde; hiçbir dayanağı olmayan, Türk futbolunun saygınlığını rencide edici, MHK ve hakemlerimizi hedef tahtası haline getiren, vicdanları yaralayan bu sözleri tasvip etmem asla mümkün değildir.
Merkez Hakem Kurulumuz ve Türk hakemliği; hiçbir zaman iddia edildiği gibi bir sistemin, ahlaksızlığın ya da alçakça planların içinde olmamıştır ve olmayacaktır. Kimseye diyet borcumuz da yoktur.
Kaldı ki, kendilerine operasyon yapıldığını iddia edenler, çamur at izi kalsın misali ortaya attıkları bu iddialarını ispatlamak zorundadır. Aksi takdirde bunun mutlak surette hukuki bir bedeli olmalıdır.