Geçtiğimiz hafta pek çok önemli oyuncusundan yoksun Galatasaray karşısında Feghouli’nin kırmızı kartı öncesi sayısız pozisyon verdi Trabzonspor. Dengeler kart nedeniyle bozulmasa maçın sonucu farklı olabilirdi. Bu gerçeğe gözünü kapayarak ‘kazanan 11 bozulmaz’ şiarına sadık kalmaya çalışan Hüseyin Çimşir o maçın 11’inden kart cezalısı Da Costa-Campi ile cezası biten Perreira-Çörekçi değişimi ile başladı. Sakat ve cezalı listesi kabarık olan Antalyaspor ise merkezde Ufuk Akyol, Mukairu ve Doğukan Sinik ile genç, dinamik ve hücum dozajı yüksek bir orta üçlü kurdu. Zorunluluktan gençlere şans veren Tamer Tuna enerjik bir takım kurmanın meyvelerini maç başlar başlamaz aldı. Önde bastı, rakibini presle boğdu ve geniş alanı etkili bir şekilde kullandı. Doğukan Sinik’e yapılan penaltıyı Ufuk Akyol gole çevirdiğinde maçta daha baskın olan taraftı aynı zamanda. Oyunun kontrolünü zamanla eline alan Trabzonspor pozisyon üretiminde sorun yaşarken VAR ile gelen iki penaltı golüyle öne geçtiğinde rakip kaleye attığı çektiği isabetli şutlar yalnızca penaltı vuruşlarıydı. Maçın her anında kalesindeki tehdidi hisseden bordo mavili ekip ikinci yarı oyuna giren Yekta’nın golüyle skor avantajını kaybetti. Sörloth ve kaleci Uğurcan Çakır’ın ekstra performansları olmadığında yaşanan görüntüler Antalyaspor karşısında skora da yansıdı.
GENÇLERE NEDEN GÜVENMiYORUZ?
DünAntalyaspor’da kadronun en yaşlı 6 oyuncusunun 5’i sakat ya da cezalı olduğu için yoktu. Tam da bu yüzden Doğukan Sinik (21), Mukairu (20), Bünyamin Balcı (20) ve Ufuk Akyol (22) gibi 21 yaş ortalamalı 4 oyuncu ilk 11’de şans buldu. Özellikle bir penaltı yaptırıp iki şutla hücumda etkili olan Doğukan Sinik’in neden son 12 maçta yalnızca 97 dakika süre aldığını sorgulamalıyız. Türk kulüplerinin gençlerden kurulu bir ilk 11 ile çıkması illa ki takımda 10 tane sakat futbolcu olduğunda ya da kulüp iflas korkusu ile tasarruf politikası uyguladığında mı gerçekleşecek?
·
Misli.com’dan herkese 5 TL hediye,
