Mücadeleye iki takım da birbirlerine tam saha baskı uygulayarak maça başladı ve tam da bu yüzden presi kıran taraf rakip yarı sahada önemli pozisyonlar üretti.
Leipzig’deki hocası Julian Nagelsmann’ın “Duygularını frenlemesi ve taktik disipline bağlı kalması gerekir” söylemiyle eleştirdiği Saracchi’nin zaman zaman başına buyruk hareket etmesi ve Ömer Bayram’ın da kendisine eşlik etmesiyle beraber Trabzonspor hücumları bu bölgeden etkili bir şekilde gerçekleşti. Saracchi-Ömer kanadının aksamasını iyi değerlendiren bordo mavili ekip buraya etkili koşular yapan Sörloth ve Abdülkadir Ömür’ü topla buluşturarak üretken oldu. Maçta hatalar yapsa da ilk 10 dakika içerisinde Hüseyin Türkmen’in geriden etkili paslar atarak kontraları başlatması da önemliydi. Galatasaray ise rakibin presini kırdığı her anda net pozisyonlar üretti, lakin Falcao, Andone ve Adem Büyük’ün yokluğu derinden hissedilince sonuç alamadı.
AKIL ALMAZ SORUMSUZLUK
Orta sahasız ve bol pozisyonlu geçen maçın kırılma noktası; kendisine yapılan faul sonrası sorumsuzca davranıp rakibine tekme ataran Feghouli’nin kırmızı kart görmesi oldu. Fiziğini her geçen gün daha da iyi kullanmaya başlayan Sörloth’un düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı ise, sahanın belki de en saygı duyulan ismi olan kaptan Sosa gole çevirerek Trabzonspor’u öne geçirdi. Sosa aynı zamanda kafasını bir saniye kaldırıp hedefi belirledikten sonra Novak’a harika bir orta keserek, değişiklikler sonrası etkili olan Galatasaray karşısında fişi çekmiş oldu. Son dakikalarda Galatasaray’ın kazandığı penaltı golünün heyecan yaratması beklenirken Sörloth harika bir golle skoru tayin etti. Trabzonspor VAR ile gelen kırmızı kart ve penaltı sonrası ‘Yarışta ben de varım’ dedi.
TANDEM DEĞİŞİR SAVUNMA ŞEFİ DEĞİŞMEZ
Salgın sonrası yeniden başlayan ligdeTrabzonspor, Başakşehir ve Göztepe karşısına Campi-Da Costa ikilisi ile çıktı. Alanyaspor maçında ise Campi-Hosseini vardı tandemde ve Hosseini o gün kırmızı kart görmüştü. Geçtiğimiz hafta Ankaragücü karşısında Campi-Hüseyin tandemini kullanan Cimşir, dün ise enteresan bir şekilde Campi’yi yedek bırakıp bu kez de Da Costa-Hüseyin Türkmen ikilisini ilk 11’e yerleştirdi. Savunma ikilileri değişebilir ama savunma şefi nettir ve değişmez olması gerekir. 13 maçtır yenilmeyen ve şampiyonluğun en önemli iki adayından birisi olan Trabzonspor’un takımın omurgası olarak nitelendirilen bu bölgesinde böylesine değişim olması her maçta gol yemesinin belki de en önemli nedenlerinden birisi. Dün aldığı haklı galibiyet içerisinde öyle anlar oldu ki, rakibi Galatasaray eğer üç santrforundan da yoksun olmasa belki de maçın kaderini Trabzonspor’un stoperleri belirleyecekti. Hüseyin Cimşir ilk teknik direktörlük denemesinde başarılı bir sürecin içerisinde ve fakat bir türlü oturtamadığı savunma ikilisi kalan haftalarda da başını ağrıtacak en önemli sorun olarak duruyor.
FEGHOULI’NİN ASİMETRİK ROLÜ
Topun olduğu bölgede adam fazlalığına erişmek belki de modern futbolda teknik direktörlerin üzerine en fazla emek harcadığı düşünce. Hem savunma hem hücumda bu hedef için Galatasaray uzun zamandır Feghouli kozunu iyi bir şekilde sahada kullanıyor. Dizilişte sağ önde oynayan Feghouli pek çok maçta olduğu gibi burada da merkezde savunmanın önüne gelip her oyuncunun baskı altında olduğu noktada kendini boşa çıkararak demarke vaziyette topla buluşup etkili kontralar gerçekleştirdi. Takibi maç içerisinde bazen Novak bazen de Ekuban tarafından yapıldı belki ama bir plansızlığa sebebiyet vererek unutulduğu zamanlarda da presin kırılmasında etkili olan faktör oldu. 4’e 2 şeklinde yakalanan pozisyonda Feghouli yine savunmanın önüne gelerek presi kırıp takımını kontraya çıkardı ve fakat final pasındaki dikkatsizlik ve santrforsuzluk sonucu gol gelmedi. Benzer asimetrik rolü G.Saray hücumlarında da görüyoruz. Sıklıkla kendisiyle eşleşen sağ beki ekarte edip merkeze giderek denge bozucu role sahip oluyor. Pres anlarında G.Saray’ın en önemli gücünün Feghouli olduğu, oyundan çıktıktan sonra kaptırılan topların fazlalığında da görüldü.
Misli.com’dan herkese 5 TL hediye,