Kolay lokma yok – Kanat Atkaya
Zorluğu basitliğinde gizli bir maça çıkıyordu Galatasaray. “Basit” derken yanlış anlaşılmak istemem; elbette kâğıt üzerinde, puan cetvelindeki vaziyetten bahsediyorum.
Rakip Ankaragücü puan cetvelinin son sırasında, bir mağlubiyet sarmalında çırpınan, acilen puan bulması gereken bir durumda.
Galatasaray’ın hedefi, pozisyonu belli; uzun koşuda sıkışık ön tarafta hızını kesmeden yola devam etmesi gerekiyor.
Hal böyleyken, kazanan kadroda yapılan Donk-Luyindama değişikliğiyle sahaya çıkan Galatasaray son derece düşük bir tempoyla başladı ve devam etti maça.
AMANVERMEZ SAVUNMA
Ankaragücü’nün sıkışık, dinamik, amanvermez savunmasını aşmak için rölantiye alınmış bir oyundan ötesini üretemedi. Buna rağmen biri Onyekuru’yla, diğeri Emre Kılınç’la iki net fırsat yakaladı fakat gol üretemedi.
Galatasaray’ın gelemediğini fark eden, üstün körü baskıyı savuşturan Ankaragücü rakip alanı da yoklamaya başlayınca bir kötü savunma kazasından penaltı kazanmayı bildi ve perde kapanırken öne geçti.
İkinci devreye seri oyuncu değişiklikleriyle başlamayı ve takımını silkelemeye karar veren Fatih Terim, mesela Falcao uygun pozisonda golü atabilseydi planını tutturabilirdi. Ancak maç hızla felakete dönüştü Galatasaray için.
Önce Lobjanidze, Marcao’yu perişan ederek mükemmel bir gol attı ve takımını iki farlı galibiyete taşıdı. Sonra maç boyunca beslenemeyen, defans arasında sıkışan kalan Mustafa Muhammed’in kırmızı kart görmesi maçı büyük ölçüde noktalamış oldu.
DÜŞTÜĞÜ GiBi KALKMALI
Galatasaray’ın liderliği getiren mükemmel koşusunun, galibiyet serisinin bozulması yeni bir serinin başlamayacağı anlamına gelmez.
Yeter ki “iyi oynamadan da kazanıyoruz” havası dağıtılsın, konsantrasyon sağlansın, ezcümle gerekli dersler çıkartılsın ve çözüm üretilsin.
Bu koşu bir tökezlemeyi belki kaldırır fakaaat…
Yol o kadar uzun değil, ön sıralar çok kalabalık ve dün akşam görüldüğü üzere kolay lokma yok bu ligde. Düştüğü gibi kalkacak Galatasaray, başka yolu yok…
G.Saray mağlubiyeti hiç beklemediği yerden aldı – Banu Yelkovan
Ligin zirvesiyle en alt sırasını karşı karşıya getiren maçta 3 puana daha fazla ihtiyacı olan taraf, 8 hafta üst üste kazanarak yakaladığı seriyi devam ettirmek isteyen G.Saray mı, yoksa Hikmet Karaman’ın gelişi sonrasında da istediği reaksiyonu veremeyen Ankaragücü müydü tartışılırdı. Maçtan önce, lig sonuncusu olarak oynamanın dinamiklerinden bahsetti Karaman. Erken gol yemenin dengeleri, eksik kalmanın kurguları bozduğunu anlattı. Fatih Terim, her maçın ayrı hikayesi olduğunu, her maçı aynı ciddiyet içerisinde, yüksek mücadeleyle oynamak zorunda olduklarını söyledi.
G.SARAY’I GÖBEKTEN KiLiTLEDi
G.Saray’ın galibiyet serisine rağmen, özellikle son iki maçta iyi ki Muslera var dedirten bir futbol oynadığını, özellikle ilk golü atana kadar zorlandığını, öne geçtikten sonraysa oyunun hakimiyetini eline geçirdiğini biliyorduk. Ankaragücü tam da bu noktalardan kilitlemeye çalıştı rakibini. Göbeği kapatan defans anlayışıyla G.Saray’ı kanatlardan oynamaya mecbur ettiler. Sarı kırmızılılar da kanatları ve duran topları iyi kullanamayınca ilk yarıda Onyekuru ve Emre’nin kaçırdığı pozisyon dışında tehlike bile yaratamadı. İlk yarının sonlarına doğru arda’nın Endri Çekici’ye mücadelesinde hakem Halil Umut Meler penaltı olarak değerlendirince, soyunma odasına 1-0 mağlup gitti sarı kırmızılılar.
CEVAPSIZ SORULARA EKLENDi
2, yarıda gelen değişiklikler oyunun temposunu değiştirmedi. 55’te Muslera’nın üzerinden aşırtarak takımı adına 2. golü kaydetti Lobzhanidze. 57’de ligde çıktığı ilk 5 maçta 5 gol atan Muhammed’in yaptığı hareket direkt kırmızı kartla cezalandırılınca oyundan iyice düştü G.Saray. 90+2’de takımın ayakta kalan isimlerinden Kerem’le gelen gol, uzatmalara heyecan getirse de sonucu değiştirmedi. “BUNdaN sonra bariz hatalara yer yok” demişti maçtan önce Fatih Terim. Maç sonunda bariz hatalar yaptığını düşündüğü kişi hakem olunca, bu durumun gelecek haftalara nasıl yansıyacağı ligin cevapsız sorularına eklendi.
VAR müdahale edemezdi – Deniz Çoban (Bein Sports)
Bu tür pozisyonlara hakem penaltı vermişse, VAR hakemi karışamaz. Cüneyt Çakır’ın müdahale etmemesi doğru. Mustafa Muhammed dirseğini araç olarak kullanıyor, silah olarak kullanmıyor. Bu klasik bir sarı kart ama Halil Umut Meler ‘Sen dirseğini silah olarak kullandın’ diyor. Bence ağır karar. Sarı kart ve daha fazlası olmaz. Cüneyt Çakır buna da karışamaz. Hakemin gördüğü ve yorumunu kullandığı pozisyonlara VAR giremez.
Kırmızı çok ağır – Ayhan Akman (Trt Spor)
Top dizden çarpıyor ve Arda Turan’ın kolları normal konumda. Penaltı olmamalıydı. Mustafa Mohamed topa gidiyor, eliniz kolunuz doğal olarak açılıyor. Dirsek açık ama vurmak için sallamıyor. Kendini korumaya çalışıyor. Caner Erkin’in Mustafa Mohamed’e müdahalesine sarı kart verilmişti. Oyuncu, dirseğe geliyor. Kırmızı çok ağır.
Sakin kalınmalı, Mohamed gibi değil – Ali Gültiken (Trt Spor)
2 tane gol yemiş olmak karamsarlığa düşürür mü? Düşürür. Büyük takımlar buralardan maçı çevirebilir. Sakin kalarak buralardan maçı çevirmeyi sağlayabilirsiniz. Mustafa Mohamed’in yaptığı gibi yapmayacak mesela. Dirseği vurarak takımını 10 kişi bıraktı. Galatasaray 10 kişiyle 92’de gol attı, sonra yine baskıya devam etti. Ankaragücü zaten gol yiyen bir takım, daha da geriye çekilebilecekti.