Savunma sanayi sektöründe mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarında faaliyet gösteren STM’nin yeni hedef ve projeleri İstanbul’da düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.
Kurumun hedefleri kapsamında yürütücülüğünü üstlendiği World Drone Cup, Teknofest İstanbul’da 17-22 Eylül tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 38 ülkeden 64 pilotu ağırlayacak. İki Türk pilotun da yer alacağı yarışların yanı sıra, drone pilotu olma deneyimini merak eden gençlere yönelik STM standında World Drone Cup simülasyon oyununda yarışma fırsatı sunulacak.
STM Genel Müdürü Murat İkinci, etkinlikte yaptığı konuşmada, otonom drone sistemlerinin STM’nin ana yatırım faaliyetlerinden biri olduğunu belirterek, STM olarak bu alandaki çalışmalarını farklı ölçeklerde genişletmek amacıyla World Drone Cup’la dünyanın en yetenekli pilotlarını İstanbul’da ağırlayacaklarını anlattı.
İkinci, World Drone Cup’la drone teknolojilerine ilgi duyan gençlerin heyecanına ortak olmayı ve onları ilgi alanları özelinde doğru bir şekilde yönlendirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Teknofest gibi önemli organizasyonların çocukların ve gençlerin teknolojiyle üretme konusunda ilham alacakları etkinlikler olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Teknofest, savunma sanayisinin insan kaynağı açısından önemli”
Türkiye’deki bütün savunma sanayi platformlarına STM’nin irili ufaklı katkısı olduğunu kaydeden İkinci, STM’nin siber güvenlik çözümlerinden, otonom sistemlere ve dronelara kadar, denizaltı ve su üstü savaş gemilerinin tasarımından, modernizasyonundan, inşasından uydu teknolojilerine kadar birçok farklı alanda faaliyet gösterdiğini aktardı.
İkinci, Türkiye’nin teknolojide gelişmesinin önündeki en büyük engelin yetişmiş insan kaynağı olduğuna ve Teknofest’in de bu anlamda çok değerli bir organizasyon olarak öne çıktığına dikkati çekerek, “Dünya standartlarında bilgi seviyesine sahip, motivasyonu ve vizyonu bu seviyede olan mühendisleri bulmak ve istihdam etmek savunma sanayi için şu anda en kısıtlayıcı unsurlardan bir tanesi. Bu nedenle Teknofest’in ilk yılından beri en büyük destekçilerindeniz ve bu yıl World Drone Cup’ın ana sponsoruyuz.” dedi.
STM’nin Türkiye’nin bütün kamu kurumlarına ve kritik alt yapılarına siber güvenlik hizmeti verdiğini belirten İkinci, “Gençlerin ve mühendislerin savunma sanayi alanına ilgi göstermesini çok önemsiyoruz. Bu kapsamda ciddi yatırımlar yapıyor ve üniversitelerle ortak programlar kapsamında mühendislerimizin vermiş olduğu ders programlarıyla öğrencilerin bilgi seviyelerini artırmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Sonuçlarını beklediğimiz 1,5 milyar doların üzerinde proje portföyümüz var”
İkinci, STM olarak 3 tane ana konuları bulunduğunu ve bu konulardan ihracat potansiyeli olarak en önde gidenin savaş gemisi tasarımı ve modernizasyonu projeleri olduğunu söyledi.
Bu kapsamda Pakistan başta olmak üzere birçok ülkede devam eden projelerinin bulunduğunu kaydeden İkinci, Türkiye’nin artık kendi teknolojisini ihraç ederek, dost ülkeler için de gemi inşa edebilecek bir kabiliyete ulaştığını vurguladı.
İkinci, STM’nin Türkiye’nin ticari gemi konusundaki ihracat potansiyelini askeri gemilerde de göstermesini ve askeri gemi ihracatını da ciddi bir şekilde gerçekleşmesini hedeflediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gemi ihracatı hedefimize hızlı adımlarla ilerliyoruz. Güney Amerika, Orta Doğu ve birçok bölgede 20’ye yakın ülkeyle gemi ihracatı konusunda görüşmelerimiz ve aktif olarak sonuçlarını beklediğimiz 1,5 milyar doların üzerinde proje portföyümüz var. Bu Türkiye açısından çok önemli bir ihracat potansiyeli. Kendi kaynaklarımızla oluşturduğumuz Ar-Ge projeleriyle dünyada hala Ar-Gesi devam eden projeleri yurt içinde milli olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz ve bunu şu ana kadar da başarıyla yaptık. Bunun en önemli örneklerinden biri kamikaze dronelarımız ve dünyada çok ciddi bir pazar haline geldi ve bunu çok fazla yapabilen bir ülke yok.
STM ilk döner kamikaze drone Kargu’yu TSK’nın envanterine 2018 yılında sokmayı başardı. Yine 2018’in sonunda biz ‘Karguları’ sürü halinde hareket ettirebilmeyi ve saldırı yapabilme becerisini kazandırdık. Öte yandan yaklaşık 3 yıl önce dünyadaki yeni trendi takip ederek mikro ve takım uydu konseptine yatırım yaptık. Takım uydu konsepti, tonlarca ağırlıktaki uydular yerine aynı kabiliyetlere sahip 70 kilogramın altında maliyeti daha düşük uydular. Dünyadaki uydu teknolojisi bu yönde ilerliyor ve büyük uydular yerine takım uydu konseptine geçiş yapıyor. İlk Lagari uydumuzu 2021’in ortasında Haziran, Ağustos gibi uzaya fırlatmayı planlıyoruz.”