Prof. Dr. Erdöl, yaptığı yazılı açıklamada, Çobanbey’de SBÜ’ye bağlı tıp fakültesi ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti belirtti.
Erdöl, bu kararın, “kendisine uzanan kardeş eli ile güçlenen, kendine açılan yaralarla meşgulken artık yaralar sarmaya memur olan sağlık ve insanlık hadimi genç yarınların geciktirilmiş dünlerine atılan kutlu ve mukaddes bir adım” olduğunu kaydetti.
Üniversitelerinin sağlık profesyonelleri yetiştirmek amacıyla 1903’te 2. Abdülhamid Han tarafından kurulan Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane’nin bugünkü imkanlarla daha ileriye taşınmasına müteveccih bir uygulama olduğunu aktaran Erdöl, yakın zamanda Somali, Sudan, Özbekistan ve Bangsomoro’da fakülte ile yüksekokullar açtıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Erdöl, Türkiye’nin hiçbir çıkar gözetmeden Suriye halklarının her zaman yanında olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Suriye’nin kuzeyindeki Çobanbey beldesinde tıp fakültesi ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu kurulması için kolları sıvadık. Suriyeli kardeşlerimizin sağlık eğitimi alanında ihtiyaç duydukları programları belirleyip yüksekokullarımızı açacağız. Sınırlarını kürre-i arz, bilim ve eğitim önderliğini de insanlığın tamamı olarak ifade eden Büyük Türkiye var olsun. Bilvesile, Resmi Gazetede yayımlanan SBÜ Çobanbey Tıp Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu kararı için; Sayın Cumhurbaşkanımız, YÖK Başkanımız ve emeği geçen herkese teşekkür ve saygılarımı arz ediyorum. Suriyeli öğrencilerimiz Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın destek ve teveccühleriyle küllerinden doğan bu üniversitede, kuruluş misyonuna uygun olarak eğitim görmenin ömür boyu gururunu yaşayacaklardır. Üniversitemizin banisi 2. Abdülhamid Han’ı açtığı bu kapı ve kapılar için rahmet ve minnet ile yad ederken bunun bir başlangıç olduğunu ve ecdadımızın ardında attığımız ve dahi atacağımız adımların mütevazı ama elzem bir adımı olarak büyüyerek devam ettirme gayretinde olacağımızın bilinmesini isterim.Biz kollarımızı açmaya, karşılıksız sevmenin adresi olmaya devam edeceğiz. Susuz coğrafyalara su kuyusu açarak susuzlukları giderdiğimiz gibi ilim ve bilim yuvaları açtıkça da susamış dimağları hapsedildikleri kuyulardan çıkaracağız.”