Dünyanın en prestijli turnuvası Wimbledon Tenis Şampiyonası için yüzbinlerce kişi Wimbledon’a akın etti. 14 Temmuz’a kadar devam edecek turnuva boyunca Wimbledon binlerce yerli yabancı ziyaretçiyi ağırlayacak. Dünyanın en zor alınan biletli olarak bilinen Wimbledon Turnuvası’na biletiniz olmayabilir ama karşılaşmaları izlemek ve Wimbledon kortlarında yerinizi almak için geç kalmış sayılmazsınız… Turnuvanın başladığı ilk hafta içinde 300 binden fazla kişi Wimbledon’ı ziyaret etti. Havanın da güneşli olmasıyla ziyaretçiler hem Londra’nın hem de Wimbledon’ın tadını çıkarıyor.
GURMELER WİMBLEDON’I TERCİH EDİYOR
Wimbledon, tenis meraklılarını olduğu kadar eşsiz lezzetler sunan mutfaklarıyla gurmeleri de Wimbledon’a çekti. Uluslararası mutfağın zenginliği, restorantların kalitesi Wimbledon’ı gurmelerin lezzet durağı yaptı. Her yıl açılan yeni mekanlar ve mutfağı yenilenen dünya restorantları ziyaretçilerin büyük ilgi odağı oldu.
Ünlü şeflerin hazırladığı lezzetleri tatmak için günler önceden restoranlarda rezervasyonlar doldu. Özellikle Fransız ve İtalyan mutfağının eşsiz lezzetlerini tatma şansı bulan konuklar uzak doğu yemeklerinde de Wimbledon’daki restorantlara uğramadan dönmüyor.
WİMBLEDON LEZZETLERİ
Bölgenin en lezzetli bifteğini hazırlayan Roxie ve bira çeşitleriyle ünlü The hand & Racquet en çok tercih edilenlerden. All Bar One, The loftve The Alexandra daha çok bira ile tüketilecek lezzetli burgerler ve klasik İngiliz mutfağından fish and chips gibi lezzetler sunuyor. Balık seçeneklerinde zengin İtalyan restorantı San Lorenzo, geleneksel Vietnam yemekleri yapan Pho Vietnamese Street Food, Sticks Sushi ve Arjantin mutfağının dayanılmaz bifteklerini sunan Buenos Aries de en çok tercih edilenler arasında.
ORGANİK KAHVALTIYI KAÇIRMAYIN
Eğer Wimbledon’a kahvaltı yapmadan geldiyseniz size harika organik kahvaltı seçeneği sunan Le Pain Quotidien’i öneriyorum. Tam bir Wimbledon klasiği olan Le Pain Quotidien’de koçlar, hakemler hatta sporcularla karşılaşmanız mümkün. Fransız mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan Cote Bistro Cote Bistro, set menü ile hem hesaplı hem lezzetli sloganıyla favori restorantlardan. Eğer hafif birşeyler yemek istiyorsanız lezzetli salataları ve sandaviçleri ile Paul, taze istidye ve şampanyası ile ünlü Fire Stable’a uğramanızı tavsiye ederim.
ANDY MURRAY KLASİĞİ TAYLAND RESTORANTI
Wimbledon’daki restoranların hemen hemen hepsinde yemekler harika ve lezzetli. Servis hızlı ve hesaplı. Benim favorim Britanyalı sporcu Andy Murray ve diğer birçok sporcunun uğrak yeri olan Tayland restorantı Thai Tho. Yıllar önce Tayland’tan Wimbledon’a gelerek burada pazar yerlerinde Tayland yemeği satarak ünlenen ve sonra 25 yıldır burada sporcular, hakemler, koçlar başta olmak üzere ziyaretçilerin en çok tercih ettiği Thai Tho’yu açan Nicky Santichatsak Millls adeta bir Wimbledon klasiği olmuş.
Thai Tho’ya uğradığınızda mutlaka ünlü bir tenisçiyle karşılaşmanız kaçınılmaz. Menünün tamamı güzel ben özellikle acı soslu karides ve basmati pilavı ile servis yapılan yemeği çok seviyorum. Size de mutlaka tatmanızı tavsiye ederim. Restoranın sahibi Nicky, dünyanın neresinde olursa olsun Wimbledon turnuvası başladığında restorantına gelip mutlaka mutfağa kendi geçiyor. Turnuva zamanında sporcular ve ziyaretçilerle Wimbledon’ın harika bir atmosfere büründüğünü ve bunu kaçırmak istemediğini söyleyen Nicky, ayrıca büyük bir Türkiye hayranı. Nicky Tayland ve Tayland yemeklerinden sonra favorisinin Türkiye ve Türk yemekleri olduğunu söylüyor. Ancak hangi restorantı tercih ederseniz edin mutlaka birkaç gün önceden rezervasyon yapmanızı öneririm. Turnuva dolayısıyla yer
bulmak oldukça güç oluyor.
İŞLETMELER EN İYİ VİTRİN ÖDÜLÜ İÇİN YARIŞIYOR
Wimbledon Londra merkezden trenle sadece 25 dakika uzaklıkta. Londra’dan trene bindiğinizde Southfield veya Wimbledon istasyonunda inebilirsiniz. Tren istasyonu ile kortların arası sadece 15 dakika yürüme mesafesinde. Her iki istasyon çıkışında da cadde boyunca restorantlar sizi karşılıyor. Turnuvanın oynandığı kortlara giden Wimbledon Hill Road üzerindeki restoranlar muhteşem dış dekorlarıyla hemen dikkat çekiyor. Wimbledon semt komitesi her yıl en iyi vitrin süsleyen mekâna ödül veriyor. Bunun için yarışan restaurant ve diğer işletmeler her yıl yaratıcılıklarını kullanarak en iyi vitrini hazırlamak için binlerce sterlin harcıyorlar. Tabii ki teması tenis olan yarışmanın kazanı hem para ödülü hem de karşılaşmalara giriş hakkı kazanıyor.
WİMBLEDON’DA ATLA SAFARİ TURLARI
Turnuvaya gelenlerin çoğu tenis tutkunu olmasına rağmen Wimbledon’da ziyaretçilerin iyi vakit geçirmesi için değişik organizasyonlar düzenleniyor. Maçlardan sonra hemen hemen birçok barda canlı muzik yapılıyor. Ayrıca İngiltere’nin en eski binicilik okulu Wimbledon Village Stables burada bulunuyor. Ziyaretçiler kısa süreli dersler alabiliyor ya da safari turlarına çıkarak Wimbledon’ı at üzerinde gezebiliyor. Bu yıl en popüler aktivitelerden biri olan safari turların saati 90 sterlin.
DÜNYANIN EN ESKİ TENİS TURNUVASI
Wimbledon dünyanın en eski tenis turnuvası. Şampiyona, ilk defa 9 Temmuz 1877 tarihinde yalnızca erkeklerden oluşan Britanyalı 22 tenisçinin katılımıyla oynandı. 23 Temmuz 1868’de kroket oynanması için kurulan kulüp, 1877’de ise ‘All England Lawn Tenis ve Kroket Kulübü’ adını aldı. Tenisin en prestijli organizasyonları arasında yer alan Wimbledon Turnuvası, kendine özgü kurallara sahip. 1909’dan beri koyu yeşil ve mor renklerin resmi renkler kabul edildiği turnuvada tenisçilerin “beyaz giyinme zorunluluğu”, korta giriş ve çıkış protokolü gibi birtakım kurallar da bulunuyor.
Wimbledon merkez kortta Kraliyet ailesinin de bir locası bulunuyor. Burada bir karşılaşma izlemek Şampiyonayla gurur duyan İngilizler için de büyük bir spor olayı. İki hafta boyunca Şampiyona’daki gelişmelere ve karşılama sonuçlarına kitlenen İngilizler için Wimbledon Turnuvası yılın en önemli spor olayı. Bu yıl turnuvada 34 milyon sterlin ödül dağıtılacak. 14 bin 979 seyirci kapasiteli merkez kortta 13 Temmuz’da yapılacak tek kadınlar ve 14 Temmuz’da oynanacak tek erkekler finalini kazananlar 2 milyon 350 bin sterlin para ödülü kazanacak.