Tüm dünyada yaşanan teknolojik dönüşümün sigorta ve asistans sektörünü şekillendiren risklerin değişimini de beraberinde getirdiğini vurgulayan Yener, sektördeki ürünlerin de bu gelişmeler ışığında yenileneceğine dikkat çekti.
Yener, “Bu trendlerden ilkini teknolojinin gelişmesi ile birlikte geleneksel risklerin şekil değiştirmesi oluşturuyor. Teknolojik olarak daha gelişmiş, güvenliği yüksek araçlar, hatta sürücüsüz araçlar sektörde hasar frekanslarını aşağıya çekecek. Bu da doğal olarak primlerin de ucuzlamasına yol açacak. Değişimle birlikte geleneksel riskler ve bu riskleri kapsayan geleneksel ürünlerin gelirlerinde de düşüş olacak” diye konuştu.
Tüm bunlarla birlikte müşteri profilinin de önemli bir değişimden geçtiğini belirten Yener, “Y ve Z kuşaklarının da sigorta alıcısı olmasıyla müşterilerin beklentileri de değişecek. Sektörü etkilemeye başlayan üçüncü konu ise hiç şüphesiz ki ‘dijitalleşme’. Bunun gerisinde kalan şirketler ciddi gelir kaybına uğrayacak” diye konuştu. Tüm bu trendlerin sektörde bir takım fırsatları da beraberinde getireceğini açıklayan Yener, “Dünyada artık, sigorta ve asistans şirketleri söz konusu trendlerin etkisiyle geleneksel yapılardan, müşterinin hayatına katma değer sağlayan yapılara doğru dönüşüyor. Sigorta ve asistans şirketleri, sigortalıların hayatlarında sadece poliçe yenileme, prim tahsilatı, hasar yönetimde ve geri planda değil, çok daha ön planda olabilme fırsatı yakalayacak” ifadelerini kullandı.