Açıklamada, dört ülkenin bölgede artan gerilim ile İran’ın “istikrarı bozan faaliyetlerinin yol açtığı tehditler” konusunda endişesi dile getirilirken, bunlara örnek olarak 12 Mayıs ve 13 Haziran’da petrol tankerlerine yönelik saldırılar gösterildi.
Bu saldırıların uluslararası su yollarına tehdit oluşturduğu kaydedilen açıklamada, “İran’ı, bölgesel istikrarı tehdit eden eylemlerini durdurmaya ve gerilimleri azaltmak için diplomatik çözümler aramaya çağırıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
İran yapımı füze ve insansız hava araçları kullanılarak, Suudi Arabistan’ı hedef alan Husi saldırılarından da endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, özellikle 12 Haziran’da Abha Havaalanına yönelik saldırı kınanarak, “İran destekli Husilere bu tür saldırılarına derhal son vermesi çağrısında bulunuyoruz.” talebine yer verildi.
Yemen’deki barış sürecine olan desteğin yinelendiği açıklamada, tarafların Hudeyde Anlaşmasının uygulanmasının hızlandırılması için ortak Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesine yapıcı bir şekilde katılmaları istendi.
Açıklamada, “Husileri, Salif ve Ras-Issa limanlarından tamamen çekilmeye çağırıyoruz.” ifadesi de yer aldı.
Açıklamada ayrıca, Stockholm Anlaşmasının uygulanmasının, Yemen’de çatışmaya son verecek kalıcı bir siyasi uzlaşma için bir süreci başlatma fırsatı sunacağı belirtildi.