Tahir Kum; Bankalar Birliği, Harcama limiti, MHK, yayıncı kuruluş, Vedat Muriç transferi ve Galatasaray hakkında flaş sözler kullandı. İşte Tahir Kum’un sözleri…
TFF’nin belirlediği yeni sezon harcama limitlerinde son durum nedir ?
Limit meselesinde şu an aşılmış bir nokta yok tamamen tıkanmış vaziyette bu tıkanmanın sebebi de yayıncı kuruluşla anlaşma yapılamaması. Pandemi sürecinden dolayı kombine satışları dahi bitti ve kulüplerin kasasına hiçbir şey girmemesi lisans yapma konusunda kulüplerin önünü tıkamış vaziyette. En son Türkiye Futbol Federasyonu ile toplantı yapıldı ve Nihat Özdemir istenilen koşullarla ilgili 21 kulübün imzası olması halinde istemiş oldukları değişiklikleri yapacağını belirtti.
Kulüpler 19 Ağustos’ta bunu imzaya açtı ve sadece 19 imzaya ulaşabildiler talimatlar gereği 30 Ağustos’ta TFF’nin nihai kararını vermesi gerekiyor ama şu an kördüğüm olmuş vaziyette.
Galatasaray ve Trabzonspor limit değişikliğine neden karşı çıkıyor?
Karşı çıkmalarının sebebi sadece bu konu değil, Galatasaray ve Trabzonspor 2 yıllık süreçte bütün hesaplarını buna göre yaptılar ve bir anlamda Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı köşeye sıkıştırdılar ve bunu kullanmak istiyorlar. Aslında kendileri için dezavantaj olacak bir konuyu bugün veto ediyorlar ama onlar da biliyor bugün bu işe evet dedikten sonra bir şekilde bu kural değişecek ve bu değişimde bizim zamanımızda olacak onlar bir şekilde Fenerbahçe’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmayı uzun vadede nasıl yorumluyorsunuz?
Kulüplerin mevcut Bankalar Birliği anlaşması ile yola devam etmesi mümkün değil 2 yılda sadece faiz ödeyen bir sistemle kulüplerin 5 yılda borçlarını ödemesini bırakın faizlerinin yüzde 50’si dahi ödemeleri mümkün değil. Önceki yapılan protokolün çok doğru olmadığı bugün net şekilde ortaya çıkıyor ve buna pandemi süreci eklendi bu yüzden Bankalar Birliği protokolü yeniden revize edilmeli ve edilecekte. Fenerbahçe’nin karşı çıkmasının sebebi bu borçların 5 yılda ödenemeyecek olması bunun 10 yıla çıkmasını istiyorlar. Kulüplerin çoğu döviz borçlarının Türk Lirasına döndürülmesi ve faizde büyük bir indirim olmasını istiyor. Çok yakın zamanda Bankalar Birliği yeni bir anlaşma yapılacaktır ve bunun yapılması ile kulüp-lisans sorunu da çözülecektir.
Yayıncı kuruluşun Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz Süper Lig yayıncılığı ile ilgili değişiklikler olur mu?
Yayıncı kuruluş ile yaşanan mesele benim meslek hayatımda yaşadığım en büyük kaoslardan bir tanesidir. 1 sene öncesine kadar federasyon başkanı dahil bütün yöneticiler çıkıp Avrupa’nın en iyi liglerinden birisi diyerek cümleye başlarlardı ama bugün ligimizin nereye geldiği ortada.
Bugün ‘yayın sözleşmesi’ hukuken bitmiş olan Süper Lig’in maçlarını hiçbir yayıncı almak için talip olmuyor. Sizin Avrupa’nın 6. En değerli ligi dediğiniz Süper Lig belki de bugün 16. Veya 26. sırada… Bugün yayıncı kuruluşun teklif ettiği para 10 sene önce verilen para ile aynı. Bizim yönetenlerimiz bu işte köpüklü suyla yıkandılar ve yayıncı musluğu kapattı köpük üzerlerinde kaldı ve kulüpler ne yapacağını bilmiyorlar, gelinen noktada şu an yayıncı kuruluştan bir teklif bile yok.
MHK’nın yeni başkanı Serdal Tatlı’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Serdar Tatlı kamuoyunun çok tanıdığı bir isim değildir. Sayın Tatlı seçildikten sonra kendisine dair bazı araştırmalar yaptım ve çok kısa bir zaman içerisinde yeni bir Merkez Hakem Kurulu ile karşı karşıya kalabiliriz bu kadar iddialıyım. Hatta benim iddiam Serdar Tatlı daha önce geldi bunun üzerine Zekeriya Alp gönderildi. Lig biteli 2 ay oldu ve böyle bir operasyon varsa lig bittikten hemen sonra bu değişikliği yapmalısınız yeni sezonun başlamasına 2 hafta kala değil.
Fenerbahçe, ‘harcama limit’ sorununu aşabilecek mi ?
Ben Fenerbahçe’nin limit sorunun aşacağını düşünüyorum sayın Başkan Ali Koç ‘kulağı tersten tutabiliriz.’ İtirafında bulunmuştu. Bu işin ‘çok hülle yolu var…’ ama ben Bankalar Birliği ile yeni anlaşma olacağını ve bu sorunun aşılacağını düşünüyorum yani oyunculara lisans çıkarmama durumu olmaz. Dikkatimi çeken noktalardan bir tanesi de Ali Koç’un göreve geldiği ilk günlerdeki vizyonu ile bu yıl yaptıkları hiç örtüşmüyor yani oraya filiz ekip onu bekleme yolunu bıraktı artık bu işin tecrübe olduğunu anladı ve Türkiye’nin gerçeklerine geldi, ben bu yıl Fenerbahçe’nin daha başarılı olacağını düşünüyorum.
Ama Fenerbahçe’nin başarı ile ilgili bir kaygım var, sayın Ersun Yanal gittikten sonra Tahir Karapınar gibi sürpriz birisini getirdiler ama bu ismin ‘bir manken’ olduğunu aslında Ali Koç,Emre Belözoğlu, Semih Özsoy ve Volkan Demirel’in takımı yönettiğini gördük. Ben benzer sistemin bu sene de devam edeceğini düşünüyorum, Erol Bulut’un Tahir Karapınar’dan ‘biraz daha yakışıklı bir manken’ olduğunu düşünüyorum. Siz 2 yıl başarısız olduktan sonra Süper Lig tecrübesi çok sınırlı olan bir teknik adamı en kritik sezonda getirmek risk almaktır. Erol Bulut’un takımı tek başına yöneteceğini düşünmüyorum.
Vedat Muriç Lazio’ya transfer olmak üzere, ne dersiniz?
Lazio kulübüne yakın İtalyan gazeteci bir arkadaşımla görüştüm onun verdiği bilgi Lazio ile Fenerbahçe’nin anlaştığı hatta rakamın da 17 milyon Euro ve bonuslar olduğunu belirtti. İtalyanlar Vedat ile de anlaşmışlar ama ortadaki sorun Fenerbahçe ile Vedat’ın anlaşamaması. Vedat’ın Fenerbahçe’den 1 yıllık alacağı varmış kulüp Vedat’ın bunu bırakıp gitmesini istiyormuş. Vedat ise bu istek sonrası Fenerbahçe’ye kırılmış.
Galatasaray’ın transfer politikasını nasıl buluyorsunuz?
Galatasaray’daki tıkanıklığın sebeplerinden birisi Fatih Terim’in geçen sezon söylediği ‘artık bir oyuncunun geçmişine yatırım yapmayacağız’ demesi. İkincisi ise Galatasaray’ın gelecek sezon harcama limiti sorunu ile ciddi şekilde uğraşacak olması. Galatasaray gelecek sezon için ekonomisi tehlike çanları çalan bir kulüp ve bu yüzden fazla transfer yapamıyorlar. Ancak sayın Fatih Terim ‘kimsenin geçmişine yatırım yapmayacağız’ dedi ama Arda Turan ve Fatih Öztürk hocanın kendisiyle çeliştiği ve sözünün arkasında duramadığı transferlerdir.
Sizce Fatih Terim, bu transfer politikasını olumlu karşılıyor mudur?
Fatih Terim’in Mustafa Cengiz ile aynı fikirde olmadığını ve zaman ve zemin yokladığını düşünüyorum.
Terim ve Cengiz fikir olarak birbirlerine uyuşmuyorlar ve sanırım bu ‘zorlu’ süreç bir yerde noktalanacak gibi.
Tahkim Kurulu’ndaki değişim ne dersiniz?
Son yıllarda yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tane Türkiye Futbol Federasyonu yargı organlarının bağımsız olmaması ile ilgilidir ve tarafsızlığıdır. Çok şükür Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’den gelen 2 tane dosya ile ilgili inceleme yaptı ve TFF’nin başta Tahkim Kurulu olmak üzere organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığına karar verdi ve bununla ilgili o 2 kişinin lehine karar verip tazminat ödemeye mahkum etti. TFF buna itiraz etti ama CAS bunu reddetti. Yanılmıyorsam Haziran ayı sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’na yazı göndererek Tahkim Kurulu ve yargı organlarının yapısının değişmesi konusunda bir direktifte bulundular ve Adalet Bakanlığı TFF ile bir çalışmada bulunuyor ve bununla ilgili mali genel kurulda ciddi tartışmalar çıkabilir. Tahkim Kurulu ve Disiplin Kurulu tarafsız ve bağımsız değildir ama inşallah bundan sonra böyle olmayacaktır.