ALLİANZ Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, tamamlayıcı emeklilik sisteminden vazgeçilmediğini, sistemin kıdem tazminatı reformu ile birlikte yürütülmesi gerekmediğini söyledi. Taylan Türkölmez, TÜİK’in son açıkladığı nüfus verilerine göre nüfus artış hızının azaldığını, ömrün uzadığını belirterek, 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfusa oranının 7.1’den, 9.5’a çıktığını kaydetti.
MUTABAKAT VAR
İleride çok ciddi yaşlı nüfusla karşı karşıya kalınacağını ifade eden Türkölmez, “Ömür uzadıkça sosyal güvenlik sisteminin üzerinde etkileri olacak. Sosyal güvenlik sistemimiz çalışan gençlerin ödediği primlerle emekli olanların maaşlarının karşılanması üzerine kurulu. Dört çalışanın bir emekliyi finanse etmesi ile sistem kendini ayakta tutabiliyor. Bugün bu oran, 2’nin altına indi. Böyle giderse belki birebire denk gelecek. Sosyal güvenlik sisteminin ana yapısı devam edecek ama emeklilerimizin hayatlarını idame ettirebilmesi için artık tamamlayıcı emeklilik sistemi olmazsa olmazımız” şeklinde konuştu.
Taylan Türkölmez, işveren katkısının olduğu, çalışanın sistemden ayrılmadan, kesintisiz katkı yapacağı tamamlayıcı emekliliğe ihtiyaç olduğuna değinerek, şunları söyledi: “Kalkınma ve Cumhurbaşkanlığı programlarında tamamlayıcı emeklilik sistemi konusunda mutabakat var. Ancak pandeminin uzuyor ve işverenlerin sıkıntılar yaşıyor olması tamamlayıcı emekliliğin gecikmesine neden olabilir. Şu da var geleceğimizi de düşünmemiz gerekiyor.”
İŞVEREN KATKISI ÖNEMLİ
Taylan Türkölmez, kıdem tazminatı reformuna da değinerek, dünya örneklerine bakıldığında mesleki emeklilik planlarının kıdem tazminatıyla entegre olduğu çok da fazla model bulunmadığını vurguladı. Türkölmez, şu açıklamaları yaptı: “İlla da kıdem tazminatı reformuyla birlikte yürütülmesi gerekmiyor. Bugün gelinen noktada kıdem tazminatını bir kenara koyduk ama tamamlayıcı emeklilikten vazgeçmiş değiliz. Toplum için bu gerekiyor. Nasıl bir kurgu yapılması konusunda da Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, TSB, Emeklilik Gözetim Merkezi aynı masa etrafında çalışıyoruz. Burada da işveren katkısı çok önemli. İkincisi, sistemden zorunlu, belirli ihtiyacı gerektiren şartlar gerçekleşmedikçe çıkışa izin verilmemesi gerektiği.”
OTOMATİK KATILIMIN YERİNİ ALMALI
TAYLAN Türkölmez, “Tamamlayıcı emeklilik sistemi devreye girince otomatik katılım sistemi ne olacak?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Otomatik katılım sistemini girişin zorunlu, çıkışın gönüllü olduğu şekilde kurguladık ve bugün geldiğimiz noktada sisteme girenlerin yüzde 72’si çıkmış durumda. Sistemin tüm istihdam piyasasını kapsaması beklenirken, biz şu anda 5.5 milyonu konuşuyoruz. Kurgu iyi ama gönüllü ve çıkış serbestisi olması bizi bu noktaya getirdi. TSB olarak bizim önerimiz, tamamlayıcı emeklilik sisteminin, otomatik katılımın yerine geçmesidir. Otomatik katılım, katılımcıyı kendi disiplinine bırakıyor ama tamamlayıcı sistem bunu yapmayacak.”