İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en önemli pazarı olan tarihi Kemeraltı Çarşısı içinde hikayesi olan onlarca harika mekanı barındırıyor. İşte çıktığım lezzet turunda keyifle yemek yediğim mekanlar…
Lezzet yolculuğuma kahvaltıyla başladım. Her zaman iyi bir kahvaltının güne iyi başlamak için şart olduğunu düşünüyorum. Eğer tercihinizi güzel bir çay ve börekten yana kullanmak isterseniz, meşhur Antalya Börekçisi’ni tercih etmenizi öneririm. Her sabah kapısında kuyruk olan Antalya Börekçisi’nin işletmecisi Osman Bey, işinin ustası. Börekler her zaman taze ve sıcak. Osman ustanın yerinde klasik boyozun yanı sıra kıymalı, otlu ve patatesli hazırlanan gözleme de bulunuyor. Ben çayla birlikte gözlemeyi tercih ettim. Kıymalı gözlemeyi mutlaka denemenizi tavsiye ederim tadına doyum olmuyor. Kahvaltıdan sonra güzel bir kahve içmek için Kızlarağası Hanı’na mutlaka uğramalısınız.
Burada yan yana hizmet veren tarihi kahvehanelerin birinde kahvenizi içebilirsiniz. Hepsinin kahvesi taze ve ortamı sıcak… Ayrıca isterseniz kahve falına bile bakıyorlar. Kahvenizi yudumlarken günlük yaşam koşuşturmacasında olan esnafı izlemek bir başka nostalji yaşatıyor. Çarşının en lezzetli eti 50 yıllık bir işletme olan Doyuran Manisa Kebap’ta sunuluyor. Et sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir mekân. Izgaranın başındaki Ali usta kullandıkları şişlerin tam elli yıldır aynı şişler olduğunu söylüyor. Etin yanında sundukları piyaz ve bir bardak ev yapımı ayran keyfinize keyif katıyor. Diğer bir et mekânı ise çarşının simgelerinden biri olan 67 yıllık Gül Kebap. Özel hazırlanmış tadına doyamadığım bakır sahanda sunulan döner kemik suyuyla ıslatılmış ekmek, domates sosu ve ince kıyılmış maydanozla servis ediliyor.
Ev yemeklerini tercih ederim diyorsanız çarsının en popüler ev yemekleri yapan mekanı Abacıoğlu hanındaki Ayşa Boşnak Börekçisi’ni denemenizi tavsiye ederim. Civardaki hemen hemen tüm esnaf öğle yemeğini burada yiyiyor. Ben yaprak sarması, etli güveç ve üstüne mutlaka her zaman taze bulunan aşüreyi denedim. Yaprak sarması harikaydı. Ayrıca Kızlarağası Hanı tarafındaki Bizim Lokanta’da, çarşının önemli uğrak yerlerinden biri. Menüsünde kaz ve ördek etli tavuk çorbası, nohutlu işkembe ve zeytinyağlı yaprak sarması olan lokantada balık çorbasını mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
Söğüş nerede yenir?
Türkiye’nin en güzel söğüş dürümünü Kemeraltı’nda söğüşcü Niğdeli Muammer ustada yiyebilirsiniz. Muammer ustanın ünü Türkiye’ye yayılmış. İnanılmaz titizlik ve tazelikte hazırlıyor. Muammer Usta üç kişilik büfesinde harikalar yaratıyor. Haşlanmış kellenin etlerini ince ince kıyılıp, dürüme sarıyor, dürümün içine biraz yanak, biraz dil, biraz beyin doğruyor. Bol kekik, kırmızıbiber, biraz kimyon koyuluyor. İzlerken hayran kaldım. Tadına ise doyamayıp iki tane yedim. Muammer ustayı bilmeyen yok. Uğramdan dönmeyin ustayı hazırlarken izlemek bile büyük keyif veriyor.
Eğer ciğer seviyorsanız bir daha böyle bir tadı hiçbir yerde alamayacağınız meşhur Ciğerimsin35’e mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Hisarönü’ndeki Edirne ciğercisi, ciğeri İzmir’de yiyebileceğiniz en iyi yerlerden biri. Tadı damağınızda kalacak olan ciğer piyaz ve güveçte yoğurtla servis ediliyor. Çarşının uğramadan geçilmeyecek yerlerinden biri de Öztat Lokmacısı. Hayatımda bu kadar lezzetli lokma yediğimi hatırlamıyorum. Kullanılan hamurundan mı yoksa şerbetinden mi meçhur kardeşlerin pişirdiği lokma adeta parmak ısırtıyor. Öztat Lokmacısı’na mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
Kemeraltı’nın vazgeçilmezi esnafın karnını doyurmak için tercih ettiği tadı damağınızda kalacak bir başka mekan ise Kuyum Pide Salonu. Fuat Kuyum tarafından bundan 60 yıl önce açılan mekân hâlâ çok popüler ve çarşının en lezzetli pidesini yapıyor. Pidenin üzerine sürülen tereyağı dâhil bütün malzemenin özel olarak getirildiğini söyleyen çalışanlar lezzetli pidenin sırrının hamurunda olduğunu söylüyor. Burada lezzetli bir pide yemenin yanı sıra çalışan elemanların heyecanı ve koşuşturmasını da seyretmek çok keyifliydi.
Tatlı sevenler tarihi Hisarönü Şambalicisi’nin önünde mutlaka kuyruğa katılmalı. Günün her saatinde önünde kuyruk olan 1940 yılından beri küçük bir dükkanda hizmet veren Şambalici adeta İzmir’in simgesi olmuş. Tatlının malzemesi irmik, şeker, fıstık. Bakır tepside, odun ateşinin üstünde kızarıyor. Kullanılan irmiğin özelliği ve şerbetin kıvamının önemli olduğunu söyleyen işletme sahibi her isteyene tarifi de veriyor. İnanılmaz lezzetli tatlı ayrıca taze kaymakla da servis yapılıyor, bol tarçınlısının tadına doyum olmuyor.
Çikolata nereden alınır?
Ali Galip Şekerlemeci ve Kemal Kutucular Çikolatacası ise tarihi çarşının en eski tatlıcıları. Çikolatası ile meşhur olan Kemal Kutucular 1943 yılından beri aynı yerinde hizmet veriyor. Babası Hasan Kutuculardan devraldığı işletmeyi kalitesinden hiç taviz vermeden devam ettiren Kemal Kutucular bu kadar yıl aynı kalite ile ayakta kalmanın sırrının kriz zamanlarında fiyatları artırmak yerine aşağıya çekmek ama kaliteli malzeme kullanmaktan ödün vermemekte olduğunu söylüyor. Kemeraltı’nın her köşesinde ayrı bir lezzet saklı. Turşucular sokağına mutlaka uğrayın burada aklınıza gelebilecek her türlü sebzeden turşuyu bulmanız mümkün. Ayrıca bu sokakta çok lezzetli peynirler satan İzmir’in ünlü peynircileri de var. Yine gözlerinize bir şölen yaşatmak için almasanız bile gördüğünüzde çeşitliliğe hayran kalacağınız balıkçılara mutlaka uğramalısınız. Sakaoğlu unlu mamullerinden ekmek almadan dönmeyin. Kuru Kahveci Hüseyin Efendi ise çarsının en taze kahvesini satıyor.