Tarlov kisti, genellikle omurga bölgesinde, özellikle sakral (kuyruk sokumu) bölgede yer alan kistlere verilen bir isimdir. Bu kistler, omurga içinde sinir köklerinin etrafında sıvı dolu keseler olarak tanımlanır. Tarlov kistleri, çoğu zaman belirti vermeyebilir, ancak bazı durumlarda çeşitli nörolojik semptomlara yol açabilir. Bu yazıda, Tarlov kisti hakkında kapsamlı bir şekilde bilgi verilecek; nedir, nedenleri, belirtileri ve tedavi seçenekleri gibi konular ele alınacaktır.
1. Tarlov Kisti Nedir?
İçindekiler
Tarlov kisti, ilk kez 1938 yılında Dr. I.S. Tarlov tarafından tanımlanan bir hastalıktır. Bu kistler, omurga içinde yer alan sinir köklerinin etrafında oluşan sıvı dolu keseciklerdir. Genellikle sakral bölgede, yani belin alt kısmında (kuyruk sokumu yakınında) meydana gelirler. Bu kistler, çoğu zaman belirti vermez ve kişiyi rahatsız etmez. Ancak kistlerin boyutu büyüdükçe, çevredeki sinirleri baskılayarak ağrı, uyuşma, güçsüzlük gibi nörolojik belirtilere yol açabilir.
1.1. Anatomi ve Yerleşim
Tarlov kistleri, omurganın sakral kısmındaki sinir köklerinin etrafında sıvı dolu kesecikler olarak bulunur. Omurga, omur adı verilen kemiklerden oluşur ve sinir kökleri omurgadan çıkarak vücuda sinyal gönderir. Tarlov kistleri, bu sinir köklerinin etrafında gelişir. Bu kistlerin içi genellikle sıvı ile doludur ve zamanla büyüyebilir.
1.2. Sıklık
Tarlov kistlerinin sıklığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bu kistler omurganın sakral bölgesinde bulunan kişilerin yaklaşık %4-9’unda bulunabilir. Ancak birçok kişide belirti vermediği için bu oranı tespit etmek zor olabilir.
2. Tarlov Kistlerinin Nedenleri
Tarlov kistlerinin kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörler bu kistlerin oluşumuna yol açabilir. Bu faktörler genetik, çevresel ve mekanik etkenlerden kaynaklanabilir. İşte Tarlov kistlerinin olası nedenleri:
2.1. Genetik Yatkınlık
Bazı araştırmalar, Tarlov kistlerinin genetik bir yatkınlık ile ilişkilendirilebileceğini göstermektedir. Ailede daha önce Tarlov kisti olan bireylerin, bu durumu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
2.2. Omurga Yaralanmaları
Omurga bölgesindeki travmalar, Tarlov kistlerinin gelişmesine neden olabilir. Omurga kemiğinde oluşan kırıklar veya darbelere bağlı yaralanmalar, sinir köklerinde iltihaplanmalara yol açarak kistlerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.
2.3. Damar Anomalileri
Bazı araştırmalar, Tarlov kistlerinin damar anomalileri ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumda, damarlar sinir kökleriyle bağlantıya geçebilir ve sıvı birikimine neden olabilir.
2.4. Bağ Dokusu Problemleri
Bağ dokusu hastalıkları veya genetik bağ dokusu bozuklukları da Tarlov kistlerinin gelişmesinde rol oynayabilir. Bu bozukluklar, sinir köklerinin çevresinde sıvı birikmesine neden olabilir.
2.5. Hormonel Değişiklikler
Kadınlarda, özellikle menopoz dönemi gibi hormonel değişikliklerin etkisiyle Tarlov kistlerinin gelişme olasılığının arttığı gözlemlenmiştir. Hormonel değişiklikler, bağ dokusunun zayıflamasına ve sıvı birikimine neden olabilir.
3. Tarlov Kistlerinin Belirtileri
Tarlov kistleri, birçok durumda hiçbir belirti vermez ve tesadüfen başka bir nedenle yapılan görüntüleme testleri sırasında keşfedilebilir. Ancak bazı durumlarda kistler, sinir köklerini baskılayarak çeşitli nörolojik semptomlara yol açabilir. Belirtiler kistin büyüklüğüne, yerleşimine ve etkilenen sinir köklerine bağlı olarak değişir.
3.1. Ağrı ve Hassasiyet
Tarlov kistleri, özellikle sakral bölgede yer aldığında, sırtın alt kısmında ve kalça bölgesinde ağrıya yol açabilir. Bu ağrı, kistin boyutu arttıkça daha belirgin hale gelebilir.
3.2. Uyuşma ve Karıncalanma
Tarlov kistleri, sinir köklerini etkilediği için, vücudun alt bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma gibi his kaybı şikayetlerine yol açabilir. Genellikle bu his kaybı bacaklarda, kalçada veya ayaklarda görülür.
3.3. Güçsüzlük
Sinir köklerinin baskı altında olması, kas güçsüzlüğüne yol açabilir. Bu güçsüzlük, bacaklarda veya belde hissedilebilir ve günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.
3.4. İdrar ve Bağırsak Problemleri
Tarlov kistleri, bazen mesane ve bağırsak kontrolünü etkileyebilir. Bu durumda, idrar yapma zorluğu, incontinence (idrar kaçırma) veya kabızlık gibi problemler ortaya çıkabilir.
3.5. Cinsel Fonksiyon Bozuklukları
Tarlov kistleri, bazı vakalarda cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir. Bu, sinirlerin baskılanması ve pelvik bölgedeki duyusal problemlerle ilişkilendirilebilir.
3.6. Başka Belirtiler
- Sırt ağrıları
- Kas spazmları
- Duyusal değişiklikler
- Yavaş hareket etme
4. Tarlov Kisti Teşhisi
Tarlov kistleri genellikle belirti vermediğinden, çoğu zaman tesadüfen teşhis edilir. Ancak, ağrı, güçsüzlük, uyuşma gibi belirtilerle başvuran bir hastada doğru teşhis için bir dizi test yapılabilir.
4.1. Görüntüleme Testleri
- MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme): Tarlov kistlerinin tanısında en yaygın kullanılan testtir. MRI, kistin yerini, boyutunu ve sinir kökleriyle olan ilişkisini net bir şekilde gösterir.
- CT Tarama (Bilgisayarlı Tomografi): MR’ın yeterli olmadığı durumlarda, kistin yapısını daha ayrıntılı görmek için CT taraması kullanılabilir.
- X-Ray: X-ray, genellikle kistlerin doğrudan görüntülenmesinde etkili değildir, ancak omurgada başka anormallikler olup olmadığını görmek için kullanılabilir.
4.2. Fiziksel Muayene
Doktorlar, hastanın semptomlarını değerlendirmek için fiziksel muayene yapabilirler. Bu muayene, kas gücü, refleksler ve duyusal testler içerir.
5. Tarlov Kistlerinin Tedavisi
Tarlov kistlerinin tedavisi, semptomların şiddetine ve kistin büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Çoğu vakada kistler, tedavi gerektirmeyen durumlardır. Ancak, belirtiler yaşanıyorsa, tedavi seçenekleri şunlar olabilir:
5.1. Konservatif Tedavi Yöntemleri
- İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler ve iltihap önleyici ilaçlar, ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir.
- Fiziksel Terapi: Belirtileri hafifletmek ve kasları güçlendirmek için fiziksel terapi önerilebilir.
- Sıcak/Soğuk Uygulamalar: Sıcak veya soğuk kompres uygulamaları, ağrıyı hafifletebilir.
5.2. Cerrahi Tedavi
- Kist Drenajı: Büyük kistler, cerrahi olarak sıvı boşaltılabilir. Ancak, bu işlem bazı durumlarda kistin yeniden büyümesine neden olabilir.
- Laminektomi: Omurgadaki kemiklerden bir kısmın çıkarılması, kistin üzerindeki baskıyı azaltmak için yapılabilir.
- Sinir Kökü Dekompresyonu: Sinir köküne baskı yapan kistlerin cerrahi olarak çıkarılması.
5.3. Alternatif Tedavi Yöntemleri
Bazı hastalar, alternatif tedavi yöntemlerini de deneyebilir. Akupunktur, masaj terapisi ve yoga gibi yöntemler bazı hastalar için rahatlama sağlayabilir.
6. Sonuç
Tarlov kistleri, genellikle semptomsuz bir şekilde seyreder, ancak bazı vakalarda sinir köklerine baskı yaparak ağrı, uyuşma ve güçsüzlük gibi nörolojik belirtilere yol açabilir. Tarlov kistlerinin tedavisi, belirtilerin şiddetine göre değişir ve çoğu zaman konservatif yöntemler yeterli olur. Ancak büyük kistler veya şiddetli semptomlar için cerrahi müdahale gerekebilir.
7. Kaynaklar
(Verilen yazının içine kaynak eklenebilir, örneğin: bilimsel dergiler, araştırmalar, tıbbi kitaplar)