TBMM Genel Kurulu, TBMM’nin açılışının 101’inci yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplandı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplanan genel kurula birçok isim katıldı.
Bu isimler arasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları yer aldı.
AÇILIŞ KONUŞMASINI ŞENTOP YAPTI
Açılış konuşmasını yapan Şentop, günün anlam ve önemine vurgu yaparak, “Millet iradesini yok sayanlar, kesintiye uğratmak için fırsat kollayanlar, bugüne kadar en büyük zararı devletimize, milletimize vermişlerdir. Milli iradeye sahip çıkmak öncelikle TBMM’nin görevidir. Türkiye’nin bütünlüğüne kastetmedikçe, şiddeti bir yöntem olarak kabul edip, teşvik edip, desteklemedikçe, tahakkuku milletin refahı ve devletin bekası için elzem olan hedeflere ket vurmadıkça bütün siyasi farklılıkların bu çatı altında yer alması, demokratik zenginliğimizdir.
101 yıl önce Ankara’da toplanan TBMM, yokluğa mahkum edilmek istenen, vatanı işgal, ordusu terhis edilmiş bir milletin var olma mücadelesi mücessem hali ve karargahı olmuştur. Şu bilinmelidir; 100 yıl önce sefil ve haksız bir ihtiras uğruna vatanımıza tasallut etmeye yeltenenlere karşı milletimizin çelikleşen iradesi, lüzumu halinde aynı ile harekete geçecek dipdiri bir güç olarak varlığını sürdürmektedir” diye konuştu.
AK PARTİ’Lİ BOSTANCI: KİMSENİN BAŞKA TARİHİ YOK
AK Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanı Naci Bostancı, 101 yıl önce Meclis’in zor şartlar altında açıldığına dikkat çekerek, “101 yıl içinde bu Meclis tek parti dönemini, Terakkiperver ve Serbest Fırkaları gördü, çok partili hayata geçişe şahitlik etti, 60 ve 80 darbeleriyle kapatıldı, 71’de paranteze alındı, 28 Şubat’ta üzerine vesayetin gölgesi düşürüldü, 27 Nisan’da istikamet verilmek istendi. Nihayet 15 Temmuz’da mankurtlar, milletin, düşmana karşı kullanmaları için verdiği silahı millete karşı kullanıp, gazi Meclisi bombaladılar. Buna cüret edenleri önce doğrudan milletimizin sonra ise hukukun nasıl cezalandırdığını biliyoruz. Şunu unutmayalım; 101 yıllık tarihe buradaki siyasi temsillere çeşitli eleştirilerimiz olabilir; fakat nihai noktada bu bizim, hepimizin tarihidir. Kimsenin başka bir tarihi yok. Geçmiş ateşli siyasi polemiklerle değil, tarihin dingin ve derin, delillerle tahkim edilmiş aklının diliyle anlaşılmalıdır. Tarih için, geçmişin aynası, istikbalin tarağı derler” dedi.
Bostancı, demokrasiye sahip çıkmanın bir görev olduğunu vurgulayarak, “Demokrasinin düşmanı sadece faşizm ve totaliterlik değildir, en büyük düşman, gerçek olmayacak ölçüde ideal bir demokrasi karşılaştırması üzerinden mevcut demokrasiyi ölçüsüz şekilde eleştirmektir. ‘Mükemmel’ iyinin ve gerçeğin düşmanıdır derler. İktidar her rejimde; fakat muhalefet sadece demokrasilerde vardır muhakkak. Bunun değerini takdirde ise iktidar kadar muhalefete de görev düştüğünü unutmayalım. Bu 23 Nisan az sonra tarih olacak ve buradaki her söz geleceğe kaydını düşecektir” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: YETKİ GASPINA SESSİZ KALMAMASI GEREKİR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise TBMM’nin; Milli Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği için ‘Gazi Meclis’ unvanını aldığını hatırlatarak, “Bu Meclis’in yetkilerin gaspına sessiz kalmaması gerekir. Bu Meclis’in hiçbir vesayetin gölgesinde kendisini hissetmemesi gerekir. Bu Meclis’in toplanan vergilerin ve özelleştirme vergilerinin nasıl harcandığını bilmesi ve denetlemesi gerekir. Bu Meclis’in yolsuzluklar konusunda çok duyarlı olması gerekmektedir. Bu Meclis’in Türkiye’nin en temel sorunlarını yeri geldiğinde masaya yatıran olduğunu bilmesi gerekir. Bu Meclis’in insan hakları ihlalleri karşısında en olumlu tavrı alması gerekir. Bu Meclis’in devlette aşama aşama yok edilen liyakat sisteminin neden yok edildiğini araştırması gerekir. Bu Meclis’in Anayasa’da yer alan ‘basın hürdür sansür edilemez’ ilkesini yürütme organının nasıl ihlal ettiğini araştırması gerekir. Bu Meclis’in bugün 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde 2 milyon 538 bin öğrencinin neden EBA’ya ulaşamadığını araştırması gerekir. Bu Meclis’in kamu özel iş birliği içinde yapılan ve verilen garantileri bilmesi gerekir. Bu Meclis’in tek kişilik hükümetin niçin dövizle borçlandığını bilmesi gerekir.” açıklamasında bulundu.
“KİMSE UMUTSUZLUĞA KAPILMASIN”
Kılıçdaroğu, hak, hukuk, adalet istediklerini kaydederek, “Biz milletin vekillerini millet seçsin istiyoruz. Biz hangi görüşten, inançtan olursa olsun vatandaşlarımızın bu cennet ülkede huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu güzel ülkede huzuru ve mutluluğu sağlayacağız. Gençlerimiz geleceğini yurt dışında değil, alın teri dökerek yaşayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere TBMM açılışına yetişen 115 milletvekilini saygı ve rahmetle anıyorum. koronavirüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, terörle mücadelede şehit düşenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm sağlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.